İklim değişikliği nedeniyle göç etmek zorunda kalan insanların, temel haklarını kullanmada zorluklar yaşadıklarını belirten BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Danışmanı Carolina Hernandez, ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan ve haklarının korunmasına ihtiyaç duyan insanlar için düzenli göç yolları oluşturulması gerektiğini söyledi.
Her yıl milyonlarca insan, iklim değişikliğinin getirdiği etkilerden korunabilmek ve yaşamlarını devam ettirebilmek için yer değiştirmek zorunda kalırken, iklim göçmenlerinin insan hakları konusunda karşılaştıkları zorluklar, kaygı unsuru olmaya devam ediyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından 2016’da yayımlanan "Geçiş Halindeki Göçmenlerin Durumu" raporu, iklim göçü ile insan hakları arasındaki ilişkiyi “Tercihten ziyade zorunluluktan ötürü göç eden kişiler, tüm göç süreçleri boyunca daha fazla insan hakları ihlali riski altında, daha az seçim hakkına veya çıkış stratejisi oluşturma yetisine sahipler ve bu nedenlerden ötürü insan olmanın onuruna saygı duyulmayan koşullarda göç etmeleri muhtemeldir." diye açıklıyor.
Konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Hernandez, "Avustralya ve California’da kontrol altına alınamayan yangınlara; Çin, Almanya ve Türkiye’de sellere; Fas, Senegal ve Sibirya’da kuraklıklara ve bunların sonucunda milyonlarca insanın hayatının etkilendiğine şahit olduk. İklim değişikliğinin insan hakları üzerindeki etkileri açıkça görülüyor.” dedi.
Hernandez, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’nin geçtiğimiz yılın Eylül ayında iklim değişikliği, kirlilik ve doğal alanların kaybının yarattığı üçlü krizi çağımızın en büyük insan hakları sorunu olarak nitelediğini hatırlatarak, iklimle ilişkili afetlerin, insanların değişen koşullara adapte olmasını zorlaştırabildiğinin altını çizdi.
Bazı insanların göç etmeyi tercih etmekten ziyade, bunu yapmak zorunda kaldıklarını ifade eden Hernandez "İklim değişikliğinden dolayı göç eden insanlar, tüm göç süreçleri boyunca haklarını kullanmada zorluklarla karşılaşabiliyorlar ve bu haklar arasında besin, toprak, sağlık, eğitim, su, hijyen ve saygın bir işe erişim hatta yaşama hakkı bulunuyor." diye konuştu.
- İklim göçlerinde en savunmasız gruplar
İklim değişikliği ile göç arasında karmaşık etkileşimler olduğunu belirten Hernandez, "Açıkça görüyoruz ki iklim değişikliğinin olumsuz etkileri insanları göç etmek zorunda bırakabiliyor. İklim değişikliğine bağlı nedenlerle göç eden kişiler, halihazırda ayrımcılığa ve göç etmelerine yol açan ya da eşlik eden insan hakları risklerine maruz kalıyorken sıklıkla savunmasız durumlarda olabiliyorlar." dedi.
Hernandez, belirli insan gruplarının yer değiştirmelerden daha fazla etkilenebildiğini veya farklı zorluklarla karşılaşabildiğini vurgulayarak, iklim değişikliğinin insan hakları üzerindeki etkisinin herkes tarafından aynı derecede hissedilmediği yorumunda bulundu ve her bireyin iklim değişikliğine adapte olmak için göç etme imkanına sahip olmadığını söyledi.
İklim değişikliğinin var olan eşitsizlikleri tırmandırdığını da sözlerine ekleyen Hernandez, yoksullar, yerli halklar, azınlıklar, kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar ve engelliler gibi zaten korunmasız durumlarda olan insanların iklim değişikliğinden en ağır şekilde etkilendiğini bildirdi.
- "Göçmenlerin insan haklarını korumak mümkün"
Göç eden kişilerin, geldikleri yerden başlayıp vardıkları yere kadar insan haklarının korunduğu güvenli bir yolculuğa ihtiyaçlarının olduğunu belirten Hernandez, "Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan ve haklarının korunmasına ihtiyaç duyan insanlar için düzenli göç yolları oluşturulmalı" ifadelerini kullandı.
Hernandez sözlerini şöyle sürdürdü:
"İleride kötüleşen eşitsizliklerden, ötekileştirmeden ve ayrımcılıktan kaçınmak için, alternatif enerji kaynaklarının teşviki, orman koruma ve ağaçlandırma projeleri, başka bir ülkeye yerleştirme tasarıları gibi her türlü iklim değişikliği adaptasyon veya hafifletme tedbirine, insan haklarının entegre edilmesi gerekiyor. Anlamlı çevresel ve sosyal koruma; insan haklarına saygı gösterilmesini sağlamak için kritik önemi haiz standartlardır."
Küresel ısınmadan kaynaklanan göç krizlerinden kaçınmanın mümkün olduğuna ve iklim değişikliğine bağlı göç krizlerini engellemeye ya da hafifletmeye yönelik farklı müdahalelere başvurulabileceğine vurgu yapan Hernandez, iklim değişikliğinin insanların hayatları ve hakları üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için Paris Anlaşması ve Küresel Göç Sözleşmesi’ne uygun olarak daha gayretli çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Hernandez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Etkilenen toplulukların iklim değişikliğine dair tüm kararlarda etkili, anlamlı ve bilinçli rol alabilmeleri çok önemli. Göçmenlerin insan haklarına öncelik vererek, onların bu eylemlerde rol alabilmeleri hatta liderlik edebilmeleri sağlanmalı, iklim eylemlerine göç değerlendirmeleri de dahil edilmelidir."