TEKE İLİMİZ YÖRÜKLER DERNEĞİ İKİNCİ ULUSLAR ARASI YÖRÜK FESTİVALİ VE YİRMİÜÇÜNCÜ YÖRÜK ŞÖLENİ
06.06.2016 Tarihinde Kahramanmaraştan otobüs ile Kınık ilimize geçtim. Bir saat sonra uçağa bineceğim Yüreğir ilimize ulaştım. Saat 21 de uçak ile Teke ilimize doğru yola çıktık. Saat 22 sularında Rabbimin inayeti ile uçaktan inerek Teke ilimizin güzel toprağına ayağımızı bastık. Uçmak ne kadar güzel olsa da insanın fıtratında olmayan bir vasıf. Teke ili yörükler derneğinin güzide elamanı ve Abdullah Duman beyimin çalışkan sekreteri Türkmen bikesi hanımefendi Feyza Gedikli bacımı uçak saati yüzünden hayli yormuştum. Bundan dolayı tekrar kendisini yormak istemedim. Abdullah Duman beyim ve Hamdi Sarıca beyim sağolsun beni başlarına bela etmenin ceremesini çektiler. Yılların eskitemediği Yörük-Türkmen beyi ve kocası Abdullah Duman beyim ve beylik gibi şerefli bir görevi yeni devralmış, seçilmiş yeni Türkmen beyi sayın Hamdi Sarıca bey beraber gelerek beni havaalanından otelime getirdiler. O kadar işin ve misafirin arasında yüzlerini asmadan beni karşılamaları ve bizzat gelmeleri karşısında Türkmen töresine ve onun inceliğine hayran kalmamak mümkün değil.
Aynı gece geç saatlere kadar konaklayacağım otelin lobisinde Abdullah ve Hamdi beylerim ile ve diğer misafir Yörük-Türkmen beyleri ile sohbet edip çay içtik. Cuma günü geç geldiğim için daima yapılan, büyük Yörük-Türkmen yürüyüşüne katılamadığım için yürüyüş hakkında bir yazı yazma imkanım olmadı. Fakat resimlerden gördüğüm kadarı ile Teke ilimizin caddeleri Yörükler ile şenlenmiş. Ertesi sabah kahvaltısında büyüğüm, ağabeyim, Gazi ayıntap oğuz boyları, beğdili boyu, Elbeyli oymağı beylerinden koca Türkmen beyi Faik Akyıldız ağabey ile kahvaltı yaptık ve hasret giderdik. Her zamanki gibi yanında bu davaya gönül vermiş Türkmen beylerinden değerli kardeşim eseli oymağı mensubu Mustafa Arslan beyi, Mustafa Özkan bey ( Kilis Elbeyli ilçesi, Elbeyli Türkmen derneği başkanı)i beraberinde bu kardeşlerim kadar değerli bir çok Türkmen beyini ve onlarca genci getirmiş. Dalyanlı oymağı mensubu gençlerin meydana getirdiği gazi Ayıptab ilimizin güzel folklor ekibide şenlikte idi. Mustafa Arslan bey sağolsun otel ile şenlik alanına gidip gelir iken benide beraberlerinde götürme nezaketinde bulundular. Beraberce gezer iken yeni dostlar edinmemize vesile oldular.Mustafa Arslan beyimi yedi sene evvel bir konferans vermek için Türkocağı Gazi ayıptab başkanlığı tarafından davet edildiğim Nizip te tanmııştım. Davanın yılmaz neferlerinden olduğunu görmek beni mutlu etti.
8 Mayıs bir çok Türkmen şenliğinin çakıştığı bir gün olduğundan başka yerlerde bulunan Türkmen beylerini görememenin üzüntüsü yaşadım. Herkes en yakınındaki şenliğe veya kendince sıranın orada olduğunu düşündüğü şenliğe katılmış. Artık bizde seneye başka şenliklere katılarak oralarda hasret gidermeyi düşüneceğiz. Seneye Rabbim izin verir yaşar isek, Sarıkeçili kardeşlerim ile beraber Yüreğir ilimizde bulunmak istiyorum.
