Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Küresel iklim değişikliğinde nasıl ki Kyoto adı var, artık çölleşmeyle mücadelede de Ankara Girişimi tarihe geçti. Ankara Girişimi ile dünyaya örnek olacağız" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü dolayısıyla DSİ Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen programa katıldı. Programda bir konuşma yapan Bakan Eroğlu, dünyada şu anda zaten küresel iklim değişimi, kuraklık, çölleşme ve diğer durumların gündem teşkil ettiğini vurgulayarak, "İnsanlardaki hırs, tamah dünyanın bu noktaya gelmesine vesile oluyor. Birleşmiş Milletler her sene 17 Haziran'da belli temalar ortaya koyuyor. Bu yıl da "Dünyayı Koru, Araziyi İyileştir, İnsanı Yaşat" mantığıyla böyle bir tema başlattı. Gelecek nesillere çok daha kötü bir dünya değil, biz onlara aldığımız bir emanet anlayışıyla daha güzel bir dünya, daha güzel bir Türkiye bırakmak için gayret etmemiz gerektiği kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.
"YAKIN GELECEKTE EN ÖNEMLİ SEKTÖR GIDA ÜRETİMİ VE GIDA GÜVENLİĞİ OLACAK"
Eroğlu, yakın gelecekte dünyada en önemli sektörün gıda üretimi ve gıda güvenliği olacağını düşündüğünü söyleyerek, "Kuraklık ve çölleşme bugün çözülmesi gereken çok önemli bir problem. Biz de bu mevzuda çok önemli adımlar atıyoruz. Sadece Türkiye değil, bilhassa Afrika ülkelerine, Balkanlar'a, Kafkasya'ya, Orta Asya'ya çok büyük destekler veriyoruz. Hükümetin 2014 yılındaki Uganda'da özellikle başbakan delegesiyle Afrika içi büyük hizmetler yapmaya başladık. Oradaki insanların susuzluktan ne kadar perişan olduklarını, su içemediklerini görüyorum. Onların susuzluğu, açlığı hakikaten insanların yüreklerini yakıyor. Bu bakımdan biz TİKA ile birlikte DSİ ile birlikte buralara yardım yapmaya başladık, hatta barajlar yapmaya da başlıyoruz Afrika'ya. Her şey tamam, yakın bir zamanda iade edilecek. Şimdi ise Afrika'da büyük bir proje var, Afrika'da 13 ülke Pan Afrika, Yeşil Doğa adıyla bir proje başlattık" diye konuştu.
"ARTIK ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELE DE DE ANKARA GİRİŞİMİ TARİHE GEÇTİ"
Geçen yılın sonunda 24 Ekim tarihinde Ankara'da ilk defa büyük bir taraflar konferansını topladıklarını hatırlatan Bakan Eroğlu, şöyle devam etti:
"BM bizim bu konudaki başarılarımızı gördü, bu toplantının Türkiye'de yapılmasına karar verdi. Bu konuda başarılı olmak için BM için önemli bir adım attık. Küresel iklim değişikliğinde nasıl ki Kyoto adı var, artık çölleşmeyle mücadele de Ankara Girişimi de tarihe geçti. Ankara Girişimi ile dünyaya örnek olacağız. Afrika ülkelerinde, Orta Asya'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da doğa ile ilgili olarak, ormanların tahribinin önlenmesi, arazi erozyonun önlenmesi ile ilgili çalışma başlattık. Bu konu ortak bir konudur, herkesten destek bekliyoruz. Türkiye'de ne yapıyoruz ve ne yapacağız? Biz bakanlık olarak günübirlik çözümlerden ziyade programlı eylem planları hazırlayarak böyle bir çalışma içerisindeyiz. Öncelikle 2011 yılında bakanlıktaki yapıyı biraz değiştirdik. Orman Genel Müdürlüğü vardı, Ağaçlandırma ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü vardı. Şimdi arazide Orman Genel Müdürlüğümüz var, ÇEM dediğimiz Çölleşmeyle Mücadele Genel Müdürlüğü de planlamalar yapıyor. Eylem planları hazırlıyor, bunların uygulamasını ise arazide Devlet Su İşleri, Orman Genel Müdürlüğü, Meteoroloji'nin taşra teşkilatları yapıyor. Öncelikle meteorolojide ilk defa karada ve denizlerde bin 450 adet Türkiye'de otomatik meteoroloji ölçüm istasyonu kurduk. Denizlerde hiçbir ölçüm yoktu. Biz dedik ki Cebeli Tarık'tan Hazar Denizi'ne bütün denizler bizden sorulacak dedik ve denizlerde ilk defa otomatik meteoroloji ölçüm istasyonu kurduk."
