Ateş düştüğü yeri yakar.
Acıları yaşayanlar bilir.
Başa gelmeden anlayamıyoruz.
Başka bir deyişle empati yapmamız gerekiyor.
Sıkıntılı insanların yerine geçerek düşünmemiz gerekiyor.
Kısacası acıları paylaşmayı mutlaka öğrenmeliyiz.
***
Gelelim kanser konusuna...
Etrafınıza bakın, o kadar çok kanser hastası var ki...
Komşunuzda, akrabalarınızda, arkadaşlarınızda ve hatta ailenizde...
Bunlardan biri de siz olabilirsiniz.
Başına gelen biliyor.
Hastası olan yaşayarak öğreniyor.
Benim yakınlarımda birçok kanser hastası oldu...
Arkadaşım, akrabam ve diğerleri...
Kanser sıkıntısını ve sorunlarını birebir yaşadım.
Bu nedenle kanser konusuna değiniyorum.
***
Kahramanmaraş'ta son yıllarda kanser tedavisi ile ilgili ciddi çalışmalar başladı.
Necip Fazıl Şehir Hastanesi ve KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde birer adet onkolog doktorumuz var.
Bu hastanelerde kemoterapi tedavisi yapılıyor.
Hastalardan genelde memnuniyet ifadesi alıyorum.
Bunlar sevindirici haberler...
Ancak henüz radyoterapi ünitesinin olmaması eleştiri konusu oluyor.
Kısacası hastalarımızın ve yakınlarının başka şehirlere gitmesi eziyet oluyor.
Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Sayın Kamil TÜRKMEN, yakında radyoterapi ünitesini kuracaklarını söyledi.
İnşallah biran önce gerçekleşir.
***
Gördüğünüz gibi kanser çileli bir hastalık.
Bizlere düşen, bu çileyi azaltmak için el ele vermektir.
Hastalarımıza ve yakınlarına destek olmaktır.
Sevinçler kadar acılar da paylaşılmalıdır.
Önceki gün LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) bir kermes düzenledi.
Ne kadar ilgi olduğunu merak ediyorum.
İşte bu noktada şapkanızı önünüze koyup düşünün.
Yarın bir gün siz de kanser olursanız ne yapacaksınız?
İyi günler.