Bu arada şenlik alanını gezer iken gördüğüm bütün katılımcı dernekleri ve Yörükleri not almaya çalıştım. Buraya yazmayı ihmal ettiğim ve geldikleri halde görmediğim için yazamadığım bütün dernek, oymak ve hatun kişiler ile beylerden özür diliyorum. Bunu benim ihtiyarlığıma versinler.
Ahmetli Yörükleri Güzelceşehir ilimizden gelmişler. Başkanları Ali Şurgun bey ve yardımcıları güzel Türkmen beyi Muhammed Şınık beyler. Kayı boyu karakeçili oymağı, karatekeli obasından.
Makedonya-Üsküp, Yeni yol derneği Avşar Türkmen boyu mensupları.
Makedonya-Kalkandelen derneği Yörük-Türkmenleri
Makendonya Karşıyaka derneği-Alban ekibi gençleri
Makedonya- Kosova-metroviçe birlik halk oyunları gençler
Albanya eğitim sendikası mensupları
Bu Albanya ismi üzerine birkaç bilgi vermek isterim. Albanlar Azerbaycanın kuzeyi ile dağıstanın güneyi arasında yaşayan bir kuman-kıpçak boylu Türklerdir. Bu gün Kafkas dilleri gurubundan bir dil ve aynı zamanda Azerbaycan oğuz lehçesinde konuşmaktadırlar. Karadenizin kuzeyinden doğu Avrupa ve balkanlara inen Kuman-Kıpçak boylu Türklerin yayıldıkları alanlardan biriside Adriyatik bölgesi olup kuzey İtalya ve Arnavutluk dediğimiz yeri yurt tutmuşlardır. Bu gün bu devletin adı Albanyadır. Al ban kelimesi Al han demektir. Çek’ lerde ve yakın coğrafyalarında ban kelimesi bey ve han manasına kullanılmakta olup bizlerde de ban-ı çiçek kelimesinde aynı ban adını görmekteyiz. Ermenistanın işgali altında bulunan Karabağ da yaşayan Ermenilerinde Ermenice değil Albanca konuştuklarını ve gregoryen oldukları için hem biz ve hem de kendilerini ermeni olduklarını zan etmektedirler. Bir çok hristiyan Türk boyu zaman içinde gregoryen mezhebine intisap etmiş ve zaman içinde bizzat bizler tarafından araştırılmadan bu insanlar ermeni nüfusuna dahil edilmiştir.
Saat on iki sularında Elbeyli ekibinden Mustafa Arslan beyin( Bayat boyu) amcası sayın Ali Arslan beyi ziyaret edip çayını içtik. Daha sonra aslen Urfalı olup mersinde ikamet eden değerli Türkmen beyi İbrahim Güçlü beyimizi ziyaret ettik. Kendisi Viranşehir yolunda bulunan tepe dibi köyünden olup, ataları Haydaran aşireti, hasenen oymağı mensubu olup oğuzun Avşyar boyundandır. Muhtereme anaları ise Türkmen yurdu, akkoyunla başkenti Diyarbekirimizin cirnik köyündendir. İbrahim beyin ikramı olan öğlen yemeğini yer iken çeşitli vesileler ile gittiği Türk yurtlarına ait hatıralarını konuştuk. Urfamdan böyle yiğit Türkmen beylerinin çıkmış olmasından gurur duydum.
