Her şey gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Görenler için günümüzde ibret alınacak çok şeyler var. Körler için yapacağımız en önemli dua ise Allah kalp ve gönül gözlerini açsın. Süreç seçime doğru yaklaştıkça bel altı vurucu timler arz-ı endam ederek vazifeli oldukları konularda algı ve olgu operasyonlarına devam ediyorlar.
Sosyal medyada cirit atan bir sürü fare, bot hesaplarla peynir toplama peşinde. Tuzaklardan bi haber bu fareler bir bir faka basarak deport olurken her gün binlerce yenisi ile aynı güruh algı pazarında müşteri avı peşinde olmayı sürdürüyor.
Memleketimizde kalitesi düşük insancıklar oldukça mebzul olduğundan olsa gerek, sıkılanlar tıkılanlar yeter artıkçılar ve tamam tamtamcılığı yaparak belasını arayanlar oldukça fazla. Daha doğrusu sayıları fazla olmasa da yaygaracılıkları ve çıkardıkları kuru gürültü ile sağ duyu sahibi yerli halkı huzursuz edebiliyorlar.
Şimdide seçim güvenliği ve seçim hileleri üzerinde yıllardır kazandıkları kötü tecrübelerini malum piyasa ile paylaşarak 24 hazirandaki seçime bu günden gölge düşürme peşindeler. Nasıl olsa kaybedeceğiz o halde bu günden yaygarasını yapalım ve belki durumdan bir vazife çıkar. Yapmak istediklerinin özeti bu. Beyler burası eski Türkiye değil. Bor’un pazarı çoktan geçti. Koskoca içi boş birer hiçlersiniz artık.
Yazık. Koca koca zannettiğimiz bu kişilerin düştükleri durum bu maalesef. Kelli felli zannederek saygı duyduğumuz bu yaratıkları iyi belleyelim ki, yarın çıkaracakları gürültü patırtı kirliliği bizleri boğmasın. Bunlardan aslında ne köy ne de kasaba olur amma velakin son yüz yılımızı berbat ettikleri yetmezmiş gibi her seçimde cürümleri kadar yakacakları yer olmasına rağmen ülkeyi yakmaya yıkmaya niyetliler.
Bu güruhun şu aşamada olmazsa olmazı haline gelmiş bir gerçekliği de şuraya kaydetmek istiyorum. Ortak paydalarında ne vatan ne de millet ve nede devlet bayrak var. Tek bir hedefe kilitlenmişler Tayyip gitsin. Sıkıldık yeter . Go home Tayyip. Başka zırvalarda var akıllarından geçirdikleri ama kalsın.
Dillerinin altında ıslattıkları baklanın tercümesi aynen bu. Bunu söyleme hürriyetleri olduğu halde cennet vatanımızı açık hava cezaevine benzetmeleri de yaşadıkları tezatın tescili.
Be gafiller diyesim geliyor. Hiç mi tarih okumadınız. Bu coğrafyanın acıklı tarihinde yaşanılan ve yaşatılan ihanetler sahiplerini hiç mutlu etmemiş. Bir avuç suda boğmaya çalıştığınız vatanperverlerin bedduası hep tutmuş ve ihanetçiler belalarını bulmuşlar.
Bunu 6 milyon kilometrekare toprak bütünlüğünü 780 bin kilometrekareciğe düşürmüş olan ittihatçılar ve onların piyonu olan Osmanlı tebasının farklı milletlerine baktığımızda görmemek için kör veya geri zekalı olmak gerek. Dedelerimizin saf ve temiz duygularına ihanet ederek Osmanlının zor günlerinde devletine ihanet ederek ayrılmış , bağımsız kalabilmiş ve sömürge olmamış millet var mı? Bilen beri gelsin.
24 haziran seçimleri dünya zindelerini neden bu kadar yakından ilgilendirir ki? Bizim gücümüzün artmasından rahatsız olacak milletleri devletleri anlarım da ,içimizdeki yerli görünümlü güruhun cıyaklamasını anlayamıyorum.
Gemi kaptanımız yerli milli ve içimizden biri olduğu halde, kaybedeceklerle aynı safta durup gemimizin su almasına ön ayak olanlar ,gemi battığında kurtarıcılarının ihanetini gördükten sonra ayıkarak batmaktan ve ölmekten kurtulacaklarını sanıyorlarsa tarih kitaplarını bir kez daha okumalılar.
Tarih tekerrür eder. Tekerrür eden tarihten akıl sahipleri ibret alır. İbret alınsa tekerrür etmeyecek ama bu güne kadar hep tekerrür ettiğine göre demek ki ibret almıyoruz.
Bu milletin feraseti , tarihi tekerrür ettirmek isteyen güruha bu seferde bir şamar indirecek. Osmanlı sillesi gibi olacak bu şamarın yüzlerine sıçrattıkları tükürükleri yağmur zannedenler de elbette olmaya devam edecek. Rabbimiz ferasetimizle hareket etmemizi nasip eylesin.
Çatlasanız da patlasanız da korkunuzdan altınıza yapsanız da bu millet , mührü eline geçirme fırsatı olduğu sürece sizi yeni hüsranlarla tanıştırmaya ve yeni yeni sürprizlerle sizi şaşırtmaya devam edecek. Ya alışacak ve pes diyeceksiniz. Yada def olup hayalini kurduğunuz yerlere gidecek ve yakamızdan silkineceksiniz. Alışamadık tamtamcıları , bugünden tezi yok gidin lütfen.
Bize gelince. Bizlerin sizler gibi gidecek ne yerleri var ne de bu cennet vatandan başka kızıl elmaları var. Burada doğduk . Buradan rızkımızı temin ediyoruz. Bu vatan için de ölmeye hazır neferler olarak ya şehit ya da gazi olarak ömrümüzün sonuna kadar burada kalacağız.
Millet bilinci ile insanlarımızı mutlu ve müreffeh olarak yaşatarak devletimizi yaşatacağız. En az gavurlar kadar bizim de hakkımız var yaşamaya. Cami avlusuna doğru hızla yürüyen eceline susamışlara bu saatten sonra esfele safiline kadar yolunuz var belhum edallar diyorum. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.