14 Ekim 2018 tarihli “Hayalimdeki Dürüst Başkan” yazıma ilaveten atfedilir.
Sendikalar, partilerden sonra en etkili STK’lardır. Genel olarak Sendika; çalışanların ya da işverenlerin ayrı ayrı olmak üzere iş, kazanç, toplumsal, sosyal ve kültürel konular yönünden çıkarlarını korumak, yeni haklar sağlamak ve onları daha da geliştirmek amacıyla aralarında yasalar uyarınca kurulan birliktir.
Bir sendikanın faaliyetleri arasında; üyelerine yardım ve hizmet sağlanması, kamu hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesi için çalışılması, politik kampanya ve endüstriyel eylemler için tüm çalışanlar için daha iyi ücret ve koşullar için toplu pazarlık yapılması, çalışanlar için projeler üretilmesi vardır.
Avrupa’da 18.yy. başlarında sendikacılık gelişmiştir. Ülkemizde de kurumsal olarak sendikacılık 1900 yılının başlarında görülmektedir. Ancak İslam’da çalışanın hakkının korunması zaten vardı. Sadece teşkilatlanma süreci, sendikalaşma adı altında yapılması daha sonra oldu.
Esas konumuz, Pir Ahi Evran 32 esnaf koluna öncülük etmiştir. Esnaf ve çalışanların haklarının korunması bu dönemde işlenmiştir. Ahilik teşkilatını kurmuş ve çalışma hayatına ilişkin bir çok prensipler geliştirmiştir. Sendikacılık alanında bu prensipler aslında önemli bir kaynaktır. Belki Ahi Evran, sendikacılığın da piri kabul edilmelidir. O dönemde hem Moğollara karşı hem de haksız gördükleri Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin’e karşı mücadele etmişlerdir. Yani hem ülkeyi savunmaya hem de ekonomi kalkınmaya katkı sağlamışlardır. Bu yüzden sendikacı olarak Ahi Evran’ı iyi tanımalı ve fikirlerinden faydalanılmalıdır.
Cumhuriyetten sonra sol kesim sendikacılıkta bir adım önde olmuştur. Çünkü o zamanlar Avrupa ve Rusya bu konuda teşkilatlanmışlar ve ülkemize model oluyordu. Haliyle sağ kesim bu teşkilatlanmaya geç başlamıştır.
2003 yılından sonra aşamalı 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları, 6356 sayılı ve 11695 sayılı SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ Kanunu kabul edildi. ILO Sözleşmesi’ne uyum sağlandı.
Artık sendikaların binaları, makam araçları, misafirhaneleri vardır. Yönetimin sendikal maaşları var. (Müsteşar, Genel Müdür, Daire başkanı değerinde). Sendika gücünü üyelerden ve devlet imkanlarından sağlamış oldu. Bu itibarla o makamlar büyük sorumluluk taşımaktadır. Bayrak taşıma yarışını, husumetle değil barışık olarak taşıma, şahsi değil toplum menfaatini düşünme gibi etik kurallara uyma önem arz etmektedir. Tabii her zaman mali harcamalarda şeffaflık gerektirir. Delege seçimlere müdahil olunmaması da demokrasi gereğidir. Bu itibarla, bazı sendikalar tüzüklerine, en fazla 3 dönem yöneticilik yapılır hükmü koymuşlardır. Sendikacılık kutsal bir Hak arama mücadelesi olarak kalmalıdır.
Sürçü lisan ettiysem af ola.
Ne mutlu gereği şekilde hak savunuculuğu yapan sendikacılara!
KÜLTÜR MEMUR-SENDİKASI ANDI
Hak arama davası başlamış,
Memurlar bu düzene alışmış,
Derler, böyle gelmiş böyle gider,
Andımız; emeğe hep saygıdır.
------
Devlet baba memuruna sus der,
Evvela bütçe, sonra memur der.
Emek kutsalsa, Devlet yücelir,
Andımız; çalışan hep yücelir.
--------
Kültür Memur-Sen son halka oldu,
Böylece Memur-Sen tamam oldu.
Hizmet, on bir iş kolu tamamdı,
Andımız; hizmete hep devamdı.
-------
Bir çantayla hizmetler başladı,
Yaya nice bu yollar aşıldı.
Kurucu başkan durmak yok dedi,
Andımız; vefaya saygı dedi.
------
Devleti kalkındırmak gayedir,
Barış, birlik hep amacımızdır.
Kutsal emek, adalet maksattır,
Andımız; gururla yaşamaktır.
-------
Sırayla Bayrak nöbeti taşınır,
Kuruluştan yetkiye ulaşılır,
Davamız, Hep birimiz, herkestir,
Andımız; birbirimizi sevmektir.
-----
Piri Ahi Evran, fütüvvet der,
Hakka hizmet, halka hizmettir der.
Helal emek hep kutsal nimettir,
Andımız; daima dürüstlüktür.