KAYNAK:"KİMYASAL SALDIRI DOĞRULANMIŞTIR"
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Adli Tıp Kurumu ve Sağlık Bakanlığımızın tespitlerine göre kimyasal saldırı doğrulanmıştır ama kimyasal olmasa bile masum insanların katledildiği de bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşmiştir. Her iki tarafıyla vahşettir. Her iki tarafıyla medeni dünya için de maalesef yüz karasıdır, utanç vesilesidir." dedi.
Kaynak, Kahramanmaraş Rıdvan Hoca Yeraltı Çarşısı'ndaki esnafları ziyaretinde, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de son günlere girerken yeni yalan furyalarıyla gündemi saptırmaya çalışanların bulunduğunu, hem Kahramanmaraş'ın hem de milletin bu hususta çok bilinçli olduğunu söyledi.
16 Nisan'ın, bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişikliği olduğunu, milletin iradesinin tam manasıyla hakim olacağı, asla millet iradesinin üzerinde Allah'tan başka hiçbir vesayetin, hiçbir başka gücün kabul edilmeyeceği bir düzen getireceklerini dile getiren Kaynak, "Herkes 18 maddeyi anlattı. Karşı olanlar karşı çıkış sebebini anlattı, bizler de niye yaptığımızı anlattık. Bundan sonra söz de karar da milletin olacak. 16 Nisan'ın yenibaharın müjdecisi olacağını bekliyoruz." diye konuştu.
Kaynak, millet iradesine dayanmayan her şeyin sonunun felaket olduğunun görüldüğünü söyledi.
Yapmaya çalıştıkları anayasal değişiklikle bundan sonra darbelerin mümkün olduğunca önünün kesilmesini ön gördüklerini dile getiren Kaynak, Türkiye'de bürokratik oligarşinin hegemonyasına son verilmesini, Türkiye'nin, geleceğinin emin ellere bırakılmasını, çocukların, gençlerin istikrarlı, müreffeh bir Türkiye'de yaşamalarını istediklerini belirtti.
Bundan sonraki süreçte sözün de kararın da yetkinin de milletin olduğunu, milletin en doğrusunu yapacağını dile getiren Kaynak, şöyle devam etti.
"BİZİM MİLLETİMİZ SAĞDUYULUDUR”
Basiret ve feraset sahibidir. Milletimizin en doğrusunu yapacağından asla tereddüdümüz olmaz. Ancak bu süreç içerisinde kafaları karıştırmaya gayret eden muhalefetin yalanlarına itibar edilmemesini tavsiye ederim. Hepsi 18 madde. Herkesin birer kere göz atması halinde ne yapmaya çalıştığımızı anlayabileceği kısa bir metin, bunlara bakılmasını tevsiye ederim.16 Nisan ülkemiz için, ülkemiz insanı için, bütün bölge için, İslam dünyası için yeni ufukların habercisi olsun diyorum. Artık bundan sonra kim ne yapacak ise millet iradesine dayanmak zorunda olacaktır. Burada millet seçimi yapıp Ankara'da başka bir hükümet kurulmayacak. Rahmetli Demirel de bundan şikayetçiydi. Türkiye'nin yönetme sorununu üstlenmiş olan rahmetli Demirel, Türkeş, Erbakan, Özal bunların tamamı milletin iradesine dayanmayan, Ankara'da başka hesaplara, başka hükümet modellerine hep şahitlik ettiler. O yüzden millet iradesinin doğrudan hakim olacağı, doğrudan hayata geçeceği bir sistem."
"Bundan sonra milleti hesap etmeyen, milleti esas olmayan Türkiye'de hiçbir görüş kendi hegemonyasını sürdüremeyecektir." ifadesini kullanan Kaynak, Türkiye'de her şeye Allah'tan sonra hakem olanın millet olacağını, hem krizleri millet kendisinin çözeceğini, hem yönetimi belirleyeceğini, hem de beğenmedi hükümetleri iktidardan indireceğini belirterek, milletin üstünde hiçbir gücün halkın iradesine teşebbüs ve tevessül edemeyeceğini kaydetti.
Kaynak, bugünün Osmanlı'yı 33 yıl başarıyla yöneten ve Türkiye'deki tüm modern tesislerin de kurucusu büyük padişah 2. Abdulhamit Han'ın darbeyle görevden uzaklaştırıldığı tarihin seneidevriyesi olduğuna dikkati çekerek, 31 Mart Vakası'ndan sonra devleti, imparatorluğun, o darbecilerin darbesinden sonra 24 milyon kilometrekarelik bir vatan coğrafyasının 8 yılda tuz buz olduğunu söyledi.
"DÜNYA BİR DİK DURUŞ SERGİLEYEMEMİŞTİR"
Suriye'deki kimyasal saldırıya ilişkin de Kaynak, bu konuyla ilgili bugün Dünya Kimyasal Silahları Önleme Örgütü yetkililerinin Türkiye'ye geldiğini belirtti.
Suriye'deki kimyasal saldırıdan sonra otopsilere Dünya Sağlık Örgütü temsilcilerinin de katılmasını kendisinin rica ettiğini dile getiren Kaynak, otopsilerin Dünya Sağlık Örgütü'nün da katılımıyla Adli Tıp Kurumu tarafından yapıldığını hatırlattı.
Rusya'nın Suriye rejimini koruduğuna dikkati çeken Kaynak, 'Dünya Kimyasal Silahları Önleme Örgütü' temsilcilerinin Türkiye'ye gelmesini de değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, şunları kaydetti:
"Orada kimyasal bir saldırı olmuştur ve ilk defa da olmamıştır. Bu 6 yıl içerisinde ilk tespitlere göre Esat rejimi tarafından 26 kez gerçekleştirilmiştir. Dünyanın gözünün içine baka baka yapılmıştır ama medeni dünya bununla ilgili bir dik duruş sergileyememiştir. Bu kimyasal saldırı da olsa vahşetlerin en büyüğüdür. Kimyasal değil konvansiyonel silahla öldürülse de vahşetlerin en büyüğüdür. Yani bombayla, top mermisiyle, makineli tüfek mermisiyle öldürülen insan değil mi? Yani kimyasal saldırıdan kaynaklanmasa bu konvansiyonel silahlardan kaynaklansa 700 binden fazla insanın katledilmesi bir hadise bir olay değil mi? Adli Tıp Kurumu ve Sağlık Bakanlığımızın tespitlerine göre kimyasal saldırı doğrulanmıştır ama kimyasal olmasa bile masum insanların katledildiği de bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşmiştir. Her iki tarafıyla vahşettir. Her iki tarafıyla medeni dünya için de maalesef yüz karasıdır, utanç vesilesidir."
"Kimse bu terörist benim, şu terörist senin dememelidir. Şu diktatör senin bu diktatör benim dememelidir" ifadelerine yer veren Kaynak, dünyanın ortak değerleri varsa o ortak değerler etrafında buluşmalı, bu değerlere aykırı kim varsa da hesabının sorulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.