Bazı siyasilerin ‘TİKA’yı kapatacağım!’ söylemleri üzerine Tika nedir? Neden kapatılmak isteniyor diye şöyle bir araştırma yapayım dedim. Bu araştırmanın sonuçlarını da sizlerle paylaşmak isterim.
Öncelikle belirtmek isterim ki Tika gibi bir kurumu kapatma söylevini doğru bulmuyorum. Mevcut iktidara karşı olanlara da hayret ediyorum, Tika’yı Ak Parti kurmadı ki!
Bir diğer tartışma konusu olan husus ise Tika’nın bütçesi. 4 milyar dolar olarak ifade edilen bütçenin 63 milyon dolar olarak belgelenmesi Tika üzerinden siyasi söylev geliştirenler için hezimet oldu.
Gelelim Tika nedir? Çalışmaları nelerdir? Meselesine;
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) 1992 yılında kurulmuştur. Kurulma amaçlarının en önemlisi Sovyetlerin dağılmasının ardından orta asyada bağımsızlığını kazanan Türki Cumhuriyetlerle iletişimi geliştirmektir. Denebilir.
Fakat 20 yıllık zaman içerisinde Tika etki alanını Kafkaslar, Ortadoğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika gibi bölgelere genişletmiştir.
Tika Osmanlı ve Selçuklu gibi uzak olmayan geçmişimizin eserlerini ihya etmenin yanın da Moğolistan’da bulunan Türklüğün ilk abidesi olan Bilge Tonyukuk anıtları ve Orhun Abideleri gibi eserlerin de projelendirilip tanıtılması ile de ilgileniyor.
Tika bir yandan Selanik’te Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün evini restore ederken diğer yanda Romanya’da bulunan Saru Saltuk Soyundan gelen Bektaşi derviş ve Abdalların tekkelerini de bulup yeniden tanıtılmasına öncülük ediyor.
Tika’nın tanıtım sayfasından aldığım bilgilere göre; TİKA, ofislerinin bulunduğu ülkelerle beraber 5 kıtada 170'e yakın ülkede kalkınma merkezli işbirliği çalışmaları yapılmaktadır. TİKA Pasifik’ten Orta Asya’ya, Ortadoğu ve Afrika’dan Balkanlara, Kafkasya’dan Latin Amerika’ya kadar birçok ülke de faaliyet gösteriyor.
Şu an Başbakanlığa bağlı olarak çalışan Tika’nın başkanı ise Dr. Serdar ÇAM. Yeni yönetim siteminde Tika, Cumhurbaşkanlığına bağlanılacaktır. Denebilir.
Dünya üzerinde bir çok ofisi bulunan TİKA’nın dünyadaki faaliyetlerine örnekler;
-MOĞOLİSTAN: Tika Orhun abidelerinin restorasyon projesinin yanı sıra Moğolistan’da gobi çölünde kuraklıkla mücadele faaliyetleri yürütüyor.
-SUDAN: Kızıldeniz Savakin Adası; Kızıldeniz Valisi Ahmed, aslına uygun restorasyonun yapılması amacıyla Türkiye'ye tahsisi kararlaştırılan Sevakin Adasının bölge de turizm ve ekonomi adına çok önemli olduğunu ifade etti.
-ŞİLİ: 1900’lü yıllarda Şili’ye göç eden 500 bine yakın Filistinli muslümanın 1920’de kurduğu “PALESTİNO” adlı futbol takımına TİKA yardım elini uzatmış.
-IRAK: Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Irak Telafer'de DEAŞ saldırıları sonucu tahrip olan bir ilkokul, bir ortaokul ve bir lise’yi yeniden inşaa ediyor.
-BANGLADEŞ-MYANMAR: Tika Arakanlı müslümanlara yardım elini uzattı.
-MALİ: TİKA'NIN MALİ'DE YENİLEDİĞİ OKUL ENGELLİLERE HİZMET VERİYOR.
-KUDÜS: Tika Kudüs için seferberlik başlattı.
-ÖZBEKİSTAN: Tika Özbekistan da engelliler için okul açtı.
-AFGANİSTAN: Eğitim kompleksi açıldı.
Bunlar sadece buraya yazabildiklerim TİKA genel başkanı Dr. Serdar ÇAM’ın ifadesiyle 150 ülkede faaliyet gösteren bir kuruluştan bahsediyoruz.
Sadece mimari eserler değil sosyal sorumluluk projeleri üreten bir kuruluş. Tika geçmiş dönemden günümüze ulaşamayan eserleri de derleyerek gözler önüne seriyor, bu bazen Osmanlı gayrımüslimlerinin unutulmuş besteleri oluyor bazen Cezayir’deki Türk izleri oluyor...
Hani derler ya ağaçlar kalem sular mürekkep olsa anlatılmaz diye; ilgilileri Tika’nın resmi sitesine girip faaliyet raporlarını inceleyebilirler...
Ben yazımı sonlandırırken ‘TİKA’yı kapatacağım.’ diyen Meral Akşener’e teşekkür ediyorum. Neden mi? Çünkü o böyle bir sözü sarfetmese biz de bu değerli kurumumuzu tanıma fırsatı yakalayamayacaktık.
Fakat kendilerine ulaşmasa dahi ‘YIKMA’ konusunu vaad olarak sunan siyasilere naçizane bir önerim olabilir. Lütfen danışmanlarınızı gözden geçirin çünkü böyle kurumlar hükümetlerin değil devletlerin kurumlarıdır.
Padişahlar gelip geçicidir ama hiç bir padişah burayı başkası yaptı diyerek Topkapı Sarayını yıkmaya kalkmadı.
Devletler bile kurulup yıkıldı ama halka hizmet eden köprüler yıkılmadı. Yıkmak kaosun bir göstergesi olarak kavramsallaşır.
Bosna-Hersek’te ki 500 yıllık köprüyü yıkmak Sırplara hiç hirşey kazandırmadı.
Mevzu derin ben kaçar...
Selametle...