Her gün televizyon haberlerinde ve şehrimizde ki uygulamalarda trafikte yayalara yol verilmesi için uygulama başlatıldığı, bu tarihten itibaren yayalara yol verilmesinin şart olduğu ve yayalara yol vermeyenlere ceza kesileceği duyuruldu.
Şehrin bir kısım yerlerinde fahri trafik polisleri ve resmi polisler, yayalara yol vermeyen araç sahiplerine cezalar kestiler ve Avrupa uyum yasaları gereği artık bu güne kadar uygulanmayan bu kuralın uygulanacağı ve yaya geçitlerinde ışık olmayan yerlerde bu önceliğin uygulanması istendi.
Bu güne kadar, trafikte yayalara mümkün mertebe yol verdim. Bu uygulamanın başlamasına sevinerek bir ayı aşkın bir süredir bu kurala uymaya gayret ediyorum. Fakat aynı gayreti ne yayalarda ne trafikte araç kullananlarda görmedim. Her durup yayaya yol verdiğim anda, yayaların geçmesini bekler iken yanımdan süratle geçen araçlar yüzündün yayalar bu hakkını kullanamaz iken, bazı anlar kazaya sebep olacak durumlar yaşadım. Bir çok defa arkadan çarpma tehlikesi yaşadım. Yayalar kendilerine yol verdiğim halde yüzüme bakarak neden durduğumu anlamaya çalıştılar.
Mesele şu ki, bu kültür ve eğitim verilmeden bu işin başarılı olamayacağı aşikar idi. Ceza yazarak bir netice alınamayacağını biliyordum. Bu gün yaşadığım kazada bunun bir neticesi oldu. Diş hastanesinin hizasında sanayi yolunda 30 kilometrenin altında yol alır iken bir yayaya yol verdim ve arkamdan motosiklet ile çarpıp, arka lambamı kırıp kaçtılar. Daha büyük bir kazaya sebep olabilirdim. Bu gün yine sütçü imam lisesinden aşağıya doğru sanayi yoluna gelir iken de bir yayaya yol verdiğimde arkadakilerin çok zor durduğuna şahit oldum.
Okullar dağıldığında öğrencilerin bu kuralı ya hiç bilmediklerine, veya aldırış etmediklerine, yol verdiğim yayaların bu haklarından bihaber olduğuna, benim yol vermemi istihza ile karşıladıklarına ve diğer sürücülerin bana korna çalmalarından bu meselenin alt yapısının olmadığını anlamış bulunuyorum.
Bu günden itibaren, hazırlıksız ve eğitimsiz bir toplumda tek başına kural uygulamaya çalışan bir garip durumundan vazgeçmeye karar verdim. Bu günden sonra bana, yayalara yol vermediğim dolayısı ile bir ceza kesilir ise, bizzat iç işleri bakanına, Maraş’ın en büyük mülki amirinden en küçük yetkilisine kadar herkesi şikayet edeceğimin ve cezayı mahkemeye taşıyacağımın bilinmesini isterim.
Emniyet müdürlüğü trafik şubesi, milli eğitim müdürlüğü ve belediye zabıtaları bu işe birkaç hafta emek verir, insanları Maraş’ımızın değişik semtlerinde ikaz eder ve uyarır, yaya geçitlerinden geçmeyen yayaları ikaz ile haklarını anlatırlar ise bu mesele medeni bir şekilde çözülür. Aksi ise cezalar ile bir netice alınamaz bir husustur. Vesselam.