Öğleden sonra ise Karaali parkında Azerbaycan ve balkanlardan ve yurt içinden gelen Türkmen derneklerinin ses ve folklor sanatçılarının gösterilerini seyrettik. Zeybekler bir biri ardına hünerlerini gösterdiler. Bir ara teke ilimizin büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda kendi tabiri ile bir Türkmen beyi olan Menderese Türel beyin daveti ile Teke ilimizin ve Türkiyenin güzel bir eseri olan expo 2016 parkına bazı Türkmen beyleri gittiler. Bu arada sahneye bir biri ardına çıkan ekiplerin gösterileri aziz ve büyük Türk milletinin ayrı ayrı nakışları ve kilim desenleri gibi bir birini tamamladığını gördük. Her bir kilim deseni bir araya geldiğinde büyük Türk kilimini meydana getiriyordu.
Katılımcıları yazmaya devam edelim.
Bursa Keles-karakeçili Yörükleri.
Karakeçilinin yigit beylerinin oynadığı harp oyunları gibi zeybekler, gönül tellerimizi titretti. Bizi çok gerilere, mazinin kırk atlı akıncısının çocuklar gibi şen olduğu, Akıncılarla dünyayı titrettiği yıllara, Türkün şanlı tarihine götürdü. Ahdim olsun ki bu mazinin atisi olacak evlatlar yetiştirmek nasip olsun bizlere. Ertuğrul gazinin yigitleri dizlerini her yere vurduklarında Urfa Suruç ta, siverekte, Elazizde (Harput) Erzincan ve erzurumda ki yurtlarında kalan akrabalarına seslendi ve selam gönderdi. Neredesiniz, nerdesiz, kandasuz gelin gayri bitsin bu ayrılık ve unutulmuşluk, bir olalım, diri olalım ve iri olalım dediler. Benden muştulaması, gerisi söz iletilenlerde.
Kosova mitroviçe halk oyunları ekibinin gesterisinde anadolunun, doğu ve güneyinin halk oyunları ve müzikleri ile halay oynaması, müthiş bir mesaj oldu, anlayanlara. Yurdumuza göz dikenlere evladı fatihan tarafından verilmiş güzel bir ihtar gibi idi. Evladı Fatihan nesli, halayda bizim toy da bizim dediler. Aynı müzikle kendi halk oyunlarını oynamaları Türk milletinin bütünlüğünü gösteren ayrı bir kilim deseni idi. Fakat kızların oryantal arabesk bir müzik ile raks etmeleri Türk kültüründe olmayan yanlış bir nakış gibi oldu. Bunu gönlüm beğenmedi. Yetkililere sesleniyorum. Türk gençlerine yakışmayan oyun ve gösterilerden uzak dursunlar. Türkün vakarına ve şerefine uymayan, bizden olmayan hür türlü gösterinin Türkmen şenliklerinde yer almaması gerekir.
Albanyadan gelen folklor ekibi tam bizdik. Alban kardeşlerimizi seyreder iken, tarihi bağlarımızdan ziyade birbirimizin aynı olduğunu gördük ve hissettik. Albanların ayrı millet olmadıklarını ve aziz Türk milletinin gönül ilmiklerinden bir ilmik olduklarını gönlümüze hissettirdiler.
Çift başlı kartallı bayrakları bize Selçuklu atalarımızı hatırlattı. Her oyunları bittiğinde üç defa Türkiye diye ünlemeleri bizlerin ruhunda büyük etkilere sebeb oldu.
Sahneye çıkan Ankara üniversitesi folklor ekibi, seğmen yiğitliğini temsil ettiler. Göğsümüz kabardı.
Seğmenlerden sonra sahne güzel Türkmen bikelerinin hazırladıkları birbirinden güzel Türk giysilerini tanıtma defilesinde idi. Her desen bizi temsil etti.
Ardından Aydın yeni Pazar efeleri sahnede yerlerini aldılar. Yörük Ali efeyi ve onun adına oynanan oyunları bizi kurtuluş savaşımızın o zor günlerine götürdü.
