Varsın solan gül mevsimi olsun
Yapraklar dökülsün çınar tepelerinden
Griye dönsün mavilikler, kuşlar gitsin uzak diyara
Vazgeçmedim son-bahardan, sevdim ben
Şu ağaçlıkta genç çift, kırmızı şemsiyeli
Konfeti yaprakları birbir döküyor
Yerde sarılı kırmızılı bir yığın yaprak
Genç çift ilerliyor üstüne basarak
Günlerden sonbahar gezeceğim şehri birbir…
***
Seyir tepesinden şöyle bakınca şehir sereserpe
Çıplak ağaçlar,ucube binam ve çatısını yokluyor kuşlar evlerin
Selamlıyorum şehri bir uçtan bir uca bir kaşım yukarıda
Ciğerlerim taze havayla hemhal
Çamı da severim köknarı da dökülmez yaprakları
Sıra sıra yol boyu Maraş’a inerken seyir tepesinden
Çam ağaçları dizi dizi
Hava temiz ilerliyorum
Aşinası olduğum bir araç duruyor yanımda
Heyhat bizim çocuğun öğretmeni
Arkadaşım Nalan , açıyor camı yavaş yavaş
Selamlaşıyoruz gülümseyerek
Ayak üstü sohbet, nasılsın halleri ?
“Dön katıl bize”
“Yolum uzun size iyi, seyirler size”
Varlık içinde sonbahardayım en sevdiğim mevsim
Yanlızlıkta cabası, kafamı dinleyeceğim.
Arada bir korna sesi bozacak belki
İstediğim yanlızlığı…
İniyorum kıvrılarak yokuş aşağı
Gökyüzü mavi, sırmalı güneş ensemde
Gözlerim yaya insan arıyor mamafih
Kimseler bilmiyor patikalardan yürüyüşün tadını
Bir türkü dudağımda “Gelmezsen gelme”
İçim dışım hür ağaçlıkta
Ayaklarım rahat, gönlüm huzurlu
Ne yapayım bu havada yaşamak için konforu