Yaşam uzun ince bir yolda ilerlerken, sevgilerimiz, özlemlerimiz, kırgınlıklarımız, beklentilerimiz birikiyor, düşünce boyutumuz gelişiyor her geçen gün. Bu gelişme boyutunda yaşanmışlıklar, maziye itilip unutulmamak için ''yaz beni! , anlat beni! '' diye içimizde çırpınmaya başlıyorlar. Sözle anlatamadıklarımızı kalemle anlatma yolunu seçeriz bazen. Bunun nedeni ise "söz uçar yazı kalır" düşüncesinden öte; kağıdın bir psikolog gibi bizi anlayışla dinliyor olmasından kaynaklanıyor belki.
Yaz beni ey kalem,
Yaz yazabildiğince!
Al beni benden,
Dök beynimi olabildiğince
Gir beynimin en ücra köşesine
Bak derunumda neler var?
Kelimeler kifayetsiz,
Sayfalar yetersiz yazar.
Bari sen yaz beni,
Gönlümün derinliklerini yaz!
Bak orda ne incelikler yatar…
Yazar ve çizerlik işte bu arzuyla oluşmaya başlıyor; tohum atılıyor kaleme yürekten… Unutulmayan veya unutulamayanların verdiği enerji ve sinerji, tüm evreni haberdar etme arzusu uyandırıyor kişide. Anları ölümsüzleştirmek içgüdüsüyle başlıyor yazarlıklar, şairlikler…
Haksızdan al,
Ver haklıya hakkını
Yok olsun kızgınlıklar
Yanlışlar içinden çek doğruyu
Çıkmazın yüreğine sapla
Yıkılsın insafsız duvarlar!
Sevda dağından getir aşk mabedini
Giydir yarınlara beyaz gelinliği
Çarp yalancı suratlara!
En hakiki gerçeği…
Yazmak yazmak, biteviye yazmak arzusuyla kıvranırken iç boşaltmanın, paylaşmanın zevkiyle yazdıkça, yazacakların azalacağını zanneder yazma tadına varanlar. Bir taraftan gizli bir güç tarafından şarj edildiğini fark edemez kalem tozunu yutanlar. Kendine özgü zannettiği duygularını ölümsüzleştirmek isteğiyle iş başına geçer; daha sonra özel alemden genel alemin içinde bulur kendini. Yaşamını, duygularını irdeleyip yazarken, zaman içinde çapını genişletir evrensel boyuta ulaşır; tıpkı havuza atılan taşın oluşturduğu halkalar gibi. Yazmaya müptela olan kalem, tüm evrenin meselesini “ben” yapar içinde. Çünkü her özel, genelin bir parçasıdır pazıl parçaları gibi…
Yaz ki boşalsın içim
Eğri büğrü zihniyetler o biçim
Çıkar içimde doğruya ait ne varsa
İnsan insanı anlamıyor ne olsa!
Bari ben bu yükten kurtulayım
Biraz huzur içinde uyuyayım!
Al beni benden
Dök beynimi olabildiğince
Yaz beni ey kalem
Yaz yazabildiğince!