Şair Mehmet Akif Baltutan bir şiirinde;
İstiklâl güneşi sönmezdi Türk'ün,
Esareti gözü görmezdi Türk'ün,
Maraş yabancının değildir Türk'ün,
Edeler diyarı Kahraman Maraş
diyordu yıllar önce. Evet, İstiklâlin güneşi, şairin de söylediği gibi; Maraş’ta sönmezdi. Esaret nedir bilmezdi Maraşlı. Yabancıyı korur, vatanını yabancıya vermezdi Maraş…
Bu şehrin edeleriydi, çeteleriydi daima ayakta dimdik duran.
Bir başka Maraş’lı şair Mustafa Zulkadiroğlu ise;
Kimimiz gazidir, kimimiz şehit,
Nice yara aldı bunca mücahit,
İşte Toğuzata burdadır şahit,
Vatandaki kiri biz temizledik.
diyerek şehrin kurtuluşunu şiirleştiriyordu. Zaten şiirin başkenti Kahramanmaraş’ta da her yaşanan ve her yapılan olayın şiiri yazılmamış mıydı? Şiir gibi yaşayanların şiir gibi hayatları olmaz mıydı?
İşte şiirlere konu olan başka bir kahramanlık olayının adıydı ABDAL HALİL AĞA olayı.
Mesele ‘Din Bahsi’ diyerek güce ve işgalci emperyal anlayışa hançerini saplamıştı ABDAL HALİL AĞA… ve yine ABDAL HALİL AĞA; bu şehrin hiçbir ferdinin ‘satılık’ olmadığını gösteriyordu dünyaya. ‘Biz’ diyordu biz; namus ve vatan uğruna yaşar, gökyüzüne bunun için bakar, yıldızları bu ideal için temaşa ederiz. İşte bu tavrın adıdır ABDAL HALİL AĞA…
Şanına Yakışan Yürüyüş
100 yıldır ilk defa yapılan bir yürüyüşün adıdır; Abdal Halil Ağa’yı Anma Yürüyüşü…
Kahramanmaraş Kültür-Tarih-Turizm Platformunun Gençlik Merkeziyle yaptığı bu anlamlı yürüyüş, merhumu anmaktan öte, meselenin hakikatini anlama ve aziz Maraşlının dikkatini ABDAL HALİL AĞA prototipine çekmek için yapılan yürüyüştü gerçekten.
Platform Başkanı Sayın Ahmet Kolutek, şehrin milli ve manevi değerlerine işaret ederek; rol model karakterin SATILMAMIŞ ruhun temsilcisi ABDAL HALİL AĞA karakterinde birleşmesi gerektiğini vurgulayarak, ilki yapılan bu anlam dolu yürüyüşün devamının gelmesi gerektiğini vurguladı.
Bir tarafta Kahramanmaraş Kültür-Tarih-Turizm Platformu…
Bir tarafta Kahramanmaraş Gençlik Merkezi Müdür ve Kadrosu…
Ve bir tarafta da ABDAL HALİL AĞA’nın torunlarından Doğan Göçgünler…
Müftülük meydanından başlayan yürüyüş, şehrin ulu mimarı olan Ulu Camii’ de son buldu. Ulu Camii Meydanında süt ve simit dağılımı yapıldı. Ve yürüyüşe dâhil olan katılımcılar mutlu ve huzurlu ayrıldı alandan.
Sanki her bir katılımcının dudaklarında şu mısraların anlamı belirmişti;
Maraş Türkiye’min kalem kaşıdır,
Maraş Türkiye’min köşe taşıdır,
Maraş tarihleri inşa ettiren,
Koca Sinanların ustabaşıdır.