Tedavide başarılı olduğumuz hastalıkların başında mikrobik hastalıklar geliyor. Antibiyotikler sayesinde bir çok hastalık günümüzde sorun olmaktan çıktı. Grip dahil virüslere bağlı hastalıkların bir çoğunu ise hala tedavi etmede başarısız durumdayım.
Mikrop dendiğinde akla gelen görünmeyen yaratıklar insandaki bağışıklık sistemi ve vücut direncine göre hastalıklara sebep oluyor .Verem mikrobu sadece verem hastalığına sebep olurken tifo mikrobu da sadece tifo hastalığına sebep teşkil ediyor.
Stres mikrobuna gelince ,burada biraz durmak gerekiyor. Stres ile meydana gelen hastalıklar gizemlerle dolu ve anlaşılması da oldukça zor. Hızlı yaşamak yoğun iş yükü ve ağır sorumlulukların altında inleyen insanların bolca ürettiği stres mikrobu bir çok insanda farklı hastalıklar üreterek hekimlerimizin işini oldukça grift hale getirebiliyor.
Bazılarında mideye bazılarında kalbe bazılarında ise barsaklar ve beyin gibi organlarda kendini gösterebilmekte. Fonksiyonel hastalıklar diye tabir edilen yada psikosomatik hastalıklar diye bildiğimiz onlarca yüzlerce hastalığın ortak mikrobu maalesef stres .Günümüz dünyasında psikosomatik hastalıklar kalp hastalığı ve kanser dahili diğer tüm hastalıkların önüne geçmiş durumda.
Azı karar olan ve sağlıklı yaşam için elzem olan stres ,çoğaldığı zaman hayatımızı zindan edebiliyor. Olmazları olur hale getirerek çare ve çözüm üretme misyonumuzu da elimizden alarak hastalarımız ve biz hekimleri zor durumda bırakabiliyor.
Dünya sağlık örgütü hastalık sınıflandırmasında strese bağlı olanlarla ilgili her gün yeni hastalıkları sisteme dahi etmektedir. Burdan da anlıyoruz ki, stresi iyi kontrol edemediğimizde ummadık yerde baş yararak sağlıklı yaşama şansımızı elimizden alabilmektedir.
Yol yakınken stres kontrolünü elimizde tutmanın yollarını iyi kavrayalım. Stres üretimini azaltıcı tedbirler alalım. Manevi dinamiklerimizi ayakta tutarak stersin köküne kibrit suyu dökelim. Kanaat ehli olalım. Dünya için sarf ettiğimiz zamanı, ukba için sarfettiğimiz zamanla dengelemeye çalışalım.
Kendimizle ve çevremizle barışık yaşayalım. Şiddetle kalkan zararla oturur ata sözünü kulağımıza küpe yapabiliriz .Aile eş dost ilişkilerinin sağlıklı olması stres mikrobunun en baş düşmanıdır .Yaratanımızla yakın olmakla da şeytani vesveselerin ürettiği kaygıdan kurtulabiliriz.
Kaygı, en büyük stres üretcisidir. Bir kez içimize girdi mi onu çıkartmakta zorlanırız. O halde kaygı ve sıkıntıyı yok edici tedbirler de işimizi oldukça kolaylaştıracaktır. Kaygının pan zehiri Rabbe teslimiyettir. Hayır ve şer kavramını da bu teslimiyet ile anlayabiliriz. Hayır zannettiklerimizde şer, şer zannettiklerimizde hayır olabilir.
Stres mikrobunun tedavisinde kullandığımız ilaçların bir çoğu işe yaramıyor. Düzenli uyku ,ılık banyo ve açık temiz havada dışarda yürüyüş yaparak stres mikrobunu zararsız hale getirmemiz mümkün. Kızgınlık anlarında ortam değiştirmek abdest almak gibi basit tedbirlerde bu hastalığın tedavisinde umulmadık olumlu sonuçları ile yüzümüzü güldürebilmekte.
Stres sizi hasta etmeden siz stresi kovabilirsiniz .Özetlemeye çalıştığım basit tedbirlerin işe yaradığını denediğinizde göreceksiniz. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.