Eski mahallelerimizi fırsat buldukça gezmeyi severim. Sevgili dostlarım Bahaeddin Bilginer ve Orhan Karaçalı ile birlikte İsa Divanlı camii ve Uyuz pınarı mevkiini dolaşıyoruz.
İsa divanlı camiindeyiz. Abdest çeşmelerinin bir bölümünün suyu farklı. Zira bu farkı üzerindeki yazılı ” Tarihi Uyuz pınarı Çeşmesi” levhasından anlıyoruz. İçildiğinde gerçekten farklı bir lezzette olduğu fark ediliyor. Soğuk uyuz pınarı şifalı suyu üç lüleden kesintisiz şekilde İsa Divanlı cami çeşmelerinden akmaya devam ediyor.
Bu çeşmelerden akan şifalı su Camiinin az ilerisinde bulunan kaynaktan geliyor. Burası Tarihi Uyuz pınarı; üzeri bir oda büyüklüğünde kapalı bir çeşme. Roma döneminden beri şehrimizde ve bölgemizde cilt hastalarının, özellikle cüzam hastalarının burada yıkanarak şifa buldukları biliniyor.
Vakfının yıkıldığı, mescid kısmının yola gittiği ve Selçuki yapısı ile yolun ortasında kalan çeşme harap vaziyette iken, belediyemiz 2006 yıllında, içerisinde hastaların banyo yapabileceği şekilde yeniden ihya etmiş.
Uyuz pınarını gezmek için içerisine girdiğimizde, İbrahim Ceyhan (70) isimli bir hemşehrimizle burada karşılaştık. Hacı bayram veli mahallesinden geldiğini, ellerindeki cilt hastalığı için bu güne kadar çok doktor gezdiğini, ancak şifa bulamadığını, berberinin tavsiyesi üzerine buraya ilk defa geldiğini söyledi. İbrahim amcamız burada ellerini yüzünü bolca şifalı su ile yıkadı. Yanına bir şişede yedek su alarak gitti. Allah hayırlı şifalar versin diyoruz.
İbrahim amcamız buraya berberinin tavsiyesi üzerine geldiğini söylüyor. Demek ki ilimizin kültür ve turizminden sorumlu kurumlar ve müdürlükleri, İbrahim amcamızın berberi kadar burasının tanıtımında gayret gösteremediği anlaşılıyor.
Keşke şehrimizin tanıtıma muhtaç diğer turizm değerleri ile birlikte Uyuz Pınarınıda tanıtabilseydik. Roma döneminden beri şifa dağıtan bir suyumuzun olduğunu bölgemize ve ülkemize duyurabilseydik. Mutlaka turizmimize artı değer katacaktı.
Neredeyse bir asır önce, 1916 yılında şehrimizde Milli Eğitim Müdürü olarak vazife yapmış Besim Atalay; “Maraş Tarih ve Coğrafyası” isimli kitabında, Uyuz Pınarı hakkında şöyle demiş;
“Tatyus Resul bu tarafları dolaşırken Meraş’ı dahi ziyaret eder. Meraş’ta vaiz edip aynı zamanda şehirde bulunan cüzzamlı ve diğer nevi hastalıkları tedavi eder. Bu gün ( Uyuz Pınarı ) denilen pınarda yıkarmış. Fakat yerli ahali Tatyus Resula zulmederler. Öldürmeğe kalkışırlar. Bu tehdit üzerine Tatyus Resul geceleyin kaçıp beyan edilen tepede ( Pınarbaşında Osman Dede ziyaret tepesi ) vaki bir ağacın altında geceler, ertesi gün şehri bırakır gider.
O günden itibaren bu tepeye, Tatyus Arakil tesmiye olunurmuş. Bu Tatyus Resul Hazreti İsa’nın resullerinden ( Hz İsa’nın on iki havarisinden ) biri idi ”
Tarihçi Yar. Doç. Dr. Yalçın Özalp hocamız; 1983 yılında Rahmetli gazeteci Osman Sayın’ın yayınladığı “Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş” isimli kurtuluş dergisinde Uyuz Pınarı ile ilgili makalesinde şöyle diyor:
“ Tarihi safahata bakıldığında Romalılar, Bizanslılar zamanında kullanılan bu pınarda Cüzamlı ve diğer hastaların tedavisi yapılırmış. Müslüman Türklerin eline geçtiğinde de aynı maksada matuf kullanılmış. Bu pınarın suyunun kimyevi analizi yapılarak terkibinde neler bulunduğu ne gibi hassaları olduğu yetkililerce incelenirse önce şehrimiz sonra insanlık için yararlı olacağı kanaatindeyiz” diyor.
Ayrıca, Yalçın Özalp hoca 25 yıl önceki yazdığı makalesinde, Uyuz Pınarında bulunan tarihi bakır dökme Tas’tan bahsediyor. Söz konusu tas’ın içten ve dıştan resimlerini de çekmiş makalesinde yayınlamış. Tas’ın hem iç yüzü, hem dış yüzü Ayetlerle ve dualarla bezendiği görülüyor. Bir nevi şifa bulmak isteyenler için buraya özel yapılmış, tılsımlı bir tas.
Ne yazık ki O tarihi dökme bakır tas şimdi kayıp. Ya çalınmıştır, ya da çalınmasın diye, Uyuz pınarı mütevellilerince ve çevre sakinlerince saklamıştır. Bu tas’ın kültür mirasımız açısından önemi çok büyüktür. Araştırılarak bulunması gerekir. Zira bu tas’ın bulunması Uyuz pınarına da ayrı bir ruh katacaktır.
Şehrimizde gün yüzüne çıkmayı bekleyen, Uyuz pınarı gibi nice değerlerinin, turizmimize kazandırılması ümidi ile.
Selam ve sevgilerle.