Beyoğlu Gaziantep’e, Andırın Osmaniye’ye, Elbistan Malatya’ya bağlansın. Tamam ilçeler kendilerine yakın olan illere bağlansın…
Da, Merkez n’olacak?
***
Yahu şimdi tutup, elinde hiçbir “yaptırım gücü” olmayan zavallı(!!) iktidar partisine de bir şey söylenmez ki!
Ne yapsın adamlar? Elleri kolları bağlı! Şunun şurasında on yıldır tek başcağızlarına iktidardalar sonuçta! Hadi muhalefet olsalar yine neyse…
Ha, konuşma diyorsanız, zaten her gittikleri yerde bol bol konuşuyorlar. Hele bir de kamera gördülerse uzattıkça uzatıyorlar. Eh bizim basına da “malzeme” lazım. Hele birde “yandaş”ına denk gelirse…
Bizimkisi de iş mi yani; “Şunu yapmadınız, bunu etmediniz...”
Yanlış adresteyiz arkadaşlar yanlış. Hep onlara yükleniyoruz. Haksızlık ediyoruz.
Eğer bağırılması çağırılması, hesap sorulması gereken birileri varsa, onlarda muhalefet milletvekilleridir. Biz, boşu boşuna zavallı iktidar partisinin milletvekillerinin günahını alıyoruz. Aslında, 10 yıldır Kahramanmaraş’a yapılmak istenen bütün hizmetleri muhalefet partilerinin milletvekilleri sabote ediyorlar!
Sizi gidi muhalefet partilerinin “yaramaz” milletvekilleri sizi…
Şekeroba Belediye Meclisi Gaziantep’e bağlanma kararı almış. Andırın Osmaniye’ye bağlanmayı tartışıyor. Elbistan zaman zaman da olsa Malatya’ya bağlanmayı düşünüyor, olmadı “il olmak” için uğraşıyor. Hadi biri “art niyetli” diyelim.
E, hepsi de değil ya!
***
Siz nasıl bir muhalefetsiniz ki, elinizdeki “muhalefet imkanları”nı kullanarak Kahramanmaraş’ı “muasır” şehirler seviyesine çıkarmıyorsunuz da, köylerimiz kasabalarımız “el kapıları”na gidiyor?
İktidar, anlı şanlı koskocaman bölge hastanemizi açmaya uğraşıyor… Didiniyor, çırpınıyor, kıt kanaat iktidar imkanlarıyla, siz; engelliyorsunuz. Üç oldu, ha bire erteliyorsunuz.
İktidar okul yaptırmak istiyor, siz onlara “gıcıklık” olsun diye tutup, çocukları konteynerlara mahkum ediyorsunuz. Aslan gibi görev yapan, üç yılda şehrin eğitim seviyesini biraz olsun yukarılara çeken Milli Eğitim Müdürü’nün tutup tayinini çıkarıyorsunuz.
***
Püren Geçidi’nin iki de bir kapanması da bunların suçu!
Kesin iktidarı kötülemek için muhalefet milletvekilleri yukardan çığ koparıyorlardır, kesin. Yoksam orası kocaman şehirlerarası yol. “Ha” demeye kapanacak gibi değil ki! Yani dört şeridi kapansa bile diğer dört şerit kolay kolay kapanmaz!
***
Pazar günü kalktım şöyle bir memleketi gezeyim dedim. Çıktım şu bizim muhalefetin on yıldır savsakladığı Kayseri yoluna doğru…
Büyük bölümünün yapımı biten duble yoldan ilerliyorum. “Vay be, demek muhalefet engellemese böyle uluslararası standartlarda yollarımız olacak ha!” diyorum kendi kendime.
Bozoğlan (Suçatı’na varmadan en tepe nokta) mevkiine vardım, bir de ne göreyim. İktidarın emek semek yaptığı “omisilli” yolu bizim muhalefet hendek hendek yarmış arkadaşlar. Hem de öyle hendekler ki, içine adam girse kaybolur valla.
Yahu muhalefet dediğinde azıcık insaf olur. Azıcık emeğe saygı olur. Daha dün yapıldı o yol. Hem de çok yüksek standartlarda!
Yumurtayı Suçatı’na dik, Kürtül’den izle. Yani öylesine düz, geniş ve öylesine kaliteli...
Gözünüz kör olmaya emi. Nasıl kıydınız?
***
Hendeklerden zıplaya zıplaya geçtim, Suçatı’ndan Ilıca yoluna döndüm. Barajların kenarlarından kartpostalları kıskandıran karlı manzaraları izleyerek ve fotoğraflayarak ilerledim. Sonra, Süleymanlı-Ilıca yol çatına varınca dedim; “Hele Süleymanlı’yı karlar altında bir göreyim..”
Ve kırdım direksiyonu.
Süleymanlı, eski Ermeni şehri Zeytun... Kar altında daha gizemli ve daha muhteşem. Sık sık durarak farklı açılardan fotoğraflar çektim. Tam karşıda Hacıibrahimuşağı…
Sonra ancak bir aracın sığabildiği yoldan ilerleyip, Süleymanlı’nın içinde zar zor dönebilecek bir alan bulup Ilıca’ya yöneldim.
***
Şanssız kasaba…
Şansızlığı, “Kahramanmaraş gibi bir şehrin beldesi olması” olsa gerek.
İyi kar yağmış Ilıca’ya. Karşıya geçip şöyle bir izledim. Atlık, her zamanki gibi heybetli ve beyazlar giymiş bir delikanlıyı çağrıştırıyor.
Kasaba karlar altında. Bazı yapıların çatıları ağırlığa dayanamayıp çökmüş.
Çatılardan düşen karlar caddenin ortasında kar yığınları oluşturmuş. Soğuk havaya rağmen hareketli olan kasabada, insanlar ana caddede bile ilerlemekte güçlük çekiyorlar.
Olmadı be Sayın Başkan... En azından ana caddedeki karlar temizlenmeliydi.
Temizleyecektiniz de yoksa muhalefetin milletvekilleri mi engelledi?
***
İktidarı-muhalefetiyle kalbinde azıcık iman kırıntısı taşıyan bütün Müslümanların Mübarek Mevlid Kandilini tebrik ediyorum.
Sevgi ve muhabbetle kalın.