Ayıntab, oğuz boyları derneği beydili folklor ekibi gösterisine başladı. Barakın bozkurtları,kurtça oynayıp, kurtça ünlediler. Elbeğli, bekmişli, canbeğli, boz beğli, hanbeğli, alayuntlu bozulus gençleri , barakın yiğitleri orta yerde salındı. Güneyin kurtları tekeli Yörüklerinin yurdundan bütün dünyaya mesaj verdi. Eyy dünya eyy acun, ne oyun oynarsan oyna, biz buradayız dediler. Dalyanlı yigitlere, genç bikelere selam olsun. Bikelerin telekleri, kıpçağa, boynu bükük Kumanlara selam gönderdi. Dost anladı, düşman titredi.
Sahneye küçük efeler çıktı. Türk milletinin geleceğinin asan olacağını inşallah dizlerini büyükleri gibi yere vurdukça söylemiş oldular. Dünyaya meydan okudular, mertlik gösterdiler. Denizli Yörüklerinin minikleri gönlümüzü şen ettiler.
Kötekli Yörükleri, kaş Yörükleri, Buldan Yörükleri, Honamlı Yörükleri, sarıkeçili Yörükleri, Denizli Yörükleri, Aydın germencik Yörükleri, Kundullu Yörükleri, Konya Yörükleri. kepez Yörükleri ve Konya davras Yörükleri arzı endam ettiler.
İlerleyen saatlerde müzik ile şenlik devam etti. Ertesi Pazar sabahı saat onbir sularında Teke ilimizin Korkut eli yolu üzerinde bulunun düzler çamı mevkiinde şölen yerinde buluştuk. Şölen yerine beni gene Faik ağabeyin ekibinden Mustafa arslan bey ve ekibi götürdüler. Herkesin otobüsler ile şölen yerine ulaşması ve ekip olmaları, benim yalnız olmam dolayısı ile istemeden ayak bağı olduğum bu kardeşlerimin ilgisini yazmadan edemem. Maraşımıza kırgınlığımı söylemeden geçemeyeceğim. Söz geçtiğinde biz de geleceğiz diyenlerin her davette beni yalnız bırakmalarına alıştım. Fakat siz alıştım sözüme inanmayın.
Bu arada sahnede çeşitli konuşmalar yapıldı. Yurt dışında mahzun bıraktığımız akraba topluluklarımız tanıtılıp teşyii edildiler. Beni buraya davet edip büyük incelik gösteren Türkmen beyi sayın Abdullah Duman beyim kısa fakat özlü bir konuşma ile herkese hoş geldiniz dediler. Evlad-ı fatihandan birkaç konuşmacıyı dinledik. Daha sonra Türkün gönül tellerini titreten zeybek türkülerini, tüylerimiz diken diken dinlerken gönüller coştu, kabına sığmaz oldu. Şehitlerimiz, bu yurda geldiğimiz bindörtyüzyıldır kanları ile bu toprakları bize vatan yapan şehitlerimizi sürekli hatırladık, hatırlattık. Hala akan şehit kanlarını, onlar hakkında okunan şiirleri dinledikçe hüzünlendik, gururlandık, bilendik, bilendik. Gençler oynadı, yere diz vurdu, sipere yattı, düşmanı gözledi, yattı kalktı, ulen gahpe düşmen hazıl ol vaktına biz buradayız dediler. Serhat boylarımıza, mahzun yurtlarımıza, gözü yaşlı doğuTürkistanıma, nazlı Budine, yetim kırıma, beyli, beyirli, bayırlı bucaklı Türkmen kardaşlarımıza biz buradayız, sizi unutmadık ağam dediler. Eyy mahzun yurtlarımızda sahipsiz olduğunu zan eden kardaşlarımız, yes’e düşmeyin, Türkün başının esrik olduğu yıllar geçti dediler. Cenabı Allah hep yanımızda idi, inşallah İslam davasında önder olmaya namzet gençlerimiz var dediler.
