14-28 Mayıs Seçimlerini fazlasıyla konuştuk gibime geliyor bu sebepten şimdi "Türkiye Yüzyılı" başlığının altı nasıl doldurulacak ve "Türkiye'de muhalefet" bundan sonra nasıl bir vitrine kavuşacak demenin vaktidir.
14-28 Mayıs Seçimlerini fazlasıyla konuştuk gibime geliyor bu sebepten şimdi “Türkiye Yüzyılı” başlığının altı nasıl doldurulacak ve “Türkiye’de muhalefet” bundan sonra nasıl bir vitrine kavuşacak demenin vaktidir.
2023 Seçimi sadece bir tercih olmayacak dediğim yerdeyim halâ. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı elbette. Ve önümüzdeki 5-10 yılda yeni taşların yavaş yavaş oturacağı bir sürece hepimiz tanık olacağız. “Türkiye Yüzyılının” ipuçlarını herkesten önce 1 Ocak 2021 tarihli “Kocaman Tohum” başlıklı yazımda vermiştim. Şu an konuştuğumuz ve ileriki süreçte fazlasıyla konuşacağımız pek çok başlığın detaylarını 2,5 yıl önce yayınlanan o yazımda sizlerle paylaşmıştım vaktiniz olursa yeniden okumanızı tavsiye ederim.
Evet Türkiye Yüzyılı gerçek anlamda yeni bir yüzyıl olacak. Türkiye’nin son yıllarda kat ettiği zorlu yolların, önüne atılmaya çalışılan kösteklerin, küresel oyunlara rağmen pes etmeyişlerin temelinde zaten “Türkiye Yüzyılı” perspektifi var.
Peki bu yüzyılda siyasi partilerimiz bilhassa da muhalefetimiz nasıl bir şekil alacak? Zira bu topraklar başarılı bir iktidarla birlikte başarılı, aktif, zinde, mantıklı, gelişen, geliştiren, kucaklayan, çözümler üreten, gerektiğinde iktidara fren olabilen bir muhalefet işleyişini de hak ediyor… Her ne kadar mevcut muhalefet bu çerçeveden çok uzaksa da umutlu olmaya devam edeceğiz.
Bu soru CHP, HDP, İYİ Parti, HÜDA PAR başta olmak üzere şu an tüm partilerin zihnini meşgul ediyor.
Yoğunlaştığım alan Doğu ve Güneydoğu olduğu için öncelikle HÜDA PAR ve HDP diyorum. Atılan tüm taşlara rağmen HÜDA PAR yönetimi, teşkilatları ve seçmeni büyük bir siyasi olgunluk sergiledi. Aylar öncesinde belirttiğim “HÜDA PAR kucaklayıcı bir vizyona sahip olursa önce bölgeden sonra da ülke genelinden kendisine doğru ciddi bir göç hareketi yaratacaktır” cümlemi yineliyorum. Çünkü HÜDA PAR’ın işi asıl şimdi başlıyor. Dini ve ideolojik uçta-lıktan yorulan, bıkan, kabul etmeyen zamanın insanına göre; “istiyorsam bende HÜDA PAR’da rahatlıkla siyaset yapabilmeliyim” mantığı hakim.
Yani muhafazakar kodlarıyla birlikte kadın, erkek, genç, başı açık, başı kapalı ayrımı asla olmamalı diyorum.
HDP ise HÜDA PAR’ın tam aksine çöküş dönemini yaşıyor. Şimdiye kadar “Kürt düşmanlığı” vizyonuyla yol alan HDP ile bir kesim Kürt arasındaki “toksik ilişki” bölge insanını mutsuzluğun dibine mahkum etti. Mutsuz olmasına rağmen HDP’nin yaşattığı toksik ilişkiden bir türlü kopamayan Kürtlerin panzehiri ise yine “Türkiye Yüzyılı”nın doğru cümlelerle anlatılmasından geçiyor çünkü “Kürtler tek muhatap olarak halâ Erdoğan’ı görüyor”. Ve beş yıl önce konuştuğum zaman adeta taşlandığım “HDP parçalanacak içinden irili ufaklı yeni oluşumlar belirecek” cümlemin gerçekleşmesi yakındır. HDP; muhafazakar, koyu Kürtçü ve marjinal kollara ayrılabilir.
“Aktif siyasete bu aşamada ara veriyorum” diyen Selahattin Demirtaş başlığının altına yazacak fazlasıyla cümlem olduğu için şimdilik bu mevzuya girmiyorum.
CHP de tıpkı bölünme girdabına kapılan HDP gibi iflah olmayacaktır.14 ve 28 Mayıs sonrası suçlanan Kemal Kılıçdaroğlu alınan yenilginin tek sorumlusu değil elbette. Arka plandaki “yön-gaz” verici-samimiyetten uzak-üstten bakan- havai mantıklılar CHP’yi terk etmediği sürece de kazan dip tutmaya devam edecek. Ve kimbilir CHP’de yeni doğumlara gebe olabilir.
İYİ Parti’nin güven yelkenleri büyük hasar aldığı için bu hasar yamalarla giderilecek gibi görünmüyor. Yani İYİ Parti de “yelkenler yenilenmeli” diyorum…
DEVA, GELECEK, Yeniden Refah’ı ise dipten dipten kendi duvarlarının içini güçlendirecek hamlelerde göreceğiz; önce can sonra canan mantığıyla…
MHP ise bu seçimde gönülleri fethetti ve bu fethedişler hızla devam edecek gibi. Polemiklerden uzak, menfaat gözetmeyen ve istikrarlı yapısıyla bu fırtınalı günlerde seçmenin yöneldiği güvenli liman olduğu için bu seçimde ciddi bir çıkış yakaladı MHP.
Farkında değilsiniz fakat MHP çoktan “Türkiye Yüzyılı” perspektifini odağına aldı. Milliyetçi kodlarına sadık kalmakla birlikte kucaklayıcı “Türkiye Vatandaşlığı” yaklaşımını başarıyla sergileyen Genel Başkan Devlet Bahçeli ve MHP teşkilatları “herkesin kendine ait bir yer bulduğu” vizyonuyla oldukça takdir aldı alacak….