Bir noktaya bağlılık, bağlılık mıdır?
Sevgide ya da yergide aşırıya kaçtığımız her olayı bakılan kör bir nokta olarak ele alırsak, Evet bir noktaya bağlılıktır taassup.
Aşırılık, olduğundan fazla görme veya doğrular açısından değerlendirmeme olayıdır.
Sevgi beğeni ile birlikte oluşunca sevgi veya sevgisizlik de aşırılıkta taassup içine girer.
Beğendiğimiz kişilerin yanlışlarını doğru görecek kadar beğenip, yanlışlarını doğruladığımız da başlar ve bizi yanlışlarla yaşamaya alıştırır.
Bizlere düşen inandığımız-güvendiğimiz-sevdiğimiz insandan gelen söylem-düşünce ve yaşam biçimlerinin dahi, doğruluklarını, doğruluk noktasından araştırıp, doğrulattırarak kabulünü gerçekleştirilmesidir.
Taassubun bizi taşıyacağı yer cehaletin kalesidir.
Taassup oluşumu; düşünmeyen, okumayan, araştırmayan, doğruları tespitte hataya düşen kişilikler ile maddi çıkarları için başkalarını övgüye kendini zorunlu hisseden ve bu hisle başkalarının da aynı yanlışı yapmalarını sağlayan kişiliklerin oluşturdukları yaşam biçimidir.
İnsanın kendi egolarının tatmini için karşılıklı-karşılıksız birbirlerini överek toplumu yanıltma çalışmaları da taassup içinde olduklarının işaretidir.
Toplum önderi olmaya çalışan, topluma yön veren şair, yazar, konuşmacılar dillerinden ve kalemlerinden çıkan her kelimeden sorumludurlar taassup noktasında.
Taassup bağnazlıktır.
Taassuptan uzak kalınmasını en sert haliyle eleştiren din de İslam’dır.
Taassup aynı zamanda bağlılıktır-kararlılıktır.
Doğruluğuna inandığımız değerler çerçevesinde akli ve nakli delillerle kanıtlanan hususlarda şüphe ve tereddüde meyil bırakmadan kararlılıkla sahiplenmek taassup derecesinde görevimizdir.
Taassubun oluşması, insanın, insanlık yerine insanlığını ölçü alarak işin kolaycılık tarafına kaçması ile oluşan bilgi yetersizliğine dayalı nefsani arzularla hareket edilen bir yaşam kültürü kaynaklıdır.
Taassup, kişiyi-toplumu ve de devleti, sosyal, kültürel ve ekonomik alanda geriye götürerek gelişimin önünde büyükçe bir engel oluşturur.
Bu haliyle baktığımızda, günümüz hastalıklarının başında taassubun olduğunu görürüz.
Rahat bir yaşam, güzel birer gelecek için taassuptan uzak kalmak gerekmektedir.
Onun yolu da elbette insanlık için, toplum adına hareketle, doğruların kimden geldiğine bakmadan sahiplenmek, yanlış da nereden gelirse gelsin ret etmektir. Karşı durmaktır.
Yapılan yanlışların karşısında sesiz kalmak, doğru olanın yapılması için çalışıp mücadele etmemekte taassubun bir parçasıdır.