Başımda Attila Küntüz kardaşım ile hatunu değerli Kırgız bikesi Taci Küntüz bacımın hediyesi olan Kırgız kalpağı ile ( başlarında Fransız şapkası ile gezinen Yörüklere örnek olsun diye) güneşten etkilenmeden şölen alının gezer iken, Gölgesi geniş bir yigit efe yolumu kesti. Kafamı kaldırıp baktığımda ne göreyim. Anadolunun tapusunu ellerinde tutan, karacakurt Yörüklerinin değerli başkanı koca kurt Serdar Güneş beyim ve güzel refikası Yörük bikesi Esma öztürk hatun yoluma çıkmışlar. Yiğit ve alımlı beyimle kucaklaştık ve hasret giderdik. Karacakurt yaylasına inşallah geleceğimi ve orada buluşacağımızı istişare ettik. İnşaallah niyetimiz ayın 29 unda yapılacak olan Karacakurt Türkmen şenliğinde bulunmaktır.
Dinlenmek için Teke ili Yörüklerinin yurdunda (çadır) oturur iken, Isparta Türkmenleri Türkmen beyi Mustafa Küçükyaman ve aziz Dostum Muğla Yörük-Türkmenleri derneği başkanı kardeşim Orhan Akcan beyimle kucaklaştık. Yurdumuzu daha sonra eskimez Türkmen beyi Niyazi Çapa ağabeyde şereflendirdiler. Türkmen beyi Hasan Coşan bey ile tanıştık, içel Türkmenleri beyi Hidayet Dinçer bey ile sohbet ettik. Eskişehir yunus emre Türkmen dernekleri federasyon başkanı Mumammer Toygar beyim ile sohbet ettik.
Saat bir sularında teke ili Belediyesi mehteran ekibi ortalığı inletti. Her türlü Türk müziği bizleri coştursada, mehteran başka bir şey. Tarifi zor bir ses. Bir nefes. Her kim duysa işte aziz ve necip Türk milleti budur diyeceği bir ses cümbüşü. Ceddimizin vakarı, sebatı, celadeti , yiğitliği ve merhametine bir ses mehteran. Dosta sürur, düşmana korku salan bir sada mehteran.
Bu arada Saruhanlı ili Turgutlu Yörük ve Türkmenleri alana teşrif ettiler.
Kayı boyu-Yaka boyu köyleri Türkmen derneği mensupları ile görüştük.
Bu arada mehteran ey kahraman Türk milleti demeye başladı. Kahramanlık her milletin evlatlarına kazandırması gereken bir vasıf olmalıdır. Özellikle Müslüman milletlerin bu vasfa ihtiyaçları vardır. İnsanları ırkçılık hastalığından kurtarır. Kahramanlık kelimesi içinde ırkçılık barındırmaz. İslam davasında , vatan ve karşılıksız sevme ve merhamet kelimelerindeki manaları toptan ihtiva eden bir kelimedir kahramanlık. Dünyaya Türk kahramanlığını her daim gösteren atalarımıza minnet borçluyuz.Düşmanlarımız bile bizim kahramanlığımı övmüş ve Türk milletinin bu özelliğini daima dile getirmiştir. Bu kahramanlığın içinde zorlama, ve zulm yoktur. Merhamet ve alicenaplık vardır.
Değerli dostum Mehmet Gülcan beyimin güzel bikesi Muhtereme emine Gülcan kızımız ile tanıştık. Babalarının yokluğunu hissettirmediler.
Güzelceşehir Kemalpaşa Yörük-Türkmen derneği.
Sayın menderes Türel saat iki cıvarında şölen alanına geldiler.
Türkün balkanlardaki sesi ve gücü olan Tika kurumumuzu anmadan olmaz. Türkistan da Türksoy, balkanlarda Tika gücümüzü ve sevgimizi gösterdiğimiz iki güzide kurumumuz.
Kuruluş Ertuğrul dizisinin müzik yapımcısı değerli Türkmen beyi Adil Şan ve dizinin Korkut beyini Yörükler dinlediler. Türkün kendine has gırtlak müziğinden sesler dinledik. Bu gırtlak müziğini teke ilimizde tek tük bilen hanımlar hala yaşamakta ise de , gençlerin ilgisizliğinden unutulmak üzeridir. Allah tan Türkistan varda unutulmuyor.
