Yemin ediyorum geçen hafta verdiğimiz şehitlerimizden dolayı en çok kullandığım cümle “Vatan sağolsun. Boş. Eğer bir yerde çalışıp para kazanabiliyor, orada bana can ve mal güvenliğimi temin ediyorsa benim vatanım orasıdır.”diyordum. Takii;
3 gündür KMESOB binasının önündeki Van depremi mağdurları için kurulan yardımlaşma çadırında toplanan eşyalarla yüklenen tırı ve hala toplanan yardımları görünce, bu tür bir şeyin hangi millette olabileceğini düşündüm. Utandım.
O çadırın önünde yaşanan 3-4 olayı sizle paylaşmak istiyorum. Ama önce olayın organizasyonunda görev alan birlik personeline, dostumuz Serkan Bey’e ve tüm oda başkanı ve üyelerine teşekkür etmek lazım. Yardımlar Van ESOB kanalı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.
10 yaşında bir öğrenci getirip harçlığından ayırdığı 10 TL yi vermek isterken, kendi zaten perperişan bir arkadaşımız belki de cebinde oraya vermek istediği 3 TL si kalmamışken yardım etmeyi isteyişi, yaşlı teyzemin elinde yalnızca birkaç kere giydiği mantosunu bağışlarken, eskici evinden yorganını getirirken, dünya iyisi birtek insan kendi arabası ile dolaşarak yardım toplarken ben kurduğum cümleden utandım.
Biz nasıl bir vatan evlatlarıyız ki yüzlerce km uzaktaki mağdurların elinden tutabilmek için yarışıyoruz.Bu vatan nerede var. Bu sevgi, bu birlik nerede?. Vatanımda.
Şimdi utancımın bir telafisi olarak eşimle oturup neler yapabileceğimizi konuşacağız. Muhtemelen en güvenilir kurum Kızılay’a kendi kurbanımı bağışlarım. Sonra KMESOB yardım çadırına başta bebek ve kadın ihtiyaçları olmak üzere elimizden gelen yardımı gönderilmek üzere yaparız.
Yalnız yinede bir şeye değinmeden geçemem. Kahramanmaraş halkı çeşitli kurum ve kuruluşlar kanalı ile bu yardımları ulaştırıyor. Eyvallah. ALLAH kabul etsin.
Peki bizim başımıza bir deprem felaketi gelse buna ne kadar hazırlıklıyız? İl acil yardım nasıl çalışır. Mesela olası Maraş depreminde ilk nereyi aramalıyım. Çocuğum o saatte benden uzaktaysa en sağlıklı bilgiye nasıl ulaşırım. Mevcut alanlar yani mahalle aralarındakiler olası çadır kent ihtiyaçlarını karşılıyor mu?
Ya da acil durum eylem planı için yeterli fizibiliteler yapılıp depremde zarar görebilecek bina tespitleri yapıldı mı? En basit anlatımla yıkılma riski olan binalar belli mi? Daha önemlisi güçlendirme çalışması yapılıyor mu? Kentsel dönüşüm planlarımız ne alemde?
Doğukent gerçekten fay hattına mı kuruldu? Türkoğlu’nun ne olacağı belli mi? Bu soruların cevaplarının hiç biri hakkında yeterli bilgim olmayışı benim gibi birine yakışır mı?
Bence birileri çıkıp bu soruları cevaplamalı. Acil olarak.