Güzel günler çabuk geçermiş ya, öyle geçiverdi yaz mevsimi de… Karasu’ya veda etmeme az bir zaman kala haberini aldığım ve bir türlü kabullenmekte zorlandığım kuzenimin kaybı ve zaten ardı ardına aldığımız şehit haberleri yaz ayına acı bir damga vurmuştu. Ne yazık ki sadece hepsini rahmetle anıyor, mekanları cennet olsun diyebiliyorum.
Zaman hiç geçmiyor gibi geliyor ama günler, haftalar, aylar su gibi akıp gidiyor. Yazlar bitiyor, kışlar bitiyor. Daha mutlaka sıcaklar olacaktır ama sonbaharın ayak seslerini duyabiliyor ve görebiliyorum.
Tatilin bitmesine birkaç gün kala kumun denizle birleştiği kıyıda yürürken bir yandan da güneşin her zamanki gibi muhteşem batışını izledim. Kıyıya vuran dalgacıkların çıkardığı sesi dinledim, hiçbir şey düşünmeden.
Artık güneş batmış, yıldızlar seçiliyordu gökyüzünde yavaş yavaş. Ayağımı suda sürükleyerek belki de son kez vedalaştım denizin kıyıda oynaştığı dalgalarla. İçimi bir hüzün kapladı. Belki seneye de, kısmet olursa yine burada olabilirim diye düşündüm.
Farkındayım, her sene yaşıyorum bu anı tekrar gelmek kısmet olacak mı diye.
Ayrılıkları sevmiyorum ya, içimi acıtıyor, ondandır sitemlerim.
O yorucu şehir hayatına gireceğim yine. Koşuşmalar, trafik, gürültü...
Sonra aç insanları, üşüyen sokak çocuklarını görecek, onlara üzüleceğim. ...
Denizi uzaktan seyredeceğim, bu tadı olmayacak elbette, bu huzuru vermeyecek buradaki gibi. Kısacası gerçeğe, hayata döneceğim tekrar.
Önümüz kurban bayramı, belki birilerine derman olmaya çalışacak ama her yere yetemeyeceğim. TV’ de haberleri izleyecek, yine haberlere üzüleceğim.
Üstelik mevsimlerden de sonbahar. Yaprak dökümü. Renkler hazan sarısı.
Fakat biliyor musunuz? Sonbahar ne kadar güzel olsa da ona ayrılık mevsimi derler.
Belki de ayrılıkları bu mevsimde yaşadığımdandır endişem.
Sonra da uzun kış geceleri... Ancak üzülmeyeceğim bu defa. Uzun sürse de soğuklar, baharda mutlaka yeşerecek yine umutlar...
Çocuklarımızın da tatili, uzatmalı olsa da, bitiyor ve yeniden bir okul senesi başlıyor. Her şeyin en iyisini vermeye çalıştığımız, sahip olabilecekleri en iyi bilgiler ve eğitimle başlamasını istediğimiz, bunu sağlamak için de elimizden gelenin en iyisini ve en doğrusunu yapmaya gayret ettiğimiz çocuklarımız bir okul yılına daha başlıyor. Bu öğretim yılı (2015-2016) benim için de oldukça önemli, oğlum Burak da üniversite sınavına girecek, umarım o da abisi gibi iyi bir üniversiteye girer ve ülkesine, ailesine hayırlı bir evlat olur.
Güzel bir eğitim yılı olması temennisiyle tüm çocuklarımıza başarılar; biz yetişkinlere de sağlıklı, huzurlu sorunsuz bir kış diliyor ve bu vesile ile kurban bayramınızı da kutluyorum.
Dostluk, barış ve kardeşliğin hakim olduğu ve hiç şehit haberleri almayacağımız nice bayramlar diliyorum…