Ülkü Ocaklar Fırat Çakıroğlu’nu şehadetinin 2. yılında andı
Ülkü Ocakları Kahramanmaraş İl Başkanlığı tarafından Demokrasi Meydanında Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu adına Fotoğraf sergisi açtı.
Demokrasi Meydanında ki Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu Fotoğraf sergisi vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü.
Demokrasi Meydanında gazetecilere açıklama yapan İl Başkanı Mesut Kaplan konuşmasına, " Tarihi aşıp gelen kutlu davaya gönül vermiş, omuz vermiş kahraman ülküdaşlarım!Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlığı uğruna ölüm karşısında sınav vermeye hazır yiğit Bozkurtlarım!Cesaretle, inançla ve kararlılıkla; Türk'ün vatanı, milleti ve bayrağı için her türlü bedeli ödemeye talip olarak bugün bizimle birlikte yürüyen yol arkadaşlarım!Değerli teşkilat başkanlarım, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, basınımızın güzide temsilcileri;Ege Üniversitesinde bölücü terör örgütü mensuplarınca kalleşçe, haince şehit edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizi anmak üzere vefatının ikinci yıldönümünde bir araya gelmiş bulunuyoruz. " diyerek başladı.
Kaplan konuşmasının devamında: "Ülkücü Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun 20 Şubat 2015 akşamı İzmir Ege Üniversitesi'nde nasıl şehit edildiğini anlatan Kaplan, " İzmir Ege Üniversitesi'nde yaşanan olaylar akabinde camiamız yasa bürünmüş, Ülkücü hareket şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu için döktüğü gözyaşlarını dualarıyla süslemiştir. Gencecik vatan evladı, hayallerini ve sevenlerini geride bırakarak milyonların kalbinde bayraklaşmıştır.
Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu ilk değildi. Sonda olmayacaktır. Kan ve gözyaşı ile yoğrulmuş, şan ve şerefle dolu mazimizde; 1 Bakan, 1 Belediye başkanı, 12 il Başkanı, 44 ilçe Başkanı ve 4000'e yakın mensubumuzu vatana kurban verdik. 12 Eylül 1980 yılında dünya siyasi tarihinin en büyük yargılamalarından biri olarak kabul edilen MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasına muhattap olduk. Yalan ve iftirayla 9 yiğidimiz idam edildi. Cennet mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş'le birlikte binlerce mensubumuz tutuklanarak cezaevlerine kondu. Akıl almaz işkencelere maruz bırakıldı. Yılmadık, yıkılmadık. İman, inanç ve kararlılıkla; "ölmez bu hareket, ölmez bu dava" diyerek yeniden bismillah dedik. Ezanı hür, bayrağı hür bir Türkiye için mücadeleden asla vazgeçmedik. 50 yıldır şehadet yol arkadaşımız oldu. İsyan etmedik. İmtihan olduğumuz şuuruyla "hayırda Allah'tan, şerde Allah'tan" diyerek şükrettik. Ve bugün Cenab-ı Allah'a şükürler olsun ki, tüm zorluklara rağmen, Ülkücü hareket yüce bir dağ gibi dimdik ayakta ve varlığını sürdürmektedir. Dünya döndükçede sürdürmeye devam edecektir.
ŞEHİTLİK HERKESE NASİP OLMAYACAK YÜCELİKTE
Bilindiği üzere şehitlik, herkese nasip olmayacak yücelikte bir makamdır. Bu makama yükselen kardeşlerimizin şefaatine erişmek ise hepimizin en büyük temennisidir. Ancak milletimizin huzuruna kast eden hainlerin alçakça saldırıları karşısında; vatandaşlarımızın geleceğe yönelik kaygılanmaması için, umutsuzluk ve karamsarlığa düşmemesi için dim dik durmak biz Ülkücülerin boynunun borcudur.
Önemle belirtmeliyim ki; Terörü palazlandıran, meşrulaştırmaya çalışan ve teröre sessiz kalanlar da en az teröristler kadar suçludur, aşağılıktır. Türk milleti terörün yayılmasına fırsat veren siyasetçileri, terörü meşrulaştırmaya çalışan yazarları, teröre yardım ve yataklık eden yerli ve yabancı bütün unsurları hafızasında tutacak ve hesapların görüleceği günü sabırsızlıkla bekleyecektir. Milli birlik ve bütünlüğümüze kast eden herkes bu ihanetin hesabını mutlaka verecektir. Bu hesabı sormazsak; Gök girsin kızıl çıksın!
Bütün bunlara rağmen Türkiye teröre teslim olmayacak, Türk milletinin birlik ve beraberliğini hiçbir güç bozamayacaktır. Bu anlamda 50 yıllık siyasal, 100 küsür yıllık fikirsel, 2000 küsür yıllık kültürel kökleri olan Ülkücü irade adına; Devletimizin bu belayı ülkemizden defetmek için sergilediği katı tutumun her zaman destekçisi olduğumuzu; son nefer, son nefes, son damla kana kadar mücadeleye hazır olduğumuzu buradan haykırıyorum!
Tek dil, tek millet, tek devlet mefkuresiyle kurulmuş bu koca çınarı değil yıkmaya yerinden kıpırdatmaya bile kimsenin gücü yetmeyecektir!
Maziden Atiye kahramanlıklarla yoğrulan vatanımızın; Fırat'ları, Ömer Halisdemir'leri, Fethi Sekin'leri bitmeyecektir!
Dün;
Ulubatlı Hasan'dık burçlara ilk bayrak dikilirken!
Mustafa Kemal'dik Kürdü, Lazı, Çerkezi ile bir millet; yedi düvele kafa tutan!
Antepli Şahin'dik, Nene Hatun'duk, Sütçü İmam'dık; mevzu bahis vatan olduğunda dilde tekbir elde bayrak vatanı müdafaa eden!
İmamoğlu'yduk, Önkuzu'yduk, Kılıçkıran'dık, Fırat'tık; vatanımın ha ekmeğini yemişim ha uğruna bir kurşun diyerek şehadet şerbetini içen!
Milletimizin vicdanı rahat olsun. Ülkücü gençlik dün olduğu gibi bugünde görevinin başındadır. Bu vatan için şehitlerimiz için verilecek bir hesap, ödenecek bir bedel varsa biz bunların hepsine talibiz.
Bugün; milleti bölmeye çalışanlara karşıda her zamanki gibi tek yürek olup tek bir ses veriyoruz: "Şehitler ölmez, vatan bölünmez!"
Bu duygu ve düşüncelerle şehadetinin ikinci yıldönümünde genç ömrünü vatana adayan İzmir Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi teşkilat başkanı Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşime ve mazimizin aklığı olan kutlu kervanın yolbaşçısı Ruhi Kılıçkıran ağabeyimizden günümüze şehadete ermiş tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Allah Onlardan gani gani razı olsun. Ruhları şad olsun.
Ne mutlu bu vatan için şehit olana! Ne mutlu bu vatan için gazi olana! Ne mutlu Türküm diyene!"
Fotoğraf sergisinin ardından 5 bine yakın ülkücü, Demokrasi Meydanından Şeyh Adil Mezarlığına kadar yürüyerek burada tüm şehitlerin kabirlerini ziyaret edip dualar etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.