Adaleti intikam duygusuyla arayamazsınız

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Parti Meclis'i toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Suriye'de yaşanan olaylara ilişkin hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, "Böyle dış politika olmaz. Türkiye'yi karanlığa götüren bir dış politika bu. Hiçbir ülkenin içişlerine doğrudan müdahaleyi doğru bulmuyoruz" dedi.

12 Eylül 1980 dönemiyle günümüzü karşılaştıran Kılıçdaroğlu, Kenan Evren'le Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında hiçbir farkın bulunmadığını ileri sürerek, "O dönem işkenceler vardı, şimdi de var. O dönemde de medya üzerinde baskı vardı, şimdi de var. O dönemde de gazeteciler tutuklanıyordu şimdi de tutuklanıyor. O dönemde de üniversiteler konuşamıyordu şimdi de konuşamıyor. 12 Eylül'de de sabahın köründe evler basılıyordu şimdi de basılıyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. O dönemle günümüz arasındaki tek fark Kenan Evren'in apoletleri vardı" şeklinde konuştu.

"12 Eylül'ün diktatörlüğünü postmodern bir yönetimle yeniden düşünüyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, "Böyle demokrasi olmaz. Recep Tayyip Erdoğan artık özgürlüğü olan bir ülkenin Başbakan'ı olarak yurtdışına gitmeyecek. Postmodern diktatör olarak gidecek" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın "bundan sonra dünyanın hiçbir yerinde insan hakları ödülü alamayacağını" iddia eden Kılıçdaroğlu, "Kendi ülkesinde insan hakları ihlal edilen bir kişiye siz nasıl insan hakları ödülü verebilirsiniz. Recep Tayyip Erdoğan dünyanın hiçbir yerinde üniversite öğrencilerini 'parasız eğitim istiyoruz' diye hapse attım diyemez. Hapishanelerde çocuklar tecavüz ediliyor yine ses çıkmıyor" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, engellere karşı mücadele etmenin CHP'lilerin görevi olduğunu ifade etti.

Bir gazetecinin 28 Şubat soruşturması kapsamında yapılan aramalara ilişkin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Eğer bir yerde hukuksuzluk varsa adalet sisteminin çalışması gayet doğal. Ancak bugünkü Türkiye'de adalet yok. Kişi, savunma hakkımı kullandım diye hapse atılıyor bu ülkede. Adaleti intikam duygusuyla arayamazsınız. O zaman adalet, adalet olmaz. Eğer bir karar toplum vicdanında kabul edilmiyorsa o adalet değildir. Adaletin olmadığı yerde sağlıklı çalışan bir adli yargı da olmaz. Özel yetkili mahkemeler bugün AKP hükümetinin yargı ayağıdır. Bunlar operasyon mahkemeleridir. Siyasetin verdiği kararları icra eden mahkemelerdir" cevabını verdi.