'ALMANLAR NAMİBYA’YA ELMAS VE ALTIN MADENLERİ İÇİN GİTTİ'
Namibya'daki Herero Topluluğu Temsilcisi Festus Muundjua Afrika tarihinin dönüm noktasının 1884'teki Berlin Konferansı olduğunu belirterek "Namibya başta olmak üzere tüm Afrika’nın gerek sınırlarının çizilmesi gerekse madenlerin ekonomik kaynakların paylaştırılması bu konferansta gerçekleşti. Bundan dolayı Berlin Konferansı'nı Afrika tarihi için dönüm noktası olarak tanımlayabiliriz.” dedi.
Muundjua, Namibya'da 1904-1908 döneminde yaşanan katliamları AA muhabirine anlattı.
Namibya’da 1904-1908 yılları arasında yaklaşık 90 bin kişinin katledildiği Nama ve Herero soykırımından bahseden Muundjua ülkede Almanlar tarafından büyük katliamların yapıldığını söyledi.
Muundjua, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in mart ayında yaptığı "Afrika’da çok kötü şeyler yaptık." itirafına işaret ederek Almanların Namibya’da 90 bin insanı katlettiğini dile getirdi.
Merkel'in bu sözlerinin kendileri için önemli olduğunu dile getiren Muundjua, "Bu ifadesi ile özellikler Namibya tarihinde olanlardan mi söz etti bilmiyorum ama Almanlar 1904 yılında burada yaptıkları soykırımı tarihi anlam olarak kabul etti ve tazminat ödemeyi kabul etti. Bu büyük acımızı dindirmeyecek ama Namibya tarihi açısından büyük bir adım." değerlendirmesinde bulundu.
Muundjua, 1884'te yapılan Berlin Konferansı'yla Afrika'nın adeta bir dönüm noktasına girdiğini belirterek "Namibya başta olmak üzere tüm Afrika’nın gerek sınırlarının çizilmesi gerekse madenlerin ekonomik kaynakların paylaştırılması bu konferansta gerçekleşti. Bundan dolayı Berlin Konferansı'nı Afrika tarihi için dönüm noktası olarak tanımlayabiliriz." dedi.
Namibya'da 1904 ve 1908 yılları arasında yaşanan soykırımın sömürgeleşmeye karşı duran kabileler ve topluluklara karşı yapıldığını dile getiren Muundjua, o dönemde direnenlerin öldürüldüğünü, kadın, çocuk ve yaşlıların işkence veya tecavüze maruz kaldıklarını kaydetti.
Muundjua, bu soykırımın en büyük kanıtının başkent Windhoek çevresinde ve şehrin bazı bölgelerinde bulunan toplu mezarlar olduğunu ifade etti.
"Biz Almanlara ve Batıya karşı direnen atalara sahibiz"
Nama Topluluğu Temsilcisi Ido Hofman da Almanların 1883 yıllarında Namibya’ya geldiğini belirterek gelişlerinin amacının ilk etapta bölgeyi ve halkını keşfetmek olduğunu dile getirdi.
Altın ve elmas madenlerini görmeleriyle Almanların niyetlerinin değişmeye başladığını aktaran Hofman, Almanların zamanla bu madenleri çıkarmak için Namibyalıları köleleştirerek çalıştırmak istediğini ifade etti.
Hofman o dönemle ilgili "Madenlerde zor şartlar altında çalışanlar büyük bir işkence görüyor, susuz bırakılıyor ve kötü muameleye maruz kalıyorlardı. Bu durum 1900 yılların başlarına kadar sürdü. Namibya sömürü tarihi için önemli iki şahsiyet Jacon Morengo ve Abraham Morris’in insanları Almanlara karşı örgütlemesine kadar böyle devam etti.” ifadelerini kullandı.
Nema ve Herero kabilelerinin Afrika tarihinde önemli bir yeri olduğuna vurgu yapan Hofman şunları kaydetti:
"Biz Almanlara ve Batıya karşı direnen atalara sahibiz .Bu direniş ve başkaldırış sonucunda 1904 yılında başlayan ve dört yıl süren bu direnişte binlerce Nama ve Herero kabilesi ok, yay ve taşlarla savaştı ama Almanların silahları ve güçlü orduları vardı. Bu katliam sonucunda yaklaşık 90 bin kişi Herero ve Namalardan olmak üzere Waterback bölgesinde ve Namibya’nın kuzeybatısındaki bölgelerde katledildi. Almanlar bu topraklara gelerek o dönemde elmas ve altın madenlerini keşfettiler ve atalarımızı bu topraklardan kovup arazilerin sahibi olmak için bunu yaptılar. Nama ve Hereroların yaşadığı topraklar o dönemde en çok altın ve elmas madeninin bulunduğu bölgelerdi."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.