Kapı komşumuz Yunanistan AB’ye girdikten sonra kişi başı milli gelir 5000 dolardan 20000 dolara fırlamıştı.
Atina sokaklarında ki Yunanlıların bayram coşkusunun üzerinden kaç yıl geçti hatırlayanınız var mı?
Yunanlıların AB fonlarından aldıkları paralar bitti. Komşumuz son birkaç yıldır ciddi ekonomik sorunlarla boğuşuyordu. Nihayetinde Yunanistan havlu attı..
Bankalar günlük 60 euro ancak para veriyor. Nereden nereye?
Oysa Türkiye 2001 krizinde bile bu duruma düşmemişti. Bu gün ise Türkiye birçok AB ülkesinden daha iyi durumdadır.
Kısacası Türkiye geçmişte yaşadığı ekonomik krizlerden ders aldı. Özellikle son 13 yıldır Türkiye’yi yöneten Ak Parti iktidarı popilizm yapmadı. Parayı üretim odaklı, toplumsal refahı artıracak, gelir getirecek, ihracat odaklı yatırımlara aktardı. Bunu yaparken bir yandan da ülkede Demiryoluna yatırım yaptı, karayolları standardını yükseltmeye çalıştı.
**
2001 yılında ekonomik krizde 5 yaşında olan çocuklar büyümeye başladığında, okula giderken, Üniversite okurken ekonomik kriz, kuyruk görmediler. Doğal olarak o çocuklar eskiden de böyle olduğunu düşündüler.
7 Haziran 2015 Genel seçimleri yapıldı. Ak Parti birinci parti oldu ama tek başına iktidar olamadı.
Bu günlerde hükümet kurulması için çalışmalar başlayacaktır. Ak Partisiz bir hükümet mümkün gözükmüyor.
Ak Parti’ye seçmen uyarı verdi. Kimi yaptıklarınızdan memnun değiliz dedi.
Ak Parti bunun bir öz eleştirisini yapmıştır. Geçmiş dönemde yapılan hataları tekrar yapmamaya çalışacaktır.
**
Yunanistan’ın bu hale düşmesinde siyasetçilerin büyük rolü vardır. Almanya’da emekli maaşı 760 euro iken Yunanistan’da 1300 euro civarındaydı. Son kısıtlamalarla bu rakam 900 civarına çekildi.
Yunanistan’da üretim tamamen durmuş, özelleştirme yerine devletleştirme öne çıkmış, kamu kurumları siyasilerin arpalığı durumuna gelmişti.
Olmayan ve kazanılmayan parayı harcayan Yunanistan sonunda iflas bayrağını çekti.
Türkiye’de ise özellikle 2002 yılından sonra iktidarı tep başına sürdüren Ak Parti ise üretim politikasını benimsemiş, teşvik ve diğer imkanlarla milletin zenginleşmesini ve toplumsal refahı artıracak politikalar belirlemişti.
Kişi başı gelir 2000 dolardan 11000 dolara çıkmıştı.
**
Seçim döneminde siyasi liderlerin bol keseden atmalarının birinci sebebi ise hazine ve merkez bankasında biriken paraya güvenmeleriydi.
Millet Ak Parti’ye uyarı yaptı ama diğer bol keseden atan siyasilere de sen idare et diyecek yetkiyi de vermedi.
Yetki Ak Parti’de. Bir koalisyon hükümeti kurulacağına inanıyorum. Ancak bu olmaz ise Ak Parti de bunu seçmene iyi anlatırsa yapılacak tekrar seçimde Ak Parti listeleri yeniler, yeni bir söylem ve yeni bir vizyon ve yeni hedeflerle de seçmenin karşısına çıkarsa tekrar tek başına iktidar olacak kadar oyu alacaktır.
Seçim sonrasında yapılan ciddi anketlerde Ak Parti’nin oyu yükseliyor. Her şeye rağmen ülkemizde ki ekonomik kurallar yerli yerine oturduğu için seçimden bu yana ciddi bir sarsıntı da yaşamadık.