Beni bu düşünceye sevk eden sebeplerden en başa geleni ise bu kenti çok sevmemden kaynaklanıyor sanırım.
Kahramanmaraş zor yaşanılır bir şehirdir. Çünkü nüfus olarak sayımız artsada genel olarak hep birbirimizi tanırız.
Trabzon caddesinde yürürken karşımızdan gelen her on insandan en az 7 tanesi ile selamlaşırız. Mesele bu olunca, çoğu zaman haksız eleştirilere de maruz kalıyoruz.
Bir tanıdığımızın cenazesi oluyor ancak haberimiz olmuyor. İlk karşılaştığımızda sitemi konduruyoruz. Ya nasıl adamsın falan diye!..
Bir süre önce bende babamı kaybettim. Ve beni aramayan, haberi olmayan ancak beklediğim insanlarla karşılaştığımda da aynı sitemleri ben yaptım.
Aslında bunu yapmamamız gerektiğini düşünüyorum. Dün Kahramanmaraşı arabayla şöyle bir gezeyim dedim. Malum Pazar günüydü. Neredeyse iki saatte ancak yarısını gezebildim.
Demek ki şehir çok büyümüş. Artık bizim bildiğimiz eski Maraş gitmiş, yerine çok daha büyük bir Maraş gelmiş oturmuş. Bu sebepten dolayı artık kimseye kahır etme meye karar verdim. Kahır ettiklerimde haklarını helal etsinler. Ben bile bu şehrin bu kadar büyüdüğünün farkında değildim.
Artık Belediye hizmetleri ile ilgili eleştiri yaparken bu kentin büyüklüğünü göz önünde bulunduracağım.
İLKELİ OLMAK
İmamı Gazeli Hz.lerinin oğluna yazdığı bir nasihatı bana Ökkeş Şendiller dostum e.mail atmış. Çok uzun bir öğütname.
Fırsat buldukça bu öğütnameden alıntılar yapmayı istiyorum. Kişilik ile ilgili yazdığı nasihatı sizlerle paylaşmak istedim;
Kişiliğini korumak için şunlara dikkat et: Ey oğul!
1. Saçını sakalını tarayıp öyle sokağa çık.
2. Beyaz kılları koparmaya kalkma.
3. Lüzumundan fazla güzel kokulu şeyler sürünme.
4. Bir ihtiyacını dile getirirken üzerinde ısrarla durma.
5. Birtakım arzularının yerine gelmesi için küçülme.
6. Servetinin tam listesini, mevcut paranın tam rakamım çoluk çocuğuna verme. Çünkü bunlar onu az görecek olurlarsa kendilerini zayıf zannederler. Çok görecek olurlarsa yaşayışlarında değişiklik yapmak isterler. Onları hırpalamadan belli ölçüde idare etmeye çalış.
Evet. Şimdi şu yukarıda ki nasihatları kendi yaşamımıza bir uygulamış olsak ne güzel bir insan portresi çıkacak ortaya.
Öyle değil mi?
İlkeli olmak, ilkeleri olmak bu olsa gerek sanırım. Kişinin önce kendisine saygısı olacak. Kişi kendine saygılı değilse, başkalarından nasıl saygı görecek? Nasıl saygılı olunmasını bekleyecek?
O halde insan önce kendine saygılı olmalı bence!...
TEŞVİK DEVAM SÜRPRİZİ
Milletvekilimiz değerli dostum Fatih Arıkan ile uzun yıllardır tanışırız. Zaman zaman frekanslarımız uyuşmuyor olsa bile, nihayetinde bu bizim işimiz.
Bazen yazdıklarımızdan keyif alanlar olur, bazen de bozulanlar. Bizi hoş görmeliler. Bizimde işimiz yazmak diyor konuya giriyorum.
Pazar akşamı saat 22.00 sularında telefonum çaldı. Arayan Fatih kardeşim.
Bilindiği gibi Sayın Başbakan grubunu Kızılcahamamda kampa aldı. Sayın vekilimiz bize Teşvik yasası ile ilgili bilgiler verdi.
Dedi ki; Sayın Başbakanımıza 5084 sayılı teşvik uygulamasının 31 Aralık 2009 tarihinde sona ereceğini ve bu yasının devam edip etmeyeceğini sordum. Sayın başbakanımız yasanın devam edeceğini bu yönde çalışmaların yapıldığını söyledi. Kahramanmaraş adına sevindim ve bu sevinci sizinle paylaşmak istedim dedi.
Bende bunu yazabilir miyim dedim. Sen bilirsin dedi. Ve biz haber yaptık. Bir çok dostumuz bizi aradı.
Teşvik uygulamasının devam etmesi halinde Kahramanmaraşa yeni yatırımlarında yapılacağını söylediler.
Bana göre bu Kahramanmaraş için bir bayram hediyesi olmuştur.
Söz bayramdan açılmışken, şimdiden Kurban bayramınızı tebrik ediyorum. Her günümüz bayram huzuru ve sevinci içinde geçmesini temenni ediyorum.