Filistin Halkının mücadelesi ile ilgili nice öykü ve şiir kitapları okuyarak ilk gençlik yıllarımız yaşadık.
Türkiye’de sol ve sağ eğilimli onca yazar Filistin Kurtuluş Örgütünün mücadelesini, Filistinli yazar ve ozanların yazdıklarını hep okumuşuzdur.
Katil İsrail devletinin savunmasız insani yardım malzemeleri taşıyan hem de uluslar arası karasularında yaptığı katliam ile ilgili görüntüler TV’lerde yayınlanmaya başladığı anda, duygularım allak bullak oldu.
Emperyalist ABD’nin Orta doğuda gayri meşru çocuğu olarak gösterilen İsrail Devletinin yaptığı bu soykırım, bu katliam karşısında yeryüzünde yaşayan insanların insanlık duygularının sorgulanması gerektiğini düşündüm.
Bunları düşünürken de bana en çok koyan MISIR’ın polotikaları oldu. Gazze’de ki bu amborgo sebebiyle bütün dünya gözünü o bölgeye dikerken KAPILARI KAPATMASI, KAPALI TUTMASI nasıl bir ayıptı? Mısır’da yaşayan insanlar bu ayıbın farkında değiller mi? Ve Mısır’a demokrasi gelmeden Filistin sorununun çözüleceğine artık ihtimal vermiyorum.
Birer ABD uşağı olan Arap Ülkelerindeki Devlet sistemi değişmeden Filistin sorunu çözülemez.
Türkiye Demokratik bir Devlet olduğu için seçimle gelen Başbakanlar, halkının tercihleri doğrultusunda politika geliştirmekte ve bunu Dünya kamuoyuna ilan etmektedirler.
Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dünkü grup toplantısını dinleyip de duygulanmayan, yüreği yanmayan bir tek vatan evladının olduğunu sanmıyorum.
Yüce Türk milleti merhametlidir.
Adil ve adaleti savunur.
İspanyadan kovulan Yahudilere kucak açan, onlara iş ve ekmek veren bu necip milletin bir ferdine kurşun sıkan İsrail Devleti bütün Türk milletinden öncelikle özür dilemelidir.
Ama karakterlerinde ihanet olan ve ihanet eden milletler için söyleyecek bir söz bulamıyorum.
Türkiye’de yaşayan ve bizimle birlikte bizim acımıza ortak olan, bizimle gülen, bizimle ağlayan Yahudi komşularımızı biz onlardan saymıyoruz.
Ama bu komşularımız da net ve açık olarak İsrail Devletinin bu korsanlığına tepki vermeli, gerekirse bütün ilişkilerini askıya almalı, hatta dondurmalıdırlar. Eğer bunu yapmazlar ise o vatandaşlarımız da aynı insanlık ayıbına ortak olacaklardır. Bu gün bu ayıba İsrail devleti kadar Mısır devleti de ortak olmuştur. Ben bir yeryüzü vatandaşı olarak aynı kin ve nefreti Mısır devleti ile diğer kukla Arap devletleri içinde duyuyorum.
Mavi Marmara gemisinde bir insanlık ideali için baki deryaya yürüyen ve bu uğurda hayatlarını yitirenlerin Allah katında birer insanlık şehidi olduğunu düşünüyor, Allah’tan rahmet dilerken bütün insanlığın başı sağolsun.
Çünkü ırk, dil ve din gözetmeksizin dünyanın çeşitli ülkelerinden gelerek maddi ve manevi destek veren bu güzel insanların önünde saygıyla eğiliyorum.
Bütün insanlığın Başı sağ olsun!....