Biliyorsunuz bu hindi meselesi, şimdilerde ülkemin bütün meselelerinden daha önemli bir hale geldi. Nerede ise otuz yılın üstündeki bir zaman dilimi içerisinde geçirdiğimiz yoğun kültür bombardımanı neticesinde, bizlerde yılbaşı hindisi almaya başladık.
Bundan yaklaşık kırk sene önceleri lise son veya üniversite ilk yıllarımda, bir gün öğlen veya ikindi namazını müteakip Ulucaminin üstünde bulunan Atatürk meydanında bir adamın yılbaşı için hindi sattığına tanık olmuştum. Arkadaşlar ile bu köylü satıcının yanına giderek kendisine bu sattığın hindiler hangi mezhepten diye sormuştum. Tabii o günkü cahilliğimizden olsa gerek adamın hristiyan olmadığını, fakat aynı zamanda herhangi bir dine mensup olmadığının da farkında değildik. Adam hristiyan değildi, fakat hangi dine mensup olduğunu bilecek bir yapıya ve bilgiye de sahip değildi. Bizim o çok derin itikadi sorumuzun cevabını veremediğinden, o günden taa bu güne kadar bu mevzuu hep aklımı karıştırmıştır. Bir vatandaş olarak hindiler ile onları kesenler arasındaki itikadi bağı teşkil edecek bir hizmet sunulmasının şart olduğunu anlamış ve ona göre bir çalışma yapmaya karar vermiştim.
Fakat, pkk ve benzeri önemsiz meseleler yüzünden bu kadar önemli bir konuyu atladığımdan dolayı kendimi afv edemedim ve bu meseleyi bu gün çözmeye karar verdim. İnsanlar arasında itikadi meseleler ne kadar önemli ve bir toplumun ana birleştiricisi unsuru ise, hindiler ile onları noel gecesi yemeye niyetli insanlar arasındada aynı itikadı bağın olması en önemli bir husustur. Meselenin özü şuki, siz protestan iken kestiğiniz hindi ortodoks ise yandınız gitti. Bu kesilen hindiden elde edilmek istenen murad tan ümidinizi kesiniz. Aranızdaki bu derin uçurum mazaallah sizin, bu hindiden zevk almanızı engeller ve suçluluk duygusu size çok acılar çektirir. O bakımdan bir hindi alır iken ilk dikkat edeceğiniz mevzuu , hindiyi satan ister papa olsun, ister herhangi bir kilise mensubu, bu illede erkek olur diye bir şart yok, rahibelerde satış yapabilirler. Pazarlık başlamadan önce beğendiğiniz hindinin hangi mezhebe inandığını , dindar olup olmadığını öğrenmeniz gerekmektedir. Baktınız , beğendiğiniz hindi ortodoks ve sizde ortodoks iseniz, aranızdaki samimi itikadi duygular yüzünden sizin onu kesmenizden dolayı o dindar hindi sizi suçlamayacak ve kendisini bu mühim dini meselede bir aracı gibi görüp, gönül rahatlığı ile boynunu bıçağa uzatacaktır.
Bir de aksini düşünün siz katoliksiniz, fakat aldığınız hindi ise hristiyan bile değil, basit bir hindu din adamı ise ne yapmalı. Derhal bizim ünü büyük, ürettiği küçük üniversitelerimizin, ikna odaları mucitleri, o çok ilerici ilim insanlarımızdan yardım alıp, bu hindi yi ikna etmelerini onlardan rica etmelisiniz. Önce hristiyanlığa ve ardından katolikliğe ikna edilen hindiyi gönül rahatlığı ile ve afiyetle yiyebilirsiniz.
Din her ne kadar insanlara gelmiş ise de, dünyada yaptıkları güzel demokrasi oyunlarını gördükçe, özellikle suriyede gösterdikleri insani çabalar neticesinde, yoksulluk ile büyümekten ise yılların emeği insanlığın büyük hayrı için göznuru ile elde edilen ,saniyede öldürür garantisi ile üretilen bombalar ile beş yaşın altında toprağa gömülen müslümanları gördükçe, bu hindi meraklısı arkadaşlarında bu avrupalılar kadar medeni olmalarının tek yolunun onlar gibi noel kutlamaları yapmaları ve aynı mezhepten hindiler ile beslenmelerinin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz.
Hayatında noel hindisi kesmemiş benim gibi, itikadi meselelerde kendini yetiştirmemiş, sadece ameli meselelerde, imamımızın ebu hanife hz. Olduğunu, itikadi meselelerde ise maturidi hz. ni Kendimize yol rehberi aldığımızı bilen sıradan bir müslümanın bu mevzularda yazı yazması inanın çok şaşırtıcı gelebilir. Fakat yurdumuzda gördüğümüz çeşit çeşit insanlar, mezhep ve itikad olarak eskisinden daha zengin olduğumuzu gösterdiğinden. Her ne kadar bu noel hindisi severler ile aynı fikirde olmasamda, adamların masraflarının boşa gitmemesi için bu hizmeti yapmaya karar vermemde etkili oldu . Artık bu yoldan giden noelci kardeşlerim daha mutlu bir noel yaşayacaklar ve inanıyorum bu hizmetim dolayısı ile de en kısa zamanda bana bir nobel ödülü verirler diye de düşünüyorum. Nede olsa bu meselenin patenti bendenize ait. Bu önemli mevzuu olmasa, birde Mehmet Taş beyimin ya sabır beyim cümlesi olmasa, bir daha yazmamaya karar vermiştim. Vesselam