Kahramanmaraşta kamuoyu oluşmamasının en büyük sebebi, siyaset kurumu ile Sivil Toplum Kuruluşlarıdır.
Kamuoyunun oluşturulmadığı bir kentte, dedikodu kültürü insanların günlük konuşma ihtiyacını karşılar. Yalan yanlışına bakılmaksızın, isimler zikredilerek bunu Ali bey söyledi, Ahmet, Mehmet ve mustafada yanımızdaydı diyerek konuştuğu konunun ciddi ve doğru olduğunu ispata çalışır ve en yakınındaki dostlarını da bu iğrenç yalana ortak eder.
İşte bu kültürün hakim olduğu şehirlerde lider çıkmaz. Çıkarılmaz. Çıkmasına da izin verilmez.
Böylesi şehirlere örnek verecek olursak, en başına Kahramanmaraşı getirmemiz gerekiyor.
Çünkü 2002 yılından bu yana iktidarı elinde tutan bir siyasi partinin teşkilatları, vekilleri ve diğer siyasetçileri bir gün basının karşısına çıkmaya gerek görmüyorlarsa, cesaret edemiyorlarsa, bunda bir sakatlık var demektir.
Bu sakatlık Kahramanmaraş medyasından kaynaklanmıyor.
Bu sakatlığın temelinde işte bu dedikodu kültürüne verilen ehemmiyet yatıyor.
Dün bir ilk yaşadık.
İlk yaşadık diyorum. Çünkü Ak Partiden milletvekili seçilen (Hanefi Mahçiçek) hariç hiç kimse bu güne kadar bir basın toplantısı yapamadı. Yapmaya cesaret edemedi.
Dün Milletvekilimiz Dr. Cafer Tatlıbal Ak Parti İl binasında 20 civarında basın mensubunun katılımıyla bir basın toplantısı yaptı.
Yaklaşık 2 saat süren basın toplantısında gazeteciler aklına gelen her şeyi sordular.
Sayın Tatlıbal, eğip bükmeden, içinden geldiği gibi, samimi bir şekilde sorulara içtenlikle cevap verdi.
Demokratik açılımdan, kentin yerel meselelerine değin her konuda konuşan Sayın Tatlıbalı öncelikle içtenlikle kutlamak tebrik etmek istiyorum.
Toplum adına konuşan basın mensuplarının çeşitli konularda sorduğu bu sorular toplumunda bir nebze olsun gazını aldı diye düşünüyorum.
Gazeteci Mustafa şirin, Mehmet Fiskeci, Mesut Tuğrul, Ahmet Baysal ve Yusuf Taş ile diğer arkadaşlarımızın çeşitli konularda sorduğu soralar ve bu sorulara verilen samimi cevaplar sanırım yurel ve ulusal medya da hak ettiği gündemi oluşturacaktır.
Bu köşe yazısını yazmadan önce ajanslara, gazetelere ve internet sitelerine baktığımda bu toplantının yankı yaptığını söyleyebilirim.
İl Başkanı Fatih Erkoç, Merkez İlçe Başkanı Necati Okay ola Basından sorumlu İl Başkan yardımcısı Dr. İrfan Karadutlunun hazır bulunduğu basın toplantısının amacına ulaştığını düşünüyorum.
İnşallah İl ve İlçe Başkanları ile diğer Milletvekillerimizde mutat bir şekilde basının karşısına çıkarak millete hesap verme, milleti bilgilendirme görevini yerine getirirler.
Toplantının yeri Kahramanmaraştır
Yerel seçimlerin hemen ardından Belediye Başkanı Mustafa Poyrazın girişimi ile başlatılan aylık mutad toplantının ilki Ankarada yapılmıştı.
Bu toplantıya Milletvekilleri, valimiz, Belediye başkanımız ve STÖ başkanları katılmıştı.
Toplantı sonrasında görüşlerini aldığımız Belediye Başkanı sayın Poyraz, bundan sonraki toplantıların şehrimizde yapılacağını söylemişti.
Ancak bu güne kadar ikincisi yapılamadı.
Milletvekili Sayın Tatlıbala bu toplantılar ile ilgili bir soru yönelttim.
Yakında Ankarada yapılacağını söyledi.
Ankarada yapılan toplantının bir anlam ifade etmediğini söyleyerek, toplantı yerinin Kahramanmaraş olması gerektiğini hatırlattım.
Çünkü kamuoyuna mesaj buradan verilmelidir.
Kamuoyuna mesaj verilmeyen bir toplantı kendi arasında çay sohbetinden daha ileriye gitmiyor.
Zira verilen sözler, takip edilmesi gerekecek yatırımları sorgulayan, takibini yapan ve gündemde tutan, bu konuda kamuoyu oluşturan medyadır.
Medyanın yer almadığı, medyanın adam yerine konulmadığı bir toplantı amacına ulaşmaz.
Bu şehirde taşlar yerine oturmuyorsa bunun sebebi budur.
Ya kamuoyuna bilgi vereceksiniz, ya da yok olup gideceksiniz. Basını kamuoyunu önemsemeyen, dikkate almayan hiçbir şahıs, zümre yada kuruluş BÜYÜYEMEZ!...
Büyümek istiyorsanız, basınla iyi ilişkiler kurmak zorundasınız.
Ve sayın Tatlıbalı kutluyorum
Ve ALİ DOĞAN
Kahramanmaraşın bize göre medari iftiharı, adam gibi siyaset yapan eski bakanlardan Ali Doğan bu yazıları yazdığım sıralarda Kahramanmaraşa geldi.
Sayın Doğana hoş geldiniz derken, vefayı hava alanında yapılan görkemli karşılama da belli etti.
Hoş geldiniz sayın Doğan!...