Kötekli Türkmenleri yurtlarının önünde kurdukları mini müze ile Yörüklerin Yörük hayatında kullandığı alet ve edevatı sergilemişler.
Muğla, Dalaman Yörük-Türkmen bikesi Kadriye Efe hanımla tanıştık.
Çiftçi televizyonu yörükoğlu programı yapımcısı Furkan Özakıl beyle tanıştık, çekim yaptılar.
Bergama Yörük-Türkmen kadınları derneği bikesi sayın Şengül Yalçın ataş hanımla tanıştık.
Burdur Yörük-Türkmen beylerinden Kurdet Harmanda kardeşim ile görüştük,kendileri sahnede çok güzel bir sunum yaptılar. Kudret kardeşim aziz Türk milletinin başına çorap örmeye çalışan sivrisinekler kastederek, göller yöresi tek başına dahi kalsa, kandilide, kobaniyide bahane edenlere buraları başlarına yıkarız, diyerek sözlerini tamamladılar.
Aziz Türk milleti sabırlıdır. Fakat çok zorlamaya da gelmez. Etrafımızda Müslüman kardeşlerimiz var demeye devam ediyoruz. Bu inancımızı sarsmaya çalışmasınlar. Bir kere dostluğumuzu kaybedenler bu coğrafyada yaşayamazlar.
Solaklı Yörük-Türkmenleri.
Teke yöresi Avşar Yörük-Türkmenleri.
Demirci, minnetler yöresi Yörük-Türkmenleri.
Saat onbeş sularında tören yapıldı. Şehitlerimize saygı duruşunun ardından istiklal marşımızı okuduk. Yörük beyim sayın Abdullah Duman bey güzel bir konuşma yaptılar. Dernek yönetim kurulu ve üyeleri misafirleri selamladılar. Abdullah Duman beyim Ötüken den teke iline kadar Yörüklerin uzun serencamını kısa ve öz olarak anlattılar.Askerimiz-polisimiz ve meclisimiz ile bir ve beraber oldukça, Türkistan steplerinde aldığı abdest ile Viyana önlerinde Namaz kılan büyük Türk milletine hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini söylediler. Kendisine teşekkür ediyoruz.
Konya-doğanhisar-Davras Yörük-Türkmenleri
Bu arada anamaslı Mehmet daima aklıma geliyor. Her Konya lafında anıyorum. İnşallah Karacakurtta görüşürüz. Bizi kendisine çok alıştırdı. Hele onun bir de yoldaşı Bestami Erdem var ki onları yan yana görmek bize mutluluk veriyor. Her ikisinide en kısa zamanda görmek ümidi ile.
Belediye başkanı sayın Menderes Türel kısa bir konuşma yaptılar. Türkmenlere hizmetlerinin devam edeceğini ve teke ilimizin asıl sahipleri olan bu güzel insanlara her alanda yardımcı olacağının sözünü verdiler. Ardından Sayın Vali konuşma yaptılar. Vali bey Türk nerede var ise orada Yörük te vardır, Yörkten her fikirde insan çıkabilir fakat vatan haini asla çıkmaz dediler.
Beylik devir teslim töreni yapıldı. Kadim Yörük beyi Niyazi Çapa ağabey bir konuşma yaptılar. Teke ilimiz Yörükler dernek başkanı sayın Abdullah Duman beye teşekkür ererek bizleri buluşturuyorsunuz dediler. Türkmen beyliği nedir, nasıl seçilir, üzerine bir tanım yapıp, bey olmak için bir kişinin obasına her doğumda beşik, her ölümde tabut olmasının gerektiğini söylediler. Türkmen şurasında bey seçilen Hamdi Saracı beyimize kalpak giydirip, beyliğini kutladı. Beylerin kalpak giymesi gerektiğini, Türkmenin kalpaklı olması gerektiğini hatırlattılar. Hamdi beyimize ardından kuşak sarıp beline kamasını yerleştirdiler.
