Bir de derler ki; “Kahramanmaraş’ta trafik ve otopark sorunu var!”…
Hayır..!!
Ana arterler, caddeler, sokaklar, otoparklar bomboştu.
Orman Dairesi semtinden ilerleyerek Bölge Müdürlüğü’nün önündeki olağanüstü(!!) kavşağa geldim. Trafik ışıkları yeşil yanıyordu. Frene bile basmadan rampaya tırmandım, Mevlana’dan ilerleyerek Şekerdere’ye ulaştım.
Sonra şehrin kollarına bıraktım kendimi…
Radyomda klasik melodiler mırıldanıyordu keyifsiz, endişeli ve asık suratıma karşı.
Aldırmadım ilerledim.
Hiç korna sesi duymadım, kimseye korna çalmadım. Selektör yapan olmadı, ben de kimseye selektör yapmadım. Hiç araç sollamadım, beni de sollayan olmadı.
Karşımdam tek tük vasıtalar geliyordu sadece…
Aman Allah’ım, istesem tüm caddelerde istediğim kadar ters şeritten bile gidebilirdim. Ne kadar sakindi şehir??!
***
Sinyal verme gereği duymadan istediğim şeride geçtim. İstediğim yere, istediğim şekilde park ettim. Üstelik park eder etmez aracın dibinde biten parkomat görevlisine bile rastlamadım.
Hiç kırmızı ışık yanmadı.
Bir de caddelerin ortasına yapılan hilkat garibesi, bize özgü sözde hız kesiciler olmasa…
Allah’ım bir rüya mıydı bu? Hayır, rüya falan değildi tabi.!! Hiç olmadığı kadar gerçekti. Üstelik Kahramanmaraş’ın en yoğun trafiğine sahne olan ana caddelerde geziyordum.
Fakat, saat sabaha karşı 03:30’u gösteriyordu!!!!
***
Yazıyı, Perşembe günü sabaha karşı yaptığım “zorunlu acil servis yolculuğu”yla (laf aramızda) geçiştirmeye çalışırken, son günlerin tartışma konusu olan Abdulhamithan Camii konusuna da kısaca değinmek istiyorum:
Bazı medya organları bir takım “iddialar” ortaya atarak, Türkiye’nin 3. Büyük Camisi olan “Abdulhamithan”ın Diyanet’e devrini istiyorlar.
Diğer yandan caminin bağlı bulunduğu vakfın mütevelli heyetinden yazılı bir açıklama yapıldı.
Tartışmaya katılmak niyetinde değilim. Gerçekler inşallah kısa zamanda ortaya çıkacaktır. Fakat caminin altına otopark olarak yaptırılıp, sonra bir markete verilen yerle ilgili beni kimse susturamaz. Daha önce yazdım, televizyonda da söyledim.
Otopark için ayrılan yerin markete verilmesi YAN-LIŞ-TIRR…
Devasa bir mâbed için otopark düşünmemek, üstelik otoparkı faklı amaçlar için kullanmak hiç “akıl kârı” iş değil. Sanırım bunun vebâli, sorumluların yakasını ne bu dünyada, ne de öbür dünyada bırakmayacak!!
***
Kurtuluş Bayramınız kutlu olsun. Hoşça kalın...