İSRAİL DOĞU KUDÜS'Ü YAHUDİLEŞTİRMEYİ SÜRDÜRÜYOR
Uluslararası toplumun tepkisine rağmen İsrail, 50 yıldır işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs'ü "Yahudileştirme politikasını" sürdürüyor.
İsrail yönetimi son bir haftada Doğu Kudüs'te 15 bin yeni konut inşa etme kararı aldı. Bu konutların şehirdeki mevcut Yahudi yerleşim birimlerine ekleneceği açıklandı. ABD Başkanı Donald Trump'ın, "Yahudi yerleşim yerleri inşasını biraz durdurma" talebine rağmen Tel Aviv yönetiminin bu kararı alması dikkat çekti.
İsrail'in bu yerleşim birimlerine eklediği her bir konut, demografik yapının Yahudiler lehine değişmesi anlamına geliyor. İsrail makamları bir yandan Yahudi yerleşim yerlerini genişletirken, diğer taraftan da şehirdeki yerleşik Arap nüfusun yeni konut inşa etmesinin önüne engeller çıkarıyor.
50 yıldır devam ediyor
Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşim birimlerinin tarihçesi şöyle;
İsrail, 1967’de Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgal etmesinin ardından bölgede Yahudi yerleşim yerleri inşa etmeye başladı. Sol eğilimli İşçi Partisi yönetimindeki İsrail hükümeti, 1967-1977 yıllarındaki süreçte Doğu Kudüs ve çevresi ile Batı Şeria’nın doğusundaki Ölü Deniz (Lut Gölü) etrafında yoğun bir Yahudi yerleşim birimi inşası programı için düğmeye bastı.
İşçi Partisi'nden yönetimi devralarak hükümeti kuran aşırı sağcı Likud Partisi de 1977-1987 yıllarındaki süreçte, Yahudi yerleşim yeri inşası programını aralıksız şekilde sürdürerek, Batı Şeria çevresinde yaşayan Yahudi sayısını bir milyona ulaştırmayı hedefledi.
1990'da dönemin İsrail hükümeti, 1967 sınırlarını kabul etmediğini ilan ederek, Batı Şeria’da Yahudi yerleşim alanlarını inşa etme planına hız verdi. Bu süreçte İsrail hükümeti, bölgedeki illegal Yahudi yerleşim birimlerinin birbirleriyle ve diğer İsrail kentleriyle ulaşımını sağlamak üzere Batı Şeria’nın iç bölgelerinden geçen "güvenli" yollar inşa etti.
Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un 1996’da "Batı Şeria’nın her tarafında yerleşim birimi inşa etme" çağrısıyla, Yahudi yerleşim yerleri doğrudan Batı Şeria’nın iç bölgelerinde de inşa edilmeye başlandı.
Gazze’deki Yahudi yerleşim birimleri
İsrail, 1968’de ilk defa Gazze Şeridi'nde, bölgeyi kontrol altına alarak birçok stratejik noktada Yahudi yerleşim birimi inşa etmeye başladı.
Gazze Şeridi’nde 23 bin metrekarelik alan üzerinde 19 Yahudi yerleşim birimi inşa eden İsrail, bu yerleri "güvenli alan" adı altında ilhak etti.
Gazze’de yükselen silahlı direnişle beraber 2003'te dönemin İsrail Başbakanı Şaron, ilk defa bölgedeki Yahudi yerleşim alanlarının boşaltılmasını öngören "Ayrım Planı"nı gündeme getirdi.
Gazze'de büyük bir silahlı direnişle karşı karşıya kalan İsrail, 15 Haziran 2005’te Gazze Şeridi’ndeki yasadışı Yahudi yerleşim birimlerini boşalttıktan sonra yıkarak Gazze'den çekilmek zorunda kaldı.
Tarafların "yerleşim birimlerine" bakışı
Filistinlilere göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşim birimleri, sıradan yerleşim alanlarından daha çok yolları, üniversiteleri, okulları ve sağlık kuruluşlarının olduğu komple bir sömürge sistemi haline geldi.
İsrail ise Yahudi yerleşim birimlerinin inşa edilmemesi çağrılarına kulak tıkayarak yapılan bu çağrıları "Yahudilerin Batı Şeria’dan tamamen çıkarılmaları" olarak değerlendiriyor ve bunu "etnik temizlik" yapma çağrıları şeklinde nitelendiriyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Filistin topraklarında inşa edilen yerleşim birimlerinin, iki devletli çözüme giden yoldaki "en büyük engel" olduğunu belirterek, söz konusu yerleşim alanlarının bölgede adil ve kalıcı bir barışa ulaşma ihtimalini zayıflattığını vurguluyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerine Yahudi olmayanların girişinin yasak olduğu kaydedildi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.