“Çağ açıp, çağ kapatan” yazılı tarihte “Türk’ü” çıkarttığınızda tarihin yazılamayacağı gerçeği varken, Türkiye’nin ekonomik anlamda son yıllardaki gelişmesinden rahatsızlık duyulmaktadır.
Bütün kâinatın efendisi, Peygamberimizin (SAV) övgüsüne mazhar olmuş, bin yıldır İslam’ın bayraktarlığını yapan bu şerefli millet üzerine oynanan oyunların farkında değil misiniz?
Kuran-ı Kerim’in onlarca yerinde, Müslümanlara yapılan öğütlerde; “aklını kullan, aklın yok mu?” şeklindeki ayetlerden siz haberdar değil misiniz?
İmam Şafi'ye sordular: "Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?" Dedi ki: "Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."
Hatırlayınız dostlar; “Gezi olaylarında ne istemişlerdi?” Demişlerdi ki: “Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılmasın.”, “3 Havalimanı yapılmasın.”, “Kanal İstanbul yapılmasın.” Peki, bu yatırımların yapılmasından kim rahatsız olabilir ki?
Ve biz kendi içimizde birbirimizi yemeye devam ederken, KERKÜK üzerinde oynanan oyunları görmezden gelmeye devam ediyoruz.
16 NİSAN REFERANDUMU NEDEN ÖNEMLİ?
Bütün ülkeler Türkiye ekonomisini çökertmek üzere çeşitli entrikalar yapadursunlar. Türkiye’nin büyüme tahmini bütün ekonomik piyasaları allak bullak etti. Bizim puanlarımızı düşüren bu şirketler son iki günde çark ettiler. Büyüme rakamlarını değiştirdiler. Değiştirmeye mecbur kaldılar. Çünkü her şeye rağmen Türkiye büyüyor.
“İnsanların, ülkelerin hesabı olabilir. Ama Allah’ın da bir hesabı vardır. Ve O’nun hesabı doğrudur.” Allah yanımızda olduğu sürece, bütün hesapları bozarız İnşallah.
Ne diyor İmamı Şafi: "Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."
Bu durumda; Almanya, Hollanda, Fransa ve bilumum Batı Ülkeleri “HAYIR” diyorsa, AB ülkelerinin Başbakanları Vatikan’da Papanın önünde diz çöküyorsa, Batı ile Türkiye arasında var olan adı konulmamış savaşa ne dememiz gerekiyor?
Bana göre bu savaşın adı; Haç ile Hilalin savaşı.
Bu hamiyetperver millet, bu onur ve erdemine düşkün millet, bu İslam’ın Bayraktarlığını yapan millet 16 Nisan günü sandığa gittiğinde vicdanının sesini dinleyecektir.
Anadolu’nun Türk ve İslam ülkesi olduğu günden bu yana bu savaş devam ediyor.
21. asır Türk ve İslam asrı olacaktır. Belki de bunun fitili ve ateşleyicisi bu referandumdur.
Bu referandumun ortaya çıkaracağı sinerji Anadolu’yu Türk İslam Ülkesi yaptığımız 1071’in bininci yılında 2071’de zirveye çıkaracaktır. Biraz hukuk, ekonomi ve tarih bilinci olan, meseleye bakarken ön yargılarından kurtulmuş bir şekilde bakanlar bizim gibi okuyacaklardır.
Türkiye’yi dört bir taraftan kuşatmak isteyenlerin politikaları ortadadır.
“Ortadoğu bataklığında ne işimiz vardır?” diyenler bu öngörüden uzak ve tarih şuurundan bihaber olanlardır. Ankara’nın güvenliği Halep’ten başlar. Diyarbakır’ın güvenliği ise Kerkük’ten başlar. Türkiye bu gün için Fırat Kalkanı Operasyonunu yapmamış olsaydı Suriye’nin Kuzeyinde İslam coğrafyasının kalbine ikinci bir İsrail güdümlü adı Kürt devleti olan ama içinde Kürtlerin olmadığı bir devlet kuruluyor olabilirdi. Türkiye şimdilik bu tehlikeyi kısmen bertaraf etti. Ama hemen ardından Kerkük krizi baş gösterdi.
Etrafımızda ne olup bittiğini okuyan ve oyunun bozulması için dua eden eli dualı insanlarımız var.
Ve İnşallah, Allah’ın izniyle Allah, bizim dualarımızın karşılığını verecektir. Bizim üzerimizde oynanan bu oyunları bozacaktır.
Bu oyun ise 16 Nisan referandumunda ortaya çıkacak olan sonuç ile bozulacaktır.
Ben böyle okuyorum.
Allah yar ve yardımcımız olsun…