Yerli Otomobil Beklemesin

.

Türkiye için  otomobil üretmek  kolaydır !

Birçok dev otomobil firmasının malzeme üretimi ülkemizde yapılmaktadır. Geçmişe baktığımızda üretimi yapılan  araçların seri üretime geçmemesinin nedeni tamamıyla pazarda payı olan holdinglerin payını kaybetmemesi için oynadığı oyunlar ve algılarla durdurulmuş olmasıdır.

Birkaç yıl önce teknik üniversitelerde okuyan mühendislerin yerli olarak ürettiği otomobille Türkiye’nin yerli otomobil serüveni yeniden başlamış oldu. Bakın profesör, uzman falan demiyorum mühendislik öğrencisi diyorum…

Bu arkadaşların projeleri ve ürettikleri araçla ödül almaları dikkatleri çekmişti. Özel bir ekip kuruldu ve bu arkadaşlara projelerini geliştirmesi için destek olundu. Bu süreçte hükümet yerli otomobil mesajlarını vermekteydi. Bu gençler tasarımından, parça üretimine kadar her şeyi zaman zaman sosyal medyadan paylaşıyorlardı. Dönemin bakanı ziyaretler gerçekleştiriyor hatta basın karşısında otomobilin prototipi gizlenerek demeçler veriliyordu. Yani otomobil bitmiş motoruda üretilip geliştirilmişti. Tabi büyük marka araçların kalitesinde değildi ama orta düzey bir araç seviyesindeydi.

Peki ne oldu ?

Türkiye’de hükümetin ilk yerli otomobil mesajı sonrası yapılan araştırmalarda %10luk bir kesim yerli otomobil üretilirse kesinlikle bu araçları alacağını ifade ediyordu. Küçük bir mesaj sonrası Türkiye pazarının %10u kaybedilecek anlamına gelen bu araştırma seri üretim ve modellerle pazarda büyük kayıpların yaşanması ve dış ülkelerdeki pazarlarında tehlikeye girmesi demekti.

Sorun üretmek değil.

Sorun pazarda yer edinebilmek. Pazarın Toplam büyüklüğü yaklaşık 4 trilyon dolar ile dünya ekonomisinin yaklaşık %5’ini oluşturan otomotiv sektörü dünyanın en büyük 4. ekonomisine tekabül etmektedir.

Ekip hem motorun geliştirilmesi hem de yeni modellerin tasarlanması için zaman istemişti. Tabi ki seri üretim içinde yatırımların yapılması desteklerin sağlanması gerekiyordu yani geliştirme ve model çeşitliliği için zaman vardı.

Bir seçim ve  birkaç bakan değişimiyle her şey değişti… Bakanla birlikte müsteşarlar, başkanlıklar, müdürlükler değişti… Değişim başlamışken projelerde değişti. Evet yanlış duymadınız.

Gençlerin ürettiği bu araç seri üretilirse Pazar sahiplerine çok büyük sıkıntı demekti. Üretilen bir araçın olmasına rağmen projenin yenilendiği ve daha yüksek özellikli araç üretileceği açıklamaları gelmişti.

Sonrasında Türkiye otomobil pazarına üst segmentlerden girmesi gerektiği ifade edilen bir açıklam  daha  geldi.
Bir söz verilmişti ve herkesin arzu ettiği  otomobil üretimi gerçekleşmeliydi. Türkiye  Benzinli, Dizel ve Elektrikli araba üretecek diye geniş yankı yapan haberleri hatırlıyoruz sanırım…

5-6 yıllık bir süreç bu anlattığım olay.  Üretimi yapılan araçtan hatta vatandaşların ürettiklerini de dahil edersek araçlardan Türkiye Elektrikli araç üreterek pazara girecek sonucuna geldik.

Elektrikli araç için alt yapı tamamlandı mı ?

Yada elektrikli araçlarda şarj problemi, tork gücü vs geliştirildi mi ?

