İlk ve Orta Öğretim okullarımız da on beş gün üniversitelerde ise bir ay sürecek olan tatil başladı. Yaklaşık 17 milyon öğrencimiz karnelerini alarak yarıyıl tatiline çıktılar.
Yarıyıl tatili başta öğrencileri, öğretmenleri ve okul idarecilerini son derece mutlu etti. Zaten ara tatilin veriliş amacı da öğrencilerin ve okullardaki eğitim personelinin dinlenmesini sağlamak ve dört ay süren birinci dönemin yarattığı stres ve yorgunluktan kurtulmak.
Anne ve babalar için aynı şeyleri söylemek ise çok zor. Özellikle çalışan anne ve babalar bence tatile hiç mi hiç sevinememişlerdir. Çünkü tatil süresince kendileri iş yerlerinde, çocuklar ise tek başlarına evde kalacaklardır.
Hele hele bu çocukların küçücük, okul öncesi ve ilkokul öğrencisi olduklarını varsayarsanız tatilin çalışan anne ve babalar için nasıl bir kâbusa dönüşebileceğini daha iyi anlayabilirsiniz.
Bu şartlardaki öğrenciler için İl Milli Eğitim Müdürlüklerimiz birkaç okulu açık tutarak belli bir ücret karşılığında hizmet üretebilir.
Milli Eğitim Bakanlığımız bu tür bir uygulamanın alt yapısını mutlaka oluşturmalı. Çalışan anne ve babaları bu kâbustan mutlaka kurtarmalı.
Oy moy yok
30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak olan mahalli idareler seçiminde belediye başkan adaylarının yanı sıra mahalle Muhtarlıkları için aday olanlar da propaganda çalışmalarına başladılar. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun.
Adaylar elbette seçmenle diyalog kurma adına bir takım çalışmalar yapacak, kendilerini ve projelerini seçmenlerine anlatacaklardır. Bu eylemleri yaparken çevreyi kirletmemeye ve çevreye zarar vermemeye azami özen göstereceklerdir.
Peki, adaylar tarafından bu hassasiyet gösteriliyor mu? Tamamı için evet denilemez. Çevreyi kirleten, boş gördüğü her zemine, elektrik direklerine ve elektrik panolarına posterlerini ve afişlerini asan, apartman önlerine, arabaların sileceklerine ve yerlere el ilanlarını saçan adaylara hem yetkili merciler gerekli cezai işlemleri uygulamalı hem de seçmenler kesinlikle oy vermeyerek davranış bozukluğu gösteren bu adayları kesinlikle seçmemelidir.
Çevreyi kirleten aday var mı? Elbette var. Adayları töhmet altında bırakmayayım öylemi, kimse çevreyi kirletenler isimlerini mi yazayım! Elbette niye olmasın…
Mimar Sinan Mahallesi Muhtar Adayları, Şahin Yuvayapan (iki dönemden beri muhtarmış.), Ahmet Eroğlu ve Abdullah Demir. Bu şahıslar mahalleye muhtar olmak için kolları sıvamışlar. Şimdiden mahallede afiş yapıştırmadık yer bırakmamışlar. Güzelim Mimar Sinan Mahallesini şimdiden yaşanılmaz bir yer haline getirmeyi becermişler bile.
Bir televizyon kanalında ‘gezelim tozalım’ isimli programında yurdumuzun doğa harikası yerlerini bizlere tanıtan Sayın Gafur Uzuner, bu doğa harikalarını acımasızca kirletenlere; en yüksek perdeden ‘Yuhhh! Yuhhh! Yuhhh! olsun sizlere… Yuhhh olsun ortak değerlerimizi kirletenlere’ diyerek canlı yayında tepkisini koyuyor.
Bu muhtar adaylarına biz neden tepkimizi koymayalım. Ben bu yazımla tepkimi koyuyorum ve Yuhhh! Yuhhh! Yuhhh! olsun sizlere diye haykırıyorum. Mahallemi daha yaşanabilir bir yer haline getireceklerine şimdiden yaşanmaz bir yer haline getiren bu adaylara kesinlikle oy vermeyeceğimi ilan ediyorum.
Saygı değer okurlarım lütfen sokaklarımıza mahallelerimize sahip çıkalım. Bu ve benzeri politikacıları en gür sesimizle uyaralım. Bu hassasiyetimizi her an dile getirelim. Haddini bilmez, nadan oğlu nadanlara hadlerini bildirelim…