Beylerimizden Mustafa Kuş beyim ile teke ilinin yurdunda sohbet ettik.
Şenliğe davet edilen bütün Türkmen beyleri tek tek isim isim sayıldı ve bazıları kasa konuşmalar yaptılar. Hediyeleşmeler oldu. Yörük gençlerine örnek olsun diye Abdullah Duman beyimizin yeğenine kuşak bağladılar. Diriliş ertuğrul dizisinin kuzey Türkistana bakan müziğinin eşliğinde gençler gösteri yaptılar. Fakat gösteri yapan gençlerin kıyafetleri ecdadın giysisine benzemekle beraber, kızlarımızın dizinin İslam kokan atmosferine zıt giysileri dikkat çekti. Bu giysileri hazırlayanların biraz daha hangi dine mensup olduğumuzu hatırlamalarını ve unutmamaların temenni ediyorum.
Adil şan beyim Suriye Türkmenleri ile ilgili bilgi verdiler. Unutulmadıklarını gördükçe sevindiklerini söylediler.Bayır bucak lehçesini anlatan şiirini dinledik. Fakat sadece Türkmenleri hatırlatan bu konuşmada, yüzyıllar içinde yaşadıkları acılar ile dillerini unutup bu gün Arapça konuşan kuman Kıpçak soylu kardeşlerimizi unuttular. Suriyeden gelen sarışın ve mavi gözlü, Arapça konuşan bu insanların yavuz han zamanından sonra dillerini unutan kardeşlerimiz olduğunu söylemeden geçemem. Hamas denen direniş teşkilatını kuran ailenin isminin Aydoğmuş aşireti olduğunu hatırlatarak bu mevzuu ileri bir tarihe atıyorum.
Sözü bağlamalar aldı. Yürek tellerimiz, gönül evimize tezene vurdular. Halk ozanı kardeşlerimize okudukları güzel şiirler ve Türküler için teşekkür ediyorum. Ne demiş şair. Türk’ü söyler Türküler, gönüllerde ülküler.Şair Kazanoğlunun şiir ve Türküleri bizleri Türkistandan balkanlara dolaştırdılar.
Yiğitlerin harman olduğu Bayburt ilimizden Edip beyimizi dinledik. Şiirini Kahramanmaraşta yazdığını söyledi. Bayburt isminin bir Yörük boy ismi olduğunu ve kıpçakca olduğunu söylemek isterim.
Bu arada Yörüklerin anamastan kırkgeçit üzerinden göçtüğünü dinler iken aklıma maraşımızda bu soy ismin var olduğu geldi. Kırkgeçit soy ismini taşıyanlara melce olur belki.
İkindi vaktinden sonra beni önceki gün ziyaretime gelen Teke ilinin Elmalı ilçesinden dava arkadaşım, gönüldaşım, ülküdaşım, kardeşim Süleyman Bozmaz bey geldiler. Abdullah Duman beyim ve Hamdi Sarıca beyimden izin alarak şölen alanından ayrıldım. Geceyi Süleyman kardeşimin güzel kardeşi Selim bey, muhtereme kerimeleri, bikeleri Asena ve aybike ve muhterem babaları ile çay içip sohbet ederek geçirdik. Muhtereme anaları ve dayıları ile tanışmak fırsatım oldu. Sabah namazından sonra değerli kardeşim Süleyman beyim beni havalanından uğurladı. Kendisini en kısa zamanda yurdunda ziyaret edeceğini söyleyerek ve elmalı dan getirdiği ve daima maraşa gönderdiği leblebiler elimde olarak selamladım.
Bütün mesele rızasını kazanmaktır vesselam.
Bu yazımı” çağın ateşini yakan adama” ithaf ediyorum. Selam ve sevgi ile.