Maalesef halen birçok noktası araştırılmakta ve geliştirilmekte olan bir sektör. Bizden bahsetmiyorum dev araç üreticilerinden bahsediyorum şu anda halen onlar bu çalışmaları yapmaktalar.

Bizim mevcutta dizel ve benzinli araç pazarımız varken elektrikli araç sevdasını siyasilere ve liderlere kim aşıladı arkadaş ?

Neden elektrikli araç tasarlanması geliştirilmesini bekliyoruz ?

Neden oluşmamış bir pazarda yer edinmeyi bekliyoruz ?

Neden büyük sorunları olan bir alanda üretime sürüklendik ?

Bizi otomobil üretiminden elektrikli otomobille kısıtlayanlar kimler ?
Birçok soru var sorabileceğimiz…

Elektrikli araç üretmeyelim demiyorum.

Biz Otomobili her türlü üretiriz… Elektirikli, Dizel, Benzinli,  hatta uçan otomobili de üretiriz.

Ama beklememiz gerekiyor…

Bugün dizel ve benzinli modelleri üretip satışa başlamazsak. En iyi elektrikli aracıda geliştirsek dahi pazara giremeyiz.

Siyasi nedenlerden dolayı değil Elhamdülillah Cumhurbaşkanımız  her konuda olduğu gibi bu konuda da kararlı ama dünya otomobil pazarı birçok pazarı etkileyen ve dev bir pazardır buraya hükmedenler kendilerine biat etmeyecek ve kazandırmayacak birilerini istemezler…

Türkiye’de büyük bir yapı var hem devlet kademelerinde hem de özel sektörde üst seviyelerde ve tamamen büyük holdinglerin himayelerinde yada onların algılarıyla hareket etmekte. Bu yapılar bizim devlet büyüklerini dahi yanıltmayı , fikirlerini değiştirmeyi başarıyorlar.

 Aslında yıllardır aynı yöntemler kullanıyor.

 Başarılı mesajı veriliyor kendilerine bağlı kuruluşların fikir ve çalışmaları örnek alınmalı mesajıyla  Pazar yanıltması yapılıyor ve çıkmaz içine sokularak en sonunda iptal ettiriyorlar…

Hani üretimi 5 babayiğit üstlendi ya  eğer o babayiğitlere  bugün dizel ve benzinliyi piyasaya çıkartması için gerekli talimatlar verilmezse birkaç yıl içerisinde tek tek geri çekilerek zarar açıklaması yapacak ve otomobil üretmek Türkiye için zor diyecekler… Daha doğrusu demek zorunda kalacaklar çünkü birkaç yıl içerisinde otomobil Pazar sahipleri bu şirketlerin ekonomik durumlarını zora sokacak hamleleri yapacak.

Nerden mi biliyorum geçmişte tüm yerli üretimlerde benzer oyunlar oynanmıştır. Aselsanın 1919 1920 ve 1923 model  telefonlarının satışları neden gerçekleşmedi ve telefon üretimi devam etmediğini araştırırsak bazı gerçekleri orada görür demek istediğimi anlarsınız. Birde füze hikayesi var ama onlar başka yazıya kalsın…

Araç üreten o genç mühendisler muhtemel mezun olduktan sonra büyük araç firmalarında çalışmaya başladılar tabi hayatta kalabildiyseler. Ama ürettikleri otomobilin projesi ortadan kaybolduğuna eminim.

Bu yüzden diyorum ki Elektrikli araba sevdasına kapılıp beklemeyelim.  Biz bugün dizel ve benzinli aracı piyasaya çıkaralım %100 yerli de olmasın %85 yerlilikle üretim ülkeye yeter ki yapılabilir bir yüzde oranıdır. Piyasada yer edinelim markamız oluşsun elektrikli araç projesi tamamlanınca pazarda yükselen marka haline gelelim…

Otomobil üretmeye  Yarın değil bugün başlayalım…

Konu ayrıntılı ve önemli bu yüzden uzun oldu okuyanlara sonsuz teşekkür ediyorum Selam ve dua ile…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri