Mutluluk !

Mutluluk !
Gazeteci ve köşe yazarı Bekir Doğan bugün ki yazısında şu konuyu ele aldı;

  Şu yalan dünyada mutlu olan var mı?

     Ah şu yalan dünya

     Hep sen  mi ağladın

     Koca dağın altında inleyen yürekler !

     Huzur ve mutluluk arayan insanımız !

     Var mı mutlu olan , var mı ? huzurlu olan ?

     Huzur ve mutluluk içinde ? bu dünyada yaşayan bir tek fert var mı ? mutlu olan  var mı ? , mutluluk tabelada kalan bir isim mi ?

     Mutlu kasabı

     Mutlu Bakkalı

     Mutlu Apartmanı

     Mutlu Berber gibi ve daha bir çok yere verilen isim mi mutluluk tabelalarda mı ? kaldı ?

     Evleniyorsun mutlu olurum sanıyorsun , sanıyorsun ya sonra ?...

     Çocuklar oluyor : dert başlıyor

     Sonra çocukları evlendiriyorsun, torun derdi başlıyor..

     Eh artık rahatım dediğin gün ise : kendi derdin , çocukların derdi , torunların derdi ile bu yalan dünyada huzur denen bir şey kalmıyor..

     İçim dolu! Hayata dair çok şey yazmak istiyorum..

     Kendi derdimi yazsam üç  beş roman olacak..!

     Hayat bizi rahat bırakmıyor..

     Mutluluk arıyorum !.. ne gezer !

     İstanbul da yaşayan : hatırı sayılır zengin bir komşum var..

      Okuyucularımız sanmasın ki İstanbul ‘a taşındım.. ihlas kuzuluk kaplıcalarında komşum.. yani Adapazarı Akyazı ilçesi kuzuluk mahallesinde.. senede 15 gün komşuluk yapıyoruz..

       Ne kadar fakir olduğunu söyleyim : oturduğu evin fiyatı 3 milyon dolar

       Mutlu değil !

       Niye diye sordum: torunu dünyaya kapıları kapamış ve  öğrenmeme hastalığına yakalanmış !

       8 yaşında 4 yabancı dili ana dili gibi konuşuyor  bugüne kadar ne istedi ise yapan yerinde duramayan üst sınırı yakalayamayan bir çocuk..

       Dünya da gezip görmediği yer kalmamış..

       Ne istedi ise o olmuş ve doyuma ulaşmış dünya da mutlu olacağı bir şey kalmamış 8 yaşında yaşlanmış ve öğrenmeme hastalığına yakalanmış.. ailesi huzursuz dedesi arkadaşım huzursuz.

      Çare: özel bir psikoloğa gitmişler..

      Özel bir dershane kurmuşlar, psikolog , öğretmen olmuş tamamı paralı bir anlamda tiyatro sanatçısı öğrencilere soru soruyormuş, bilene şeker bilmeyene ise bir sopa..

     Anne ve babası ile dedesi nenesi de öğrenciler arasında dayak yemişler..

     Çocuk işin ciddiyetini görünce öğrenmeye başlamış , bu güne kadar bir dediğini iki etmeyen anne babası, dedesi ve nenesi de öğretmenden dayak yemiş..

     Durum vahim olduğunu gören çocuk dayak yememek için  dünyaya yeniden kapıları açmış ! öğrenmeye başlamış , atalarımız boşa söylememişler , dayak cennetten çıkma diye..!

     Çocuk : Vurdum duymaz , unursamaz halinden yavaş yavaş kurtulmaya başlamış..

     Dert bir değil elvan elvan diyor ya şair !

     Kimi ekmek bulamıyor , böyle derdi var.. kimi ailesinde huzur yok öyle derdi var, kimi dünya ile barışık değil öyle derdi var..vel hasıl kardaş derdi olmayan yok..!

     Herkesin bir derdi var, mutluluk ve huzur ise sadece isim olarak tabelada yazılı duruyor..

     Bin yıldır bizim topraklarımız olan Türkiye ve yurdumuz da denizler dünde vardı..

     Boğaziçi (Şehitler köprüsü ) Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü ve Çanakkale köprüsü !.

     Türkiye’nin ve dünyanın en uzun köprüsünün temelini dün attık..

     Sembolik de olsa 2023 de hizmette girecek olan köprü dünya lideri olacak ve bizim köprümüz 80 milyon bununla mutlu olmamız gerekir ama bunu istemeyenler var..!

     Mutluluğumuz sadece tabelalarda kalsın isteyenler var

     Aile meselelerimiz var doğrudur..

     Ancak güzel yapılan işleri görüp mutlu olmazı gerekiyor..

     Benim mutlu olmam ise Türkiye de 5 ayrı markada 5 ayrı şirket tarafından yerli otomobil üretilmeye başladığı gün ben mutlu olacağım

     İyi günler dostlar.. 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.