Darbecileri karşılayan sekreter, inkarı seçti
15 Temmuz 2016'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) Sivil Savunma Sekreteri olarak görev yapan ve darbeci askerleri ağırlayarak rehberlik eden, buradaki işgalde kritik rol oynayan Mehmet Tunç, güvenlik kamera kayıtları, WhatsApp mesajları ile tanık ve müşteki beyanları gibi birçok delil bulunmasına rağmen, mahkemede suçlamaları inkar yoluna gitti.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında aktif rol alarak birçok vatandaşın şehit olması veya yaralanmasında talimatları bulunan darbeci sanıklar, yargılandıkları davalarda, elde edilen görüntü, ses kayıtları ile tanıkların teşhis ve anlatımlarına rağmen savunmalarını "inkar politikası" üzerine kurmayı sürdürüyor.
Cezaevine girdikten sonra örgüt talimatı çerçevesinde inkar yolunu seçen sanıkların savunmalarında öne sürdükleri tezlerin birçoğu, kanıtlanan delillerle çürütüldü. Güvenlik kamera kayıtları, HTS verileri ve tanık beyanlarına rağmen inkar stratejisini eski İBB Sivil Savunma Sekreteri Mehmet Tunç da benimsedi.
Darbeci yarbaya "emrinizdeyim" yanıtı
Darbeci Tunç, darbecilerin işgalinin ardından Afet Koordinasyon Merkezi'ne (AKOM) giderek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan darbeci eski Yarbay Mustafa Kubilay'a kendisini tanıttı. Ceketinin iç cebini Kubilay'a gösteren Tunç, emekli albay olduğunu söyledi.
Darbeci Kubilay, ifadesinde yapmış oldukları bu görüşme için "Mehmet Tunç 'ihtilal mi oldu?' diye sordu. Ben de ihtilal olduğunu söyledim. Tunç bana 'Emrinizdeyim' karşılığını verdi." ifadelerini kullandı.
İstanbul'daki "ana darbe" davasında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan darbeci Albay Müslüm Kaya ile AKOM'dan ayrılmadan önce yaptığı telefon görüşmesinde Tunç'un Kaya ile iş birliği yaptığı ve aldığı talimat doğrultusunda İBB'yi işgale gelecek olan askerlere yardımcı olacağını bildirdiği tespit edildi.
"Mehmet Tunç itaat ediyor"
Görüşme sonrasında Kaya darbecilerin WhatsApp grubundan "Belediyedeki yüksek seviyedeki Mehmet Tunç Bey itaat ediyor. İBB'yi halledeceğim diyor. Bana zarar vermesinler diyor." şeklinde paylaşım yapması da Tunç'un darbeci askerlerle iş birliği içinde olduğunu gösterdi.
Tunç AKOM binasından ayrılırken çalışanlara "Çocuklar evlerinize gidebilirsiniz darbe olmuş." dediği, bunun üzerine bazı çalışanların da AKOM binasından ayrıldığı, tanık beyanlarıyla ortaya çıktı.
İddianamede tanık Enver Sancak'ın darbeci Tunç'u arayarak, "Abi darbe mi oluyor?" şeklindeki sorusunu Tunç'un, "AKOM'u ele geçirmişler, beni İBB'ye çağırmışlar, ben de oraya gidiyorum." şeklinde cevap verdiği, bu söylemden Tunç'un darbeci Kaya ile yaptığı görüşmeden sonra darbecilerin emir ve talimatları ile hareket etmeye başladığının anlaşıldığı belirtildi.
Darbeci Tunç'un İBB binasına girdikten sonra gece amiri Murat Yılmaz'a sıkıntı olup olmadığını sorduğu, çalışanların "Boğaz köprüsünün askerler tarafından kapatıldığından haberiniz var mı?' diye sorması üzerine Tunç'un "Bilmiyorum" şeklinde cevap vererek çalışanların yanından ayrılarak odasına çıktığı da tanık beyanlarıyla ortaya çıktı.
"Askerler gelebilir, mukavemet göstermeyin" beyanı
Kısa bir süre sonra tekrar çalışanların yanına gelen Tunç, "Askerler gelebilir, mukavemet göstermeyin, siz karışmayın her şey kontrolümde.' diyerek görevlileri uyardığı, belediyedeki güvenlik müdürü tanık Ahmet Tarhan Tunç'u arayarak "Başkanım askerler geliyormuş, hayırdır ne var?" şeklinde sorduğunda, Tunç'un da "Problem yok, her şey yolunda, küçük bir kalkışma var, siz sıkıntı yapmayın." şeklinde cevap verdiği tanık beyanlarına yansıdı.
İBB'nin işgali için gelen darbecilerin başından bulunan ve ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan darbeci eski Albay Zeki Demir'in binaya geldiğinde Tunç'la tokalaştığı, bir süre baş başa konuşan ikilinin personel binasına gittiği de kamera kayıtlarına yansıdı.
Tunç'un Demir'e itaat ederek iş birliği yapması sonrasında darbeci eski Albay Sadık Cebeci, WhatAspp grubundan "İBB kontrol altında sorun yok." şeklinde mesaj paylaştı.
Darbecileri ağırlayan Tunç ile Demir'in çay içmeleri güvenlik kameralarına yansırken, çay ocağında oturdukları sırada televizyonda "Asker yönetime el koydu." şeklinde alt yazı geçtiği, darbeci Zeki Demir'in bunun üzerine etrafında bulunanlara "Her şey daha güzel olacak dediği", bu esnada Tunç'un herhangi bir şey söylemediği, ancak bu sözü gülümseyerek karşıladığı da tanık olarak dinlenilen özel güvenlik personeli Bilal Bağcı'nın ifadesinde ortaya çıktı.