"YAĞIŞLI ZAMANLARDAKİ SUYUMUZU BARAJLARDA, GÖLETLERDE VE YER ALTINDA BİRİKTİRMEMİZ LAZIM"
Türkiye'nin iklim durumu ve gelecekte nelerin beklediğine yönelik 100 yıllık tahminler yaptıklarını belirten Eroğlu, "Baktık ki Türkiye'de küresel iklim değişimi yağış rejiminin değişmesine neden oluyor. Dolayısıyla bunlara yönelik planlamalar yaptık. Bunun planlamasını DSİ, Orman birlikte yaptık. Madem ki bölgeler arasında yağış çok farklılık arz ediyor ve yağış rejimi değişiyor, aynı zamanda mevsimler arasında büyük farklılıklar var, o zaman yağışlı zamanlardaki suyumuzu barajlarda, göletlerde ve yer altında biriktirmemiz lazım. Bu yüzden çok büyük seferberlik yaptık. Bir de kırsal alanda göç oluyor. Aynı zamanda erozyonla mücadele etmek gerekir. İçme suyu ve hayvanların sulama ihtiyaçlarını, toprak kaybını önlemek için bin günde bin gölet yapalım mı diye bir seferberlik başlattık. Bin bir tane gölet ve sulaması bunu da DSİ başardı, bu bir dünya rekorudur. Türkiye'de sulama olmadan maalesef yeteri kadar mahsul almak mümkün değil. Sulamalarda büyük adımlar atıyoruz. GAP'ı bitireceğiz Allah'ın izniyle, KOP'u bitireceğiz, büyük kısmı bitti. Şimdi Gelişim Projesi adıyla nerede, kimin, ne zaman ne yapacağı belli olmak üzere dışarıda göreceksiniz, Akdeniz Gelişim Projesi, Ege Gelişim Projesi, Batı Karadeniz, Marmara gibi bütün bölgelerin gelişim projelerini hazırladık ve bunları da kendimize hedef koyduk, 31 Aralık 2019 diye herkes bunu zihnine kazıdı" şeklinde konuştu.
"2019 YILINA KADAR 5 BİN KÖYDE GELİR GETİRİCİ AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMASI YAPACAĞIZ"
"Sırf bizim dönemimizde yılda 500 milyon ton toprak akıp gidiyor, biz bunu 168 milyon tona indirdik" diyen Eroğlu şunları kaydetti:
"Yeterli değil ama yeni hedefler var, 130 milyon tona indirmek gibi. Bununla alakalı biz 28 tane eylem planı hazırladık. Barajlar etrafına Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Projesi ile barajların dolmasını önlemek gibi büyük bir projemiz var. Ağaçlandırmada 3 buçuk milyar fidanı toprakla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Nerede ne kadar, nasıl dikildiği Bakanlığın web sitesinde var. Biz BM'ye söz verdik dünyadaki her insan için Türkiye'de bir fidanı toprakla buluşturacağız, 7 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Türkiye'de ormanlara fıstık çamı, ceviz, badem gibi gelir getirici ne varsa dikiyoruz, en yakın köy ve mahalledeki hane sayısına parselliyoruz, kaçar tane ağaç düşüyorsa kura çekip dağıtıyoruz. İnşallah bunu 5 bin köyde 2019 yılına kadar gerçekleştireceğiz."
Program sonrası Bakan Eroğlu, gazetecilerin sorularını cevapladı.5 bin köye hane sayısına göre kura ile gelir getirici ağaç dağıtılması projesinin ne aşamada olduğunu soran bir gazeteciye Eroğlu şöyle cevap verdi:
"Biz dikiyoruz vatandaşa veriyoruz. Mesela Edirne'de bir köye ceviz ormanı kurduk, aşağı yukarı hane başına yılda 36 bin TL'lik gelir geliyor. Bunun gibi orada özellikle istihdam sağlıyor, aynı zamanda vatandaşlara bulunduğu bölgede geçim temin ediyor. Sadece ceviz değil, şimdi zeytin aşılamasına başladık, badem, fıstık çamı vesaire ile vatandaşa destek vereceğiz."
Bakan Eroğlu, orman yangınlarının geçen seneye oranla artıp artmadığının sorulması üzerine ise, "Böyle bir artış olmadı" diye cevap verdi.