"Kudüs'te yaşananlar; Bağdat, Basra, Şam , Halep, Kahire, Mekke ve Medine gibi işgal edilmiş İslam beldelerinden farklı olarak hala bölgedeki Müslümanları susturacak, kandıracak, hakiki müslümanlara tesir edecek bir siyonist liderin ortaya çıkmamış olduğunu göstermektedir.
Yüz yıllık işgale son vermeyi işgale alışmış topluluklardan ve satılmışlığa alışmış sözde liderlerden beklemek en basit ifade ile saflık olur, ahmaklık olur. Öyleyse yüz yıl önce kan ve göz yaşı ile incinmişlikle Istanbul'un terk etmek zorunda kaldığı bu beldeleri Anadolu özelinde Ankara yeniden ele almalı, degerlendirmeli ve siyaset geliştirmelidir. Meseleyi dramatik bir dini mevzunun dışında dava şuuru ve mesuliyeti ile ele aldığında Müslüman Türk, Mescid-ı Aksa ile Mescid-ı Nebevi ve Beytullah (Kabe)'nin aynı kan ve göz yaşını dökmekte olduğunu görecektir. Çarenin Anadolu olduğunu söylemek bizden size söylem olarak gelebilir lakin mazlumlar için bunun bir umut olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Anadolu daki Türk İslam ülküsü tarih boyunca hiçbir zaman avuntuyu kabul etmedi, bugzetmekle yetinmedi. Onu imanin en zayıf halkası olarak gördü, görmektedir. Öyleyse mesele nedir? Net, senin olanı al diyecek, uhdesinde bulundurduğu gücü kullanacak bir mercinin yani TBMM'nin kendisine verilen yetkiyi kullanmasıdır! O vakit sadece Kudüs'te değil tüm İslam beldelerinde taraf oluruz, verilen mücadele politika saçmalığından kurtulur ve inşallah yüz yıllık işgale karşı hakiki mücadele başlamış olur. İşte o zaman Yahudinin güce karşı eğilen sahsiyetsizliğine şahit oluruz. Tüm bunların olabilmesi için mecliste, dergahta, berzahta Kudüs ile Doğu Türkistan'ın Bosna ile Arakan'ın aynı olduğunu kabul eden müslümanların hakim güç olması gerekir. Islamın önüne siyasaldı mezhepliydi meşrepliydi gibi sözcük ekleyenlerle böylesine bir kutlu dava yürütülemez. Aksi halde Anadolu'dan DİRİLİŞ harekatı bu şekilde başlamaz!
Çivi girdiği yerden çıkarılır! Netlik her zaman olduğu gibi oyunu bozar!
Anadolu'da yakılan meşalenin mazluma IŞIK, umut, huzur olabilmesi için işgalin son bulacağına inanmamız ve bu şuurla yaşamamız gerekir. Bu vesile ile İslam beldelerinde şehit olan tüm şehitlerimize Rabbim rahmetiyle muamele eylesin! ALLAH müslüman kardeşlerimizin üzerindeki ölü toprağını kaldırsın inşallah! Israil ve ortaklarını kahru perişan eylesin!