Başbakan Yardımcısı Kaynak, Kuzey Kazalarında

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak Göksun ve Afşin ilçelerini ziyaret etti, seçim büroları açtı, Cumhurbaşkanlığı sistemini anlattı

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Bu coğrafyada güçlü bir devlete sahip olmalıyız ama o güçlü devlet adalet üzerine bina edilmeli, adil bir devlet olmalıdır. Biz bu devleti çocuklarımıza, torunlarımıza sağlam bir şekilde artı krizler üretmeyen bir sistemi inşa ederek kurmak zorundayız." dedi.

Kaynak, AK Parti Göksun ilçe teşkilatı tarafından Büyükşehir Belediyesi Göksun Sosyal Tesislerinde düzenlenen programda sivil toplum kuruluşu üyeleri ve muhtarlarla bir araya geldi.

Türk devletinin bekasının çok önemli olduğunu vurgulayan Kaynak, şunları kaydetti:

"Ecdadımızın şehit kanlarıyla bin yıldır suladığı mübarek topraklarda yaşıyoruz ama bu toprakların etrafı risklerle dolu, bu topraklarda güçlü bir devlet olmadan ayakta durmak mümkün değil. Devletimizin bekasını her şeyden daha önemli tutmamız gerekir. Devletimizin geleceğini, aslında çocuklarımızın ve milletimizin geleceğini teminat altına almamız gerekir. Çünkü bu coğrafyada devletin zafiyete uğraması demek Suriye demek. 6 milyondan fazla insanın evinden, yerinden yurdundan olması demek. Devletin olmaması demek kadınlarımızın, kızlarımızın namuslarının Allah saklasın payimal olması demek. Devletimizin olmaması demek şehidimizin kanından alan bayrağımızın yerine bazı paçavraların bazı yerlerde dalgalanması demek. Devletin olmaması demek Irak, Afganistan demek. O yüzden biz bu coğrafyada güçlü bir devlete sahip olmalıyız ama o güçlü devlet adalet üzerine bina edilmeli, adil bir devlet olmalıdır. Biz bu devleti çocuklarımıza, torunlarımıza sağlam bir şekilde artı krizler üretmeyen bir sistemi inşa ederek kurmak zorundayız."

Türkiye'de Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin ardından yeni bir sisteme ihtiyaç olduğunu belirten Kaynak, "Türkiye'de 14 Ağustos 2014 tarihinden itibaren yeni bir sistem var. Bir yandan halkın doğrudan oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanı var. Bir yandan da sandıktan çıkan bir siyasi partinin Genel Başkanı, Başbakan var. Her ikisi de halkın oyuyla seçilmiş. Bunun kriz çıkarmaması mümkün mü? Bir tanesini halkın seçimiyle Cumhurbaşkanı olmuş ve anayasanın 104. maddesinde bir buçuk sayfalık yetki saymış ama hiçbir sorumluluğu yok. Diğeri de halkımız, milletimiz seçmiş ama onun sorumluluğu var. Hatta Cumhurbaşkanının hükümetin kararnamelerinde, bütün kararlarında imzası vardır ama hiçbir sorumluluğu yoktur. O sorumluluğun hepsi diğer imza atan Başbakan ve bakanlara aittir. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi sistemine geçildikten sonra bu sistemi ıslah etmeye mecburduk. Bu sistem ıslah edilmeliydi." diye konuştu.

KAYNAK AFŞİN’DE SEÇİM BÜROSU AÇTI, HALKA SESLENDİ

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Humus'taki binlerce Müslümanın Arap'ın, Türkmen'in, tahliyelerine başlandı. Bu insanlar Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonuyla güvenli hale getirdiği ve normal hayatı yeniden başlattığı Cerablus'a tahliye ediliyor. Bizim ne bu vatanı terk etmeye niyetimiz var, ne de gidecek yerimiz var. Biz Eshab-ı Kehf gibi öleceksek burada öleceğiz." dedi.

