İletişim çağında zirve sayılacak bir yerdeyiz. Doğru yanlış bilgiler etrafımızda vızır vızır dolaşıyor. Algı operasyonlarında hiçbir değer yargısı da geçerli değil. Sanal güç savaşları dönemine girdik sanırım. İnsan olmanın olmazsa olmaz vasıflarını insanlık her gün biraz daha kaybediyor.
Son günlerde hızını takipte zorlandığımız gelişmeler sadece hassas ve duygusal insanlarımızı değil hepimizin asabını bozmaya başladı. Her dakika her saniye hayrete düştüğümüz birbirimizin gözüne bakarak iletişim kurduğumuz olaylar daha nelere gebe bunu kestirmek oldukça zor.
Doğruluk, mertlik ,hak, adalet, hukuk gibi birbirinden değerli kavramlar yerini zıddına bırakmış. İlkesizlik, kalleşlik ,omurgasızlık ,çok yüzlülük toplumlarda değer haline gelmiş. Menfaat eksenli hiçbir değer insanı mutlu etmemesine ve sonu hüsran olmasına rağmen ortak akıl olmuş.
Genetik kodlarımızla taban tabana zıt olan bir zaman diliminde yaşayan insanlar olarak işimizin çok zor olduğu gerçeği de ayan beyan ortada. Nasreddin hocanın hırsız hikayesindeki gibi hırsızı suçlayanlarımız da pek az. Herkes bilir bilmez akıl vermekle meşgul. Kimse aklı selimini kullanmayı akıl etmiyor.
Hem suçlu hem güçlü deyiminin anlamına uygun davranan , zekası yüksek ama aklı kıt insanların insafına kalmamalıyız. İçimizden parçalara ayrılarak düşmanlarımızı daha fazla sevindirmemeliyiz diye düşünüyorum.
Gemimiz su alırsa iş işten geçmiş olur. İş işten geçmeden düşmanlıkta ittifak edenleri iyi gözlemleyelim. Gavurdan dost kediden post olmaz atasözümüz bir kere daha kendini doğruluyor. Son günlerde etrafımızı saran düşman çemberini birlik ve beraberlikle yarabiliriz. Bugünlerde herkes kendi öz eleştirisini yaparak karanlıkta kalan yerleri aydınlatabilir.
Gençlik yıllarımızda bir çoğumuzun , birbirinin azılı düşmanı olarak bildiğimiz ülkelerini bir hatırlayalım. Büyük şeytan nerede? Komünistleri yolladığımız Moskova nerede? Ya İran , o nerede? Tüm olanlar hepimizin gözleri önünde cereyan ediyor. Bahane üretmek hık mık etmek yerine aklı selimimiz ile gözlerimiz körse ,burun deliklerimizle gerçekleri iyi görelim gelişmeleri iyi okuyalım derim. Nato , mato , AB , batı ..hepsi boş gibi geliyor bana maalesef
Senaristlerin yazdığını çok iyi rol yaparak İslam ümmetinin gözlerinin içine baka baka oynayan oyuncularının yüzlerine iyi bakalım. Bizim toprağımızda bizi figüran ve piyon olarak kullanmalarına dur diyelim dostlar. Yoksa bu savaşında galibi olamayız .Bir başka bahara şarkısı kaçırılmış fırsat olmasın.
Hubbu dünya aklımızı başımızdan almasın .Bana bir şey olmaz ön yargısı rehberimiz olmasın.Hizip taassup birliğimize dirliğimize engel teşkil etmesin.Bizden başka dost aramak sonumuzu hüsran edebilir. Millet olmuşuz devlet olmuşuz. İyi günde kötü günde dostluğumuz olmuş. Kıymetini kaybettikten sonra anlama gafletine düşmeyelim.
1979 Maraş olaylarında rahmetli dedemin kurtardığı alevi kardeşimizle ilgili anlattıkları hala kulağıma küpe. Eşrefi mahluk olarak yaratandan ötürü sevmeliyiz. Herbirimizin içinde az çok var olan insaf vicdan izan değerlerini paylaşarak çoğaltalım diyorum. Önümüzdeki günlerde bu değerler bizi kurtaracak. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.