Hükümetin Kahramanmaraş’a “bayram hediyesi” Ak Parti Eski Milletvekili Veysi Kaynak’ın Adalet Bakanı Yardımcısı yapılması oldu. Hayırlı olsun, aldık kabul ettik…
Böylece Ak Parti listesindeki isimlerin Maraş dağılımı da tamamlanmış oldu.
Hani şu ilçeler ve merkez hikayesi…
Bir anlamda merkeze dışarıdan milletvekili atandı.
Başbakan bu atamayla çatlak sesleri de ustaca kesmiş oldu.
***
Sayın Kaynak’ı tebrik ediyor; İlimiz ve ülkemiz adına yapacağı hayırlı hizmetlerinden dolayı şimdiden teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.
İktidar partisinden altı milletvekilimiz, bir TBMM başkanvekilimiz, bir grup başkanvekilimiz ve bir bakan yardımcımız oldu…
Ve bütün bunların arkasında güçlü bir oy desteği…
Bakın, bir Bakanımız yok ama, Kahramanmaraş Ankara’da, tarihinde hiç olmadığı kadar güçlü temsil ediliyor.
Hadi bakalım gelsin hizmetler!!
Eğer bu dönemde, Maraş beklediği hizmetleri alamazsa bi’ daha “sittin sene” alamaz!
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Sayın Veysi Kaynak’ın Bakan Yardımcısı olmasından sonra yaşanan gelişmeler toprağı bol olsun Kemal Sunal’ın bir filmini hatırlattı bana!
Gariban işçiye piyango çıkınca bir sürü akrabası türemiş, seveni-sayanı aniden çoğalmış, doluşmuştu evine.
Ellerinde büyüdüğünü söyleyenini mi ararsınız, onu çok sevdiğini söyleyenini mi…
Anladınız siz!!
***
CHP ve MHP’nin Bayram Boykotu
Yine “bayram”la devam edelim:
Hani bu sene protokol bayramlaşması öğretmenevinde değil de belediyede yapıldı ya... İki büyük partimiz, belediye binasını “siyasi” bularak buna anlamsız bir alınganlık gösterdi.
Öğretmenevi kimin malı, kimi temsil ediyor?
Tabi ki devletin malı ve devletin kurumsal kimliğini temsil ediyor.
Peki ya belediye?
Orası da öyle… Üstelik bayramlaşmayı düzenleyende Belediye Başkanı Mustafa Poyraz değil, devletin Kahramanmaraş’ta bulunan en tepedeki temsilcisi Sayın Vali!
Peki MHP ve CHP “ne demeye” belediyede yapılan bayramlaşmayı boykot ettiler?
Hele mübarek bayram gününde..?
Hele halk, “birlik-beraberlik” beklerken..?
Hiç şık olmadı. Her iki partinin yöneticileri ve milletvekilleri de törene iştirak etmemekle “hata” yaptılar. Oraya gidip vatandaşla, siyasilerle devlet erkanıyla bayramlaşmak Ak Partililer’in ne kadar hakkıysa, onların da en az o kadar hakkıydı. Ama bu hakkı kullanmadılar.
Şimdi n’oldu?
Hiç!!
Herkes onları ayıpladı.
Sokaktan, sıradan bir vatandaşı bile çevirip sorsan güler geçer.
Her iki partili sayın yetkililer kusura bakmasınlar ama bu iş biraz “tavşan-dağ” hikayesine benziyor. Hani derler ya “Tavşan dağa küsmüş de, dağın haberi bile olmamış.”
***
Çalıştaylar, ah çalıştaylar…
Kahramanmaraş’ın geri kalmışlığına çözüm bulma adına, hatta Ak Parti İl Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un deyimiyle Maraş’ı “muasır iller” seviyesine çıkarma adına başlatılan çalıştayların tek bakanlı ikinci kademesi de gerçekleşti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım bu çerçevede şehrimize geldi. Yetkili ve etkili isimler etrafında toplanıp “Aman efendim şu yollarımıza bir çare…” dediler. Bakanda, onların deyimiyle “yol durumumuz”u yerinde görüp bir takım açıklamalar yaptı.
Fakat söylediklerinin içinde yeni ve Kahramanmaraş Kamuoyu’nu heyecanlandırıcı hiçbir şey yok!
O da, Kahramanmaraş-Göksun yolu konusunda kesin bir tarih vermedi/veremedi. Hemen her gün herkesin konuştuğunun aynısını bir bakan ağzından duyduk hepsi o. Değişik olarak tek ettiği kelam, son yılların şu meşhur konusu “Uluslararası Narlı Havaalanı” hakkında söyledikleriydi.
“Bir kesim”in ütopyası olan konuya son noktayı koydu!
“Bütün çevre illerde havaalanı varken yeni bir havaalanı da n’oluyor?” dedi.
Ee, Bakan haklı…
Bir havaalanımız var zaten. Onu biraz daha büyütüp tam işlevli hale getirirsek; Türkoğlu’ndaki lojistik köyü amacına uygun olarak kullanabilirsek yeterde artar bile.
Bize yol lazım arkadaş yoll.
Hele önce karada bir yürüyelim sonra uçarız hep birlikte gerekirse.
Kahramanmaraş-Kayseri demiryolu fikri ne kadar absürtse, Narlı’ya uluslar arası hava limanı fikride şimdilik(!!) o kadar gereksiz..
Sevgi ve muhabbetle kalın.