Kaynak, AK Parti Afşin ilçe teşkilatına ait ofis açılışında yaptığı konuşmada, bu coğrafyada başlarına neler gelebileceğinin Suriye'de ve Irak'ta görüldüğünü söyledi.

Suriye'nin Humus kentinde bugün bir dramın yaşandığını hatırlatan Kaynak, şunları anlattı:

"Bizim güçlü bir devlete ihtiyacımız var. Bu coğrafya cennet bir vatan, verimli toprakları ve çalışkan insanlarımız var. Ancak devletimizin zeminini güçlü hale getirmezsek sonumuzun nasıl olacağını kimse bilmiyor. Suriye'de yeni bir dramın başladığı birgün. Humus'taki binlerce Müslümanın Arap'ın, Türkmen'in, tahliyelerine başlandı. Bu insanlar Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonuyla güvenli hale getirdiği ve normal hayatı yeniden başlattığı Cerablus'a tahliye ediliyor. Bizim ne bu vatanı terk etmeye niyetimiz var, ne de gidecek yerimiz var. Biz Eshab-ı Kehf gibi öleceksek burada öleceğiz. Takyanus'a rağmen burada kalacağız. Çünkü biliyoruz ki Eshab-ı Kehf asla ölmez. Ama Takyanuslar gelir geçer."

Kaynak, daha sonra AK Parti teşkilatı tarafından EÜAŞ sosyal tesislerinde Sivil Toplum Kuruluşları ve muhtarlarla bir araya geldi.

15 Temmuz'dan sonra ülkede bir beka sorunun olduğunu öğrendiklerini belirten Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"MHP'nin değerli Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Bu değişiklik, AK Partinin anayasa değişikliği değildi. Bu değişiklik AK Partili ve MHP'li milletvekillerinin müştereken hazırladıkları bir anayasa değişikliğidir. O sebeple yüzde yüz yerli bir anayasadır, yüzde yüz milli bir anayasadır. Bu anayasayı biz mecliste görüştük. Anayasayı millet yapar diyoruz ve sizlerin önüne getiriyoruz. Anayasamızın diğer maddelerini de arz etmeye çalışıyoruz."

Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına yetişecek vakitlerinin olmadığını ifade eden Kaynak, şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu yalanlarına asla biz yetişemeyiz. Bugün basın danışmanıma dedim ki artık uğraşma bizim yalana yetişecek vaktimiz yok. Ama bizim millete göstereceğimiz şeyler var. Bakın ben cebimde taşıyorum 18 maddeyi, okuduğumu anlıyorum. Şu salonda kime versem, okuduğunu anlar. Ama Kılıçdaroğlu hangi kafayla okuyor. Eğer okuyor anlamıyorsa çok vahim bir şey. Okuyor anlıyor, yalan söylüyorsa bu daha vahim bir şey. Kılıçdaroğlu yapmak istediğimizi bence okuyup anlamak istemiyor. Kılıçdaroğlu yapmak istediğimizi bence okuyup anlamak istemiyorsa, Kandil bu anayasa değişikliğinde nerede duruyor. PKK nerede duruyor. Bizim milletimizin tepesine bomba yağdıran, gençlerimizin hakkını gasp etmek için soru çaldıran FETÖ nerede duruyor. PKK miting yapma iznini veren Almanya nerede duruyor. Avusturya, Bulgaristan, Hollanda nerede duruyor. Kılıçdaroğlu, bu saydığım devletlere baksın."

Kaynak, "Şimdiki sistemde Cumhurbaşkanı adam öldürse sorgulanamaz, yargılanamaz. Hırsızlık, yolsuzluk yapsa yargılanamaz. Gerçekten şimdiki sistemde mahkeme önüne çıkarılamaz. Sadece vatana ihanetle suçlanabilir. Vatana ihanet suçunun da tarifi yok. Şimdiye kadar vatana ihanetle suçlanan bir tane Cumhurbaşkanımız olmuş." diye konuştu.