Türk Dili, 11. – 16. yüzyıllardan günümüze dek değişmiştir. Gelişmiştir.
Öyle ki; bu süreçte, Türk Dili, birtakım evrelerden oluşmuştur.
Orta Türkçe Evresi
Orta Türkçe Evresi, çeşitli Türk Dilleri’nin oluşma evresiydi.
Orta Türkçe Evresi Dilleri
Orta Türkçe Evresi’ndeki Diller, Karahanlı Türkçesi ve Harezm Türkçesi’ydi. Buna ilaveten, Kuzey, Doğu ve Batı Türkçesi, bu evredeki diğerleriydi. Diğer dillerdi.
Karahanlı Türkçesi
Devlet ve medeniyet kuran ilk Müslüman Türkler, Karahanlılar’dı. Eserlerini ise, elbette, Karahanlı Türkçesi’yle yazmışlardı.
Harezm Türkçesi
Harezm Türkçesi, bir Geçiş Türkçesi’ydi. Öyle ki; Harezm Türkçesi, Karahanlı Türkçesi’yle, Çağatay Türkçesi arasında, bir Geçiş Türkçesi’ydi.
Kuzey Türkçesi
Moğol İstilası, dünyayı etkilemişti. Dahası, dünyayı etkileyen bu istila, Orta Asya’da, çoğunlukla, Kuman – Kıpçak Türkleri’nin yaşamakta olduğu sahalarda, birtakım değişikliklere sebep olmuştu.
Moğol Ordusu, İdil Bulgarları’nın üzerine yürümüştü.
Ki; bunun sonucu, İdil Bulgar ülkesi, yıkıma uğramıştı.
Kıpçak Türkçesi
Kıpçak Türkçesi, Güney Rusya Stepleri’nde konuşulmaktaydı. Dahası, yazılmaktaydı.
Bunun dışında, Kıpçak Türkçesi, ayrıca, Mısır – Suriye Bölgesi’nde de konuşulmaktaydı ve yazılmaktaydı.
Kıpçak Türkçesi Eserleri
Kodeks Kumanikus, Hüsrev Ü Şirin ve Gülistan Tercümesi, Kıpçak Türkçesi Evresi’nin en önemli eserleriydi.
Doğu Türkçesi (Çağatay Türkçesi)
Rus ve Sovyet politikasının doğal bir gereği ve sonucu var olan lehçeler, Yazı Dili’ne dönüştürülmüştü.
Akabinde, Çağatayca’nın yerini, Modern Özbekçe almıştı.
Aslında, Yeni Uygurca da bu kapsamdaydı.
Doğu Türkçesi (Çağatay Türkçesi) Eserleri
Mecalisü’n – Nefais, Muhakemetü’l – Lugateyn ve Babürname, Doğu Türkçesi’nin (Çağatay Türkçesi) önemli eserleriydi.
Gerçi, Türk ve Türkmen Şecereleri de bu dilin önemli eserleriydi.
Batı Türkçesi (Eski Oğuz Türkçesi)
Anadolu’ya yerleşen Oğuz Türkleri, bir dil oluşturmuşlardı: Batı Türkçesi (Eski Oğuz Türkçesi).
Öyle ki; Batı Türkçesi (Eski Oğuz Türkçesi), üçe, üç bölüme ayrılmaktaydı: Selçuklu Evresi Türkçesi, Beylikler Evresi Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi’ne Geçiş Evresi.
Selçuklu Evresi Türkçesi
Selçuklu Evresi Türkçesi, Anadolu’da konuşulmaktaydı.
Ayriyeten, Rumeli’de de konuşulmaktaydı.
Bu evredeki eserler, Arap Alfabesi’yle yazılmıştı.
Beylikler Evresi Türkçesi
Beylikler Evresi’nde, medreselerde, öğretim dili, Arapça değildi.
Zira, Arapça’dan Farsça’ya çevrilmişti.
Gerçi, bilim dili, yine de Arapça’ydı.
Edebiyat ve sanat dili ise, Farsça’ydı.
Türkçe ise, ne yazık ki; avam dili olarak bilinmekteydi. Yani, hor görülmekteydi.
1277 yılında, Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçe dışında, başka dillerin konuşulmasını yasaklamıştı.
Osmanlı Türkçesi’ne Geçiş Evresi
Osmanlı Türkçesi’ne Geçiş Evresi’nde, Türk Dili’nde, Farsça ve özellikle de Arapça, son derece yoğundu.
Yeni Türkçe Evresi
Yeni Türkçe Evresi’nde, Türk Dili’yle, birbirinden tamamen farklı coğrafyalarda, edebiyat yapılmıştı.
Türk Dili, ayrıca, geniş topluluklarca konuşulmuştu.
Dolayısıyla, Türk Dili, çeşitli lehçelere sahip bir dil olmuştu.
Modern Türkçe Evresi
Yeni Lisan Hareketi, Modern Türkçe Evresi’nin başlangıcı kabul edilmektedir.
Öyle ki; bu süreçte, Farsça’dan ve Arapça’dan Türkçe’ye giren dil bilgisi kuralları kaldırılmıştır.
Yalnızca, bununla sınırlı değildir elbet.
Keza, Farsça ve Arapça dil bilgisi kurallarının kaldırılmasının dışında, bu kurallarla yapılan tamlamalar da tamamıyla kaldırılmıştır.
Bunun dışında, Yazı Dili ile Konuşma Dili arasındaki farklılıklar da tümüyle kalkmıştır.
Yeni Lisan Hareketi’nden hemen sonra, en kapsamlı çalışma, 1928 yılında, Harf Devrimi’nin yapılmasıdır.
Bu bağlamda, 1932 yılında, Türk Dil Kurumu’nun kurulmasıysa, bu alanda, bir başka çalışmadır.
Modern Türkçe, bölümlere ayrılmaktadır.
Bu Bölümler Nedir?
Başta, Türkiye Türkçesi, Azeri Türkçesi ile Türkmen Türkçesi ve Gagavuz Türkçesi olmak üzere, Modern Türkçe, bölümlere ayrılmaktadır.
ÖZET
Yoğun bir sirkülasyon içerisinde, Türk Dili, çeşitli evreler, teşkil etmektedir.
Karahanlı Türkçesi ve Harezm Türkçesi, Orta Türkçe Evresi Dilleri’ydi.
Buna ilaveten, Kuzey, Doğu ve Batı Türkçesi de bu evredeki diğer dillerdi.
Batı Türkçesi’nin (Eski Oğuz Türkçesi) bir bölümü olan Beylikler Evresi’nde, Arapça, bilim diliydi. Farsça’ysa, edebiyat ve sanat diliydi.
Avam Dili Türkçe’nin Hor Görülüşü
Türkçe ise, ne yazık ki; avam dili olarak bilinmekteydi. Yani, hor görülmekteydi.
Yeni Türkçe Evresi’nde, Türk Dili’yle, farklı coğrafyalarda, edebiyat yapılmıştı.
Dahası, geniş topluluklarca konuşulduğundan dolayı, Türk Dili, çeşitli lehçelere sahip bir dil olmuştu.
Yeni Lisan Hareketi, Harf Devrimi (1928) ve Türk Dil Kurumu’nun kurulması (1932), Modern Türkçe Evresi’ne ilişkin çalışmalardır.
Modern Türkçe, en başta, Türkiye Türkçesi olmak üzere, Azeri Türkçesi ve Türkmen Türkçesi ile Gagavuz Türkçesi gibi bölümlere ayrılmaktadır.