AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin milli güvenliğini sağlamak üzere İdlib'de görev yapan askerlere rejim unsurları tarafından gerçekleştirilen alçak saldırıda şehit olan kahramanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bu alçak saldırıyı hak ettiği şekilde cevaplandırdığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Katil rejim ve onu cesaretlendirenler bu kalleşliğin hesabını en ağır şekilde vereceklerdir. Türkiye, Suriye'de yürüttüğü haklı mücadelesini uluslarası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak hedeflerine ulaşana kadar sürdürmekte kararlıdır. Milletimizin başı sağolsun."
"Artık mültecileri tutabilecek durumda değiliz"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik daha sonra, CNN Türk televizyonunda canlı yayına telefonla bağlanarak, İdlib'de rejim kuvvetlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarına yönelik hava saldırısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Terör unsurlarının Türkiye sınırlarını tehdit etmemesi açısından TSK'nın İdlib'deki askeri varlığının büyük bir milli güvenlik fonksiyonu icra ettiğini belirten Çelik, şunları söyledi:
"Bu saldırı Soçi Mutabakatı'na ve diğer mutabakatlara rağmen rejimin kalleşliği tarafından ve rejimi destekleyenlerin cesaretlendirmesiyle gerçekleşmiştir. Verdiğimiz mücadelenin ne kadar haklı olduğunu görüyoruz, şehitlerimize canımız yanıyor. Bu mücadele ülkemizin sınırlarını korumak için son derece haklı ve meşru bir mücadeledir. Sonuna kadar verilmesi gereken bir mücadeledir. Bu saldırıyı yapanlara da gereken cevap anında verilmiştir."
"Türkiye'nin kapasitesinin artık dolduğunu söylemiştik"
Türkiye'nin sınır kapılarını Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere açtığı yönündeki haberlerin sorulması üzerine Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin yeni mülteci baskısını taşıyamayacağını, Türkiye'nin kapasitesinin artık dolduğunu söylemiştik. Dolayısıyla oluşan tazyik artık Türkiye tarafında tutulamıyor. Yapılan saldırılar neticesinde hem Türkiye içerisindekiler Avrupa'ya doğru hareketleniyor, hem de Suriye topraklarından Türkiye'ye doğru bir hareketlenme var. Mülteci politikamız aynıdır ama ortada bir durum var, artık mültecileri tutabilecek durumda değiliz."
"Türkiye'nin yanında hiçbir fiili durum alınmamasından bıktık"
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un "Suriye ve özellikle İdlib'de son günlerde yaşananları kınıyorum." yönündeki açıklamalarıyla ilgili yorumunun sorulması üzerine Çelik, şöyle konuştu:
"AB'nin yapacağı şey, Türkiye'nin mücadelesine nasıl destek vereceğidir. Kınamalardan, söylemlerden bıktık, Türkiye'nin yanında hiçbir fiili durum alınmamasından bıktık. Ne orada uçuşa yasak bölge oluşturalım dediğimizde ne de güvenli bölge oluşturalım dediğimizde destek verdiler. Şimdi yapacakları şey Türkiye'nin yanında sadece sözle değil, eylem olarak nasıl duracaklarını göstermeleridir. Bunun dışında Türkiye için hiçbir şey önem teşkil etmiyor."
Çelik, Türkiye Büyük Millet Meclisinin İdlib gündemiyle toplanma durumuyla ilgili, "Bu yüce Meclisin takdirindedir. Ama böyle bir milli meselede Türkiye Büyük Millet Meclisi her zaman tarihi fonksiyonunu icra etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli birlik ve beraberlik içerisinde bu tip saldırılara karşı koyucağımızı her zaman ifade etmiştir. TBMM'nin geleneğinde bu var." dedi.
"NATO ile istişare süreci başlatılıyor yarın sabah"
Diplomatik alanda bir adım atılıp atılmayacağına ilişkin soru üzerine Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirtti.
"NATO'yu bilgilendireceğiz, NATO'yu istişareye çağırıyoruz. Türkiye'ye yapılmış, tek bir ülkeye yapılmış saldırı olarak görmüyoruz." diyen Çelik, "Katil bir rejimin uluslararası topluma yaptığı bir saldırı olarak görüyoruz. Dolayısıyla burada saldırıya uğrayan sadece Türkiye değildir, uluslararası hukuktur. Topyekun bir tepki verilmesini bekliyoruz. Bütün bunlarla ilgili girişimleri ortaya koyacağız. NATO ile istişare süreci başlatılıyor yarın sabah." ifadelerini kullandı
Çelik, "Kamuoyunda, 'Bu NATO'ya yapılmış bir saldırıdır' şeklinde yorumlar var. Sizin değerlendirmeniz nedir? sorusuna, "Unutulmaması gerekir ki Türk Silahlı Kuvvetleri hem Türkiye'nin milli güvenliğini hem de NATO'nun güney sınırlarını koruyor. Türkiye'ye yapılmış saldırı aynı zamanda NATO'ya yapılmış bir saldırıdır." şeklinde cevap verdi.
"Aynı senatör ve aynı yönetim PKK terör örgütüne destek veriyordu"
"ABD'li Senatör Lindsay Graham'ın bugün Suriye'nin uçuşa yasak bölge ilan edilmesi yönünde açıklaması oldu. ABD'nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çelik, "Yakın zamana kadar aynı senatör ve aynı yönetim PKK terör örgütüne destek veriyordu. Şu aşamada bu sözleri dikkatle takip ediyor ve kaydediyoruz. Güvenli bölge, uçuşa yasak bölge gibi konularda somut eylem bekliyoruz. Şimdiye kadar bunları çok duyduk. Bundan sonra somut bir tavır bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, "Türkiye'nin AB'den, ABD'den, NATO'dan somut beklentisi nedir. Askeri destek mi?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Çok net. Türkiye ile bu mücadelesinde somut dayanışma göstermeleri. NATO ne için istişareye çağırılır ki? Esad rejiminin saldırılarının karşısında yanımızda olsun diye NATO istişareye çağırılır. NATO'da yapılan toplantı bir entellektüel toplantı değil. NATO nihayetinde bir savunma örgütü. NATO ülkesi saldırıya uğruyor. NATO kuruluş amaçlarına uygun olarak gerekeni yerine getirmelidir."
Şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Çelik, "Milletimizin başı sağ olsun, milletimiz müsterih olsun. Şehitlerimiz var, acı çekiyoruz ama milli güvenliğimiz için verdiğimiz mücadele haklı bir mücadele. Bu saldırıyı gerçekleştirenlere karşı cevap verdik, vermeye de kararlı bir şekilde devam edeceğiz." dedi.