Bu gün gazetesi yazarı kardeşimin kısa Amerika yolculuğunu ve oradaki gözlemlerini gazetede okuyorum. Kendisi ile herhangi bir tanışıklığım olmamasına rağmen, yazıları dolayısı ile tanıyor ve kalben seviyorum. Rabbim taşıdığı güzel ve ulvi düşünceler için kendisinden razı olsun.
Yurt dışına çıkınca kendisini ve bütün değerlerini kaybedip, aslını inkar edenler olduğu gibi, aziz Türk milletini kefereye şikayet edenleri de bu millet gayet iyi tanıyor. Yıllardır kendisini sol, Türk solu gibi tanıtan fikir sahipleri, daima yurt dışına gittiklerinde veya dışarıdan bir elçilik heyeti geldiğinde, kendi devletlerini ve hükümetlerini bu düşmana satar, şikayet eder,hatta onlardan iktidar olmaları için yardım isterler. İşte bu patrona Halil kafalı insanlardan, partilerden ve derneklerden Türk milleti usanmış ve yorulmuştur. Vaziyet tam bu ahvalde iken, bir mühendis ve hukukçu kardeşimizin yurt dışı seyahatinde, gördüğü her güzel işi bizimle paylaşması, bu güzellikler içinde Türklerinde var olduğunu söylemesi bizlere sevinç bahşetmiştir.
Serdar beyim ve eşine teşekkür ediyorum. Beni duygulandırıp, gözlerimden yaş gelmesine vesile oldukları için. Diyeceksiniz ki, insan kendisini ağlatanlara neden teşekkür eder. Efendim, gerçek Türk milliyetçileri, bırakın Türk milletinin bir başarısını, diğer Müslüman milletlerin başarıları içinde sevinir ve gözlerinden şükür damlaları dökülür, dökülmesi de lazımdır. Çünkü bir müslümanın başarısı, bütün Müslümanların başarısıdır. Tek tek ümmeti meydana getiren her fert, bir müslümanın insanlığa katkısına sevinmelidir ve bu imanın en küçük bir göstergesidir.
Sayın Erdoğan kardeşimin f- 16 uçaklarının yapıldığı fabrika önünde sallanan bayraklar arasında Türk bayrağını görünce sevinip bunu tespit için fotoğraf çeker iken, değerli eşi hanımefendinin gayri ihtiyari olarak istiklal marşımızı okuması, inanın içimde fırtınalar kopardı. Biz Türküz, Kahramanmaraşlıyız, göğsümüz kabardı diye yazması ve maraşımızın kurtuluş savaşının kutlanmasına ulaşmak için özlemle bahsetmesi, insanlarda duygulu anlar meydana getiriyor. Bu vaziyet bana, oğuzhan ve hatunu dediki diye başlayan, atalarımın emir ve buyruklarını hatırlattı.
Biz tabiî ki devletimizin ne kadar güçlendiğini ve istikrar üzere olması halinde ise ne kadar güçleneceğini gayet iyi biliyoruz. Fakat daha mühimi düşmanlarımızda bunu gayet iyi biliyorlar ve onun için istikrara sebeb olacak sistem değişikliğini önlemenin çabası içindeler. İçimizde istemezük diyerek, yapılan her yeniliğe ve kalkınma hamlesine karşı çıkanlar ile işbirliği için de çalışıyorlar. Fakat bu arada serdar beyim gibi dışarıdan bakınca aziz yurdumuzun ne kadar güçlü göründüğünü ve etrafında kıskançlık meydana getirdiğini ifade edenlerde var şükürler olsun.
Kendisine ve değerli eşi hanımefendiye teşekkürler ediyorum. Memlekete hayırlı bir şekilde gelmelerini rabbimden niyaz ediyorum. Daima ve içimizi ısıtıp bize güven veren yazılarına devamı istirham ederek selamlarımı ve dualarımı gönderiyorum.