10 parmağında 10 marifet var

Özellikle gençler arasında oldukça popüler bir uygulama olan musical.ly’nin kurguladığı videolarıyla öne çıkan genç ismi Melis Fis; videolarda canlandırma yapmanın haricinde enstrüman çalıyor, şarkı söylüyor, değişik karakterlere bürünüyor.

Her an yeni bir teknoloji ve uygulamanın çıktığı günümüzde artık bunların çıkış hızına yetişemediğimiz gerçek. Mesela şu an dünyada birçok yaş grubunda ama Türkiye’de daha çok 10-16 yaş arası popüler olan bir uygulama var; musical.ly. Daha önce hazırlanan ses kayıtları veya şarkıların üzerine çektiğiniz kısa klipleri paylaşabildiğiniz bir uygulama olan musical.ly’de yapmak istediklerinizi yapmanız için sadece 15 saniyeniz var. Bu 15 saniyede eğer arka planınızda şarkı çalmasını istiyorsanız şarkının, herhangi bir ses kaydını tekrar canlandırmak istiyorsanız da onun sözlerini ezberlemeniz, bu sözlere uygun hareketler bulmanız ve ikisini bir arada kamera önünde yapmanız gerekiyor. Tabii bunun için ne kadar uğraşacağınız da size kalmış. İsterseniz ciddi bir prodüksiyon bile yapabilir, farklı kıyafetler giyebilir, aksesuarlar takabilir, birden fazla kişiyi canlandırabilirsiniz.

113 bin takipçi, birçok fan sayfası

Uygulamanın özellikle gençler arasında popüler olduğunu belirtmiştik. Oyuncu Sevinç Erbulak’ın kızı Zeynep Kavin Midyat da bu uygulamayı severek kullanan genç isimlerden. Bir de tamamen kendi çabasıyla yaptığı videolar, uygulamanın yöneticileri tarafından özellikli bulunduğu için “featured” seçilen ve bu şekilde popüler olan kullanıcılar var. İşte 15 yaşındaki Melis Fis de bunlardan biri. Melis ile Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel'de buluştuk.

Melis musical.ly ile 2015 yılının sonlarında, bir arkadaşı vasıtasıyla tanışmış. Başlarda da pek yüz vermemiş açıkçası uygulamaya ama sonradan inceleyince, bebekliğinden beri en sevdiği şeylerden biri İngilizce şarkı söylemek olduğu için, tam da ona göre olduğunu anlamış. Sonrası 113 bin takipçi, birçok fan sayfası, yolda görüp imza ve fotoğraf çektirmek isteyen hayranlar.

Melis için bu “Sadece bir uygulama” deyip geçilecek bir şey değil. O videoları çekmek için ciddi bir emek sarf ediyor. Annesi Didem Oğuz “Kaç kere Sirkeci’ye gitti, kamera için, ışık için tripodlar buldu, bağlantı kabloları ayarladı” diye anlatıyor. Genellikle yabancı şarkılar ve kayıtlar olduğu için öncelikle onların sözlerine bakıp anlamaya çalışmasını, sözlere uygun tüm hareketleri kendinin bulmasını ve ışığından dekorasyonuna, kıyafetinden aksesuarına her şeyi kendinin ayarlamasını söylemiyoruz bile.

Tabii bunlar vakit de alan şeyler. Zaten Melis de günde ortalama beş saatini buna harcadığını söylüyor. Didem hanım da ekliyor: “İlk başta çok karşı çıktım çok fazla zamanını harcadığını görünce ama sonra baktım ki bir şeyler öğreniyor. Edit yapmayı, ışık ayarlamayı... Sonra çok fazla kitap okuyor, edebiyata da merak sardı, şiir okumaya başladı. Ya da video uğruna hızlandırılmış çekeceğim diye normalde iki güne yayacağı koca bir portreyi iki saatte bitiriyor. Düşündüm bu iyi bir şey sonuçta çünkü üniversite sınavına girecek ve zamanla yarışacak. Bu videolar sayesinde de onu öğreniyor. Video motive ediyor.”

“Kendime engel olabiliyorum”

Tabii annesinin onu bu kadar desteklemesinde tüm bunların yanı sıra derslerinin iyi olmasının da etkisi olsa gerek. Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nde 10. sınıfta, resim bölümünde okuyan Melis’in takdir getirdiğini de belirtelim. Tüm bunlar derslerini etkilemiyor, hatta Melis İngilizcesini çok geliştirdiğini vurgulayarak derslerine faydası olduğunu bile söylüyor. “Kendime engel olabiliyorum; sınavım olduğunda, ailece bir yere gittiğimizde bakmıyorum mesela” diye de ekliyor.

Melis resim bölümünde okumasının yanı sıra piyano öğretmeni olan annesi sayesinde küçüklüğünden beri piyano çalabiliyor. Büyüdükçe gitar, ukulele gibi farklı müzik aletlerini de çalmaya başlamış. Üstelik sesi de güzel, şarkı söyleyebiliyor. Geçen yıl bir de oyunculuğa merak sarmış. Bir yıldır Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi alıyor. Müzikalde oynamak ise en büyük hayali.

Takipçi değil sevenleri

Hem resim hem müzik hem oyunculukla ilgilendiği için meslek olarak kafası biraz karışık olsa da küçüklüğünden beri “İnsanlar beni tanısın” isteği hep varmış içinde Melis’in. “Ya ünlü bir ressam ya şarkıcı, müzisyen ya da oyuncu olayım ve beni tanısınlar hep isterdim. İnsanların beni sevmesi, fotoğraf çektirmek istemesi çok hoşuma gidiyor” diye anlatıyor. Zaten fanlarını da takipçileri gibi görmüyor. 

Onu seven insanlar, arkadaşları gibi görüyor. Hatta içlerinde bu şekilde tanışıp arkadaş olduğu ve görüştüğü kişiler de var.

Tehlikeye karşı gözler üzerinde

Melis’in bu kadar popüler olduğunu başta her ebeveyn gibi Didem hanım da anlamamış tabii. Kızı “Hayranlarım var, fotoğraf çektiriyoruz” dediğinde kendi aralarında bir şeyler olduğunu düşünmüş. Ama bir gün tiyatro çıkışında bir genç kız “Aa Melis Fis” diye bağırıp yanlarına gelince işin boyutuyla yüz yüze gelmiş. Tabii burada internet kocaman bir dünya olduğu için tehlike arz edebilecek kısmı da işin içine giriyor. Didem hanım “Ona yazılan bütün yorumları okuyorum. Hatta sadece ben de değil babası, anneannesi tüm aile okuyor. Sürekli gözümüz üzerinde” diyor.