Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne ait otobüslerde kalp krizi geçiren 2 yolcu, kahraman şoförlerin duyarlılığı ile hastaneye yetiştirildi. Yapılan ameliyatlarla her 2 yolcuda sağlığına kavuşurken, şoförlerin örnek davranışları takdir topladı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığında halk otobüsü şoförlüğü yapan Ali Bahadır Eratılmış ile Remzi Dinçer'in idaresindeki otobüste biri kadın 2 kişi aniden fenalaştı. Yolcularının fenalaştığını gören şoförler, hemen araçlarının dörtlülerini yakıp, güzergahtan çıktı. Yolcularını hastaneye yetiştiren şoförler, daha sonra normale döndü. Özellikle otobüsünde fenalaşan ve 5 damarı tıkalı olduğu belirlenen Abdulkerim Bilgün'ü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne ulaştıran Ali Bahadır Eratılmış, takdir topladı. Hastane acilinden giriş yapan Bilgün'ün yüzde 100 kapalı olan 2 damarı 35 dakika gibi kısa bir sürede açılırken, diğer 3 damarı da bir gün sonra açılarak sağlığına kavuşturuldu.
"BEN ÖLÜYORUM, BENİ YETİŞTİR" DEDİ"
Olayla ilgili İHA muhabirine konuşan şoför Ali Bahadır Eratılmış, yaklaşık 4 aydır Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde otobüs sürdüğünü söyledi. Başladığı günden beri 28 nolu hatta çalıştığını kaydeden Eratılmış, "23 Eylül'de de aynı hatta çalışıyordum. Üniversite hastanesinden Kipa'ya doğru döndüm. 34. Caddede ilerliyordum ve arkadan bir bayan yolcu gelip "bir amca fenalaştı" dedi. Bende hemen otobüsü durdurup, amcanın yanına gittim. Durumu iyi değildi, "ben ölüyorum, beni yetiştir" dedi. Bende hemen tabelayı kapatıp, güzergahtan çıkarak MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nin acil servisine otobüsü sürdüm" diye konuştu.
"YİNE OLSA YİNE YAPARIM"
Daha önce başına böyle bir olayın gelmediğini belirten Eratılmış, "Tabii o anda amcanın durumu gerçekten çok kötüydü. İlk başta ne yapacağımı şaşırdım ama amcanın durumu kötü olduğu için hemen güzergahtan çıkıp hastaneye sürdüm. O anda aklıma gelen ilk şey oydu. Aileyle henüz görüşemedim. O gün akşamında amcamızın kızı beni aradı ve teşekkür etti. Bende geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Ben tabi o anda kalp krizi geçirdiğini bilmiyordum. Amcanın durumu şu anda iyiymiş. Şu anda gururluyum ve mutluyum. Yine olsa yine yaparım" dedi.
"İYİ Kİ OLAY O OTOBÜSTE OLMUŞ, YOKSA BELKİ HAYATIMI KAYBETMİŞTİM"
AbdulKerim Bilgün ise Allah'ın sevgili kulu olduğunu söyledi. Otobüsteyken birden terlemeye başladığını vurgulayan Bilgün, "Yanımda eşim ve torunum vardı. Kızıma yemeğe geliyorduk. Sonradan öğrendik ki kalp krizi geçiriyormuşum. Sağolsun otobüs şoförü güzergahtan çıkarak, hemen hastaneye döndü. Ona sonsuz teşekkür ediyorum. Hastanedeki doktorlara da çok teşekkür ediyorum. 35 dakikada hemen 2 tane yüzde 100 kapalı olan damarı açıp, yoğun bakıma aldılar. İyi ki olay o otobüste olmuş, yoksa şimdi belki hayatımı kaybetmiştim. Çünkü 5 tane damar tıkalıydı. Bir gün arayla hepsini açtılar, stentler takıldı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. O şoför gibi ülkemizde herkesin duyarlı olmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
"ŞOFÖR EŞİMİN HAYATINI KURTARDI"
Eşi Elif Bilgün de o gün otobüse Davultepe'den bindiklerini dile getirdi. Eşinin hastanenin önünde fenalaşmaya başladığını kaydeden Bilgiün, "Otobüs yoluna devam ediyordu. Ben eşim şeker hastası olduğu için ilk başta şeker koması sandım. Etraftan da yolcular su getirdiler, şeker verdiler ama bir düzelme olmadı. Sonra yolcunun biri şoföre söyledi. Şoförde hemen otobüsü durdurdu, geldi baktı durumu kötü ve hemen dönüş yaparak hastaneye geldi. Herkesten Allah'tan razı olsun. Şoföre özellikle teşekkür ediyoruz, eşimin hayatını kurtardı" ifadelerini kullandı.