ŞEHİT EROL KARDEŞİMİN VASİYETİ

.

 Komşum ve dostum şehit kardeşimle  sık sık bir araya gelir sağdan soldan sohbet eder halleşirdik. Geçen sene ramazan bayramında ayak üstü bayramlaştıktan sonra yanında bulunan  şehit Abdullah Tayyip evladımıza hitaben “oğlum bak bu Ali amcan ile başlayan cümleler  ile kendine has üslubu ile devam ettiği  nasihatinin   sonunda , bana da hocam bu evladım ile başlayan cümle ile vasiyetini aktardı.

  Öbür alem ve orada buluşma inancı olmasa bu dünyada yaşadığım bu gerçeklik   hakikaten dayanılmayacak bir sonla bitti.

 Cenazelerinde  Cumhurbaşkanımızın kendi adını taşıyan oğul şehitle ilgili cümleleri devam ettirememesi, duygulanarak  caminin dışına taşan cemaati de  ağlatması anını öbür alemde buluşana kadar unutmayacağım .

 Şehitler ölmez vatan bölünmez gerçekliği bizim hem inancımızın hem de özgürlüğümüzün bir gerçekliği .Tarih boyu kurduğumuz 16 büyük devletin omurgası büyük oranda  bu gerçeklik.

 Dün yeniden hafızlarımızda canlanan o günü bir daha yaşamamak dilek ve temennisi ile kahraman şehitlerimiz ve gazilerimize şükranlarımı  arz ediyorum.

 Bu gazi millete, gazi meclise ve samimi duruşlu tüm STK lara  yüzlerce binlerce teşekkür.

    Fetö, deaş , pkk  al birini vur ötekine

  Ucuz ve sahte kahramanlık gösterileri ile hala direnmeye devam etmelerini akılla mantıkla izah etmek mümkün değil. Alçaklar  ,hala kin ve nefret kusmaya, narsistik duruş  ile birilerine mesaj vermeye devam ediyorlar .

  Devletimizin müşfik şemsiyesi altında buldukları her fırsatta  kin ve garaz kusmaya devam ediyorlar.

  Aslında böyle ucuz kahramanlık gösterilerine hiç fırsat verilmemeli . Çünkü yıkanmış beyin kadar tehlikeli başka bir güç yok. Canlı bombada, cani ruhta,  acımasızlık  ve  psikopatlıkta böyle  beyinlerin eseri maalesef.

  Yıkanmış beyinlerin tedavisi de oldukça zor islah olması da  nerede ise imkansız.  Saf ve temiz Anadolu çocuklarının  körpe ve temiz beyinlerinin  bu hale gelişini gördükten sonra içimiz bir başka cız ediyor.

  Aynı kaderi paylaşarak zor ve zahmetli bir yetiştirilme dönemi içerisinde  bir çok genç ne olduğunu anlamadan ve  farkında olmadan bu cani virüsün pençesine düşüyor. 

  Bu virüs ki, kurbanlarını en rezili ile  kurban etmede üstüne yok. Tüm terör  örgütlerinin ortak kullanımına göre programlı bu virüsle   sağdan soldan ortadan tüm kesimlerden toplanan körpe yavrular birer canavar olarak karşımıza dikiliveriyor.  

 Maalesef  hizmet adı altında şakirt olup bu virüsle  aklını iz’an ve vicdanını kaybetmiş ve hala  yanlışını görmeyerek direnen çok sayıda insanımız var.

  Rabbim feraset versin de bu yaratıkları tanıyalım. Tanıyalım ki ,bir daha  ayağımıza çelme takılmasın.

 Dün 15 temmuzun sene-i devriyesiydi. Bir kez daha acılarımız tazelendi  ama unutulamaya yüz tutmuş bir çok gerçeklikle  tekrar yüzleştik. Hafıza-i beşer  nisyan ile malül olduğu için “ ettekraru ahsen velevkane yüzseksen “darb-ı meseli hep kulaklarda küpe olsun istenir.

 Kulaklarımızda küpe olacak o kadar çok meselemiz var ki, hangi birisi . ….

 15 temmuzu unutmadığımız ve unutmayacağımız gibi geziyi de unutmamalıyız. Gezinin 3-5 ağaç ve yeşil olmadığını ,ötesini gerçekleştiremedikleri için  şükür birlik ve beraberliğimizin devam ettiğini iyi anlamalı ve anlatmalıyız.

 Aynı şekilde 7 şubat,  17-25 aralık  hatta geçen hafta sonlanan adalet yürüyüşü….

 Küçüklü büyüklü kumpaslar ve ihanet odaklı eylemler ile bu millet son 15 yılda bir geri iki ileri ile buralara kadar geldi şükür. 

 Milletimizi daha gerilere götürme amaçlı   yeni virajlar, rampalar  , frenler , kumpaslar hazırlanıyordur. Payitaht dizisi bu yönü ile hepimizin hafızalarında bu gerçekliği tüm boyutları ile  oluşturmalı ki ,uyumayalım. Uyuyanları da uyandıralım.

  Gemimiz bir.  Aynı gemide kader birliği yaptığımız insanlar içerisinden hep hain ve cani çıkmış çıkmaya da devam edecek.

 Mazlumu , mağduru,  vatanperveri bol olan bu milletin maalesef kandırılmışı hain ve canisi de çok oluyor.

 Geçen hafta Hamburg olaylarını yorumlayan bir dostuma şöyle dedim .” Orada saf tutan bir çok illegal örgüte mensup kişilerin hatta PKK gibi besledikleri örgütlerin  ortak paydasında devletlerini yıkmak gibi bir misyon yok  .Onların genetiği bu yönü ile sağlam ve tescilli. Vursalar da yaksalar yıksalar da nihai hedef devletleri  değil.

 Bizde ise maalesef kuzu postuna bürünmüşler mi dersin, kandırılıp üç kuruşa satın alınmış mı dersin ne derseniz deyin ama nihai hedefte parçalamak bölmek  ölümüne inadım inat dercesine ihanet ve hainlik var.

 Hainin bolluğu bizi üzmek yerine daha uyanık   olmamıza vesile olsun.

Bu günlük de bu kadar .

Kalın sağlıcakla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri