Vücudumuz, çocuklarımızı saymazsak en değerli varlığımız.
Vücudumuzdaki en değerli organ da beynimiz.
Kalp de çok önemli ama beyin daha önemli. Biliyorsunuz beyin ölümü denen bir şey var. Yani vücutta kalp hala çalışırken beyin ölmüşse o vücut ölü sayılır. Bu da en önemli organın beyin olduğunu gösteriyor.
Beynimiz, kalp atım hızından nefes alışımıza , kollarımızın bacaklarımızın hareketinden ruh halimize, yediklerimizin sindiriminden tüm vücut kimyamızı düzenleyen hormonlara kadar herşeyi kontrol eder , yönetir.
Bizi biz yapar.
Bu işleri yaparken de tüm vücudumuzun her noktasını bir ağ gibi saran sinir dokusunu aracı olarak kullanır.
Tüm vücuttaki algılayıcı sinir uçları yüzlerce bilgiyi beynimize yollar , bu sinirlere duyu sinirleri denir, beynimizde bu veriler değerlendirilir , bu duruma uygun bir cevap , bir problem varsa buna uygun bir çüzüm üretilir ve bu emirler de motor sinir dediğimiz sinirlerle vücuda yayılır , sistem tıkır tıkır işler.
Elimizi sobaya dokundurduğumuzda duyu sinirleri hemen beynimize '' imdat yanıyorum kurtar'' diye mesaj yollar beynimiz bu veriyi değerlendirir , hemen kaslara emir yollar ve kaslarımız harekete geçerek bu sıkıntıyı giderecek hamleyi yapar.
Birşeyler yediğimizde önce gözler şu yiyeceklere bak diye mesaj yollar sonra dilimiz tad alarak beynimize mesaj yollar sonrada midemiz birsürü gıda geldi bunları naapacağım diye beynimize sorar. Beynimiz de bizim tıp dilinde nervus vagus dediğimiz sinirle emirler yollar, mide kasılmaya başlar sindirim enzimleri salınır, safra kesesi , pankreas salgıları ile barsaklarda hazırlık yapar ve yediklerimiz vücudumuz için birer besin haline gelir.
Bazı durumlarda sinir dokusu hasta olur. Şeker hastalığında veya demiyelinizan hastalıklarda sinir dokusu ne beynimize sağlıklı bilgi sunar ne de aldığı emileri sağlıklı bir şekilde vücudumuza ulaştırır.
Kan şekeri düşer , ilgili duyu sinirleri bu bilgiyi beynimize ulaştırmazsa beynimiz bir problem yokmuş iyi diyerek buna bir tedbir alamaz. Vücut komaya girer.
Şeker hastalarında ayakta küçük yaralar çıkar , ilgili sinirler bu bilgiyi beyne ulaştırmaz , beyin gereğini yapamaz ve bazen ayağın kesilmesine kadar giden sorunlar yaşanır.
Sindirim sistemine yiyecekler gelir . Biraz önce belirttiğim organlara beynimiz emirler yağdırır ama sinir dokusu bu emirleri sümen altı eder , oralı bile olmaz. Beynimiz gerekli emirleri vermiş olmanın huzuru ile rahat rahat dururken vücut gerekli besinleri alamaz ve sindirim sistemi sancıdan kıvranır. Fakat bu durumu beyne iletecek sinirlerde hasta veya tembelse vücudumuz kıvranırken beynimiz ''bize akseden bir problem yok işler yolunda '' diye algılar.
Vücudun beyindeki görüntüsü ve fotoğraftaki görüntüsü birbirine uymaz.
Bunları yazarken birden şunu düşündüm.
Beynimiz her problemi iyi niyetle çözmeye çalışan hükümetimiz , siyasi mekanizma
Sinirlerimiz hayatın gerçeklerini beynimize sunan ve çözüm talimatlarını şekillendirip vücuda , hayata yansıtması gereken yüksek bürokrasi
Karın ağrısı çeken vücut da hayatın kendisi , vatandaşlar.
Yok canım ya ne alakası var, bu yazımız sağlıkla ilgili bir yazıydı.