400 yatalı Devlet Hastanesi ek bina ihalesi ile ilgili belirsizlik devam ediyor. Bu konuyla ilgili yazdıgım yazılar kamuoyunda olumlu tepkiler almamıza katkı yaptı.
Kahramanmaraşlı beni iyi tanır. Art niyet olmadan, hakaret yapmadan, terbiyemi ve basın özgürlügünün bana verdigi hak ile kentin gelişmesi adına yazar çizerim.
Her zaman güçlünün degil, haklının yanında olan bir karekterim var.
Sayın Genel sekreterimiz Mustafa Bolat"ın dürüstlügü noktasında hep yanında olmuşumdur. Ancak yatırımların devam etmesi yönünde de biraz ürkek davrandıgını da ifade etmişimdir.
şu sıralar 400 Yataklı Ek Bina ihalesi ile birlikte Genel Sekreterin kim olacagı noktasında kamuoyunda ve siyasi kulislerde yazılıp çiziliyor.
Dün iki vekilimizle konuştum.
Genel Sekreterlik Devlete ve Millete hizmet etme makamıdır.
Ne var ki; Genel Sekreterlik makamını normal bir dairenin müdürünü atıyormuş gibi atama yapamazsınız.
Yaptıgınızda ise istenmeyen hadiseler meydana gelir.
Size eski Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün"ün yaptıgı bir uygulamayı anlatayım sevgili dostlar.
? Halil Ürün Belediye Başkanı seçilmiş ve koltuguna oturmuştur. Bütün Bürokratları çagırır. Ellerine bir form verir. Formda bu güne kadar kaç soruşturma geçirdiniz? Ayrıntılarıyla yazınız der.
Evet?en çok soruşturma geçiren Bürokratı Genel Sekreter yapar. Ürün"e göre, risk almayan, cesareti olmayan insanlar millete hizmet etme noktasında sürekli mazeret uydurur ve o kurumda iş çıkmaz!..?
Evet? Degerli Milletvekillerimiz,
6 Milletvekili ile Türkiye"de en çok Oyu veren Kahramanmaraşlı, Ak Parti iktidarı döneminde verdigini alamıyor.
Buna sebep Hükümet degildir.
Hükümet Hastane yapınız diyor.
Hükümet Toplu Konut yapınız diyor
Hükümet Atık su projesi yapınız diyor,
Hükümet Katı atık tesisi yapınız diyor
Hükümet her şeyi yapınız diyor demesine ama;
Risk alamayan, elini taşın altanı koyamayan, imzasız dilekçelerle ugraşan, yapılmış ve inşaatı devam eden okul inşaatlarını durduran v.s. daha sayayım mı?
şimdi kendi gölgelerinden korkan, risk alamayan, buda eksik olsun diyen ve kimse ile barışık olmayan bürokratların bu kente verecegi bir şey yoktur.
1980 yılından bu yana Kahramanmaraş en hantal dönemini yaşıyor.
Adeta üzerine ölü topragı ekilmiş gibi.
Ve siyasette ilgisizlik, bürokrasi de ki kırılgan yapı ve yazmaya korkan basın.
Neler oluyor böyle?