Böylesi daha kolay.
Bizim dışımızda gelişen veya bizim dışımızda geliştiğine inandığımız her olayda suçu bize değil, başkalarına yüklemeyi çok severiz. Bu başkaları, bazen kişi, bazen kurum, bazen rakam, bazen işaret veya çoğunlukla da farklı farklı sembollerdir.
Bu bizi rahatlatıyor olmalı…
Uğursuz bir gündür belki, o nedenle başımıza bunlar gelmiştir.
Yaşadığımız yere, mensubu olduğumuz topluluğa veya dine ya da kültüre göre “uğurlu-uğursuz” sembollerimiz de değişiyor elbet.
Günleri uğursuz bulan var. Aylardan birini seçip, uğursuz olduğuna inanan var. Yıllardan bir yıl seçip, onu uğursuz, ondan sonra gelenleri de uğurlu olduğunu düşünen var.
Bazen hiç suçu olmayan bir kara kedi geçer önümüzden, bütün suçu ona yükleriz, başımıza gelen her şeyden…
Sayı olarak da günlerden gün beğenenler var; kiminin 13’tür uğursuzu, kiminin başkası…