Tunç tüm gece boyunca darbeci Albay Demir'e rehberlik ederken, polislerin darbecileri teslim almaya çatıştığı esnada özel güvenlik görevlilerinin "Bizim de silahımız var, biz de arkadan saldıralım." talebini geri çevirerek, güvenlikçilerin polislere yardımcı olmasını engelledi.
MİT restorasyon projesi odasından çıktı
Darbeci Mehmet Tunç'un odasında yapılan aramalarda dolap içerisinde "T.C Başbakanlık Kısıklı Yerleşkesi Hizmet Binası Rölöve- Restitüsyon-Restorasyan Proji İşi" yazılı beyaz kağıt üzerine basılmış krokiler bulundu.
Bu krokiler üzerinde yapılan incelemede, projenin İstanbul Milli İstihbarat Teşkilatı Binasına ait restorasyonla ilgili olduğu, bu krokilerin Mehmet Tunç'ta olmaması gerektiği, çizimin onaylandıktan sonra kuruma teslim edilmesi gerektiği tespit edildi.
BİMTAŞ Genel Müdürü Arif Peyami Başkaraca beyanında, "Çamlıca'da bulunan MİT binasının restorasyon işiyle ilgili hazırlanan bu projenin Genel Sekreterliğin talebiyle MİT personelinin kendilerine gelmesi üzerine hazırlandığını, projenin onaylandığını, Mehmet Tunç'ta bulunmaması gerektiğini düşündüklerini." belirtti.
İBB'nin işgali sırasında 14 vatandaşımız şehit oldu
Mehmet Tunç'un itaati ve iş birliği sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediye binası, darbeci albay Zeki Demir'in komutası altında bulunan askerlerce tamamen işgal edildi ve çalışanlar kontrol altına alındı.
Darbe girişimini engellemeye çalışan vatandaşların askerlere hitaben "Kışlanıza dönün, yaptığınız kanunsuzdur, darbe yapıyorsunuz." şeklindeki tüm çabaları sonuçsuz kalmış, aksine darbeci Albay Zeki Demir komutasında bulunan askerlerce vatandaşların ve emniyet güçlerinin üzerine hunharca ateş açıldı.
Belediye güvenlik görevlileri askerlere silahla karşı koymak istediklerinde sanık Mehmet Tunç bu mesuliyeti alamayacağını belirtti. Açılan ateş sonucunda 14 kişi şehit oldu, 145 kişi ve 4 polis memuru yaralandı.
Yaşanan tüm bu süreç boyunca Mehmet Tunç başta Zeki Demir olmak üzere askerlerle iş birliği içerisinde yer alırken, darbe girişimini engellemek adına herhangi bir adım atmadı.
Mahkemede tüm suçlamaları inkar etti
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda 15 Mart 2018'de savunma yapanda darbeci Tunç, "Ben 15 Temmuz'da 21.00 sıralarında Beyoğlu'ndaydım. AKOM Müdüründen telefon aldım ve bana 'Jandarmalar gelmiş ben gidemiyorum, bakabilir misin?' dedi. Ben de tanıdığım bir emniyet müdürünü aradım. O da bana bir şeyler olduğunu, araştırdıklarını söyledi. AKOM binasına gittim, beni 2 er durdurdu. Erlere subayı çağırmalarını söyledim. Gelen subay bana 'TSK iradeye el koydu, uzaklaşın buradan. Birçok insan tutuklandı' dedi. Ben buna şaşırdım ve oradan uzaklaştım." ifadelerini kullanarak AKOM'da meydana gelen olayları inkar etti.
Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk Yalçın'ın "FETÖ'nün başındaki şarlatanı hiç gördün mü?" sorusu üzerine, Tunç "Hayatımda görmedim." dedi.
İBB binasında darbecileri ağırladığını ve onlara rehberlik ettiğini de kabul etmeyerek inkar politikasını sürdüren Tunç, darbeci Kaya'nın WhatsApp grubundan yazdığı itaat içerikli mesajdan haberi olmadığını iddia etti.
Tunç, Kaya'nın bu mesajı gerek darbeciler arasındaki moral ve motivasyonunu arttırmak gerekse de darbenin başarıya ulaşacağını grup üyeleri cuntacı askerlere empoze ederek daha çok saldırılmasını sağlamak ve darbenin başarıya ulaşacağı inancını herkese yaymak amacıyla attığını düşündüğünü söyledi. Ancak HTS kayıtlarında Tunç ile Kaya'nın 15 Temmuz darbe girişimi esnasında 2 kez görüştüğü, bu görüşmelerde Tunç'un itaat edeceğini Kaya'ya söylediği tespit edildi.
Darbeci Mehmet Tunç hakkındaki tanık ve müşteki beyanları
15 Temmuz'da İBB Başkanı olan Kadir Topbaş'ın özel kalem müdürü Muhsin Doğan ifadesinde, darbe girişimi esnasında Bodrum'da olduğunu ve kendisini arayan Mehmet Tunç'un "İhtilal oldu, her şey bitti, askerler yönetime el koydu, sen neredesin?" dediğini, kendisinin de "Gelecekleri varsa, görecekleri de var." dediğini söyledi.
Tunç'un "Her şey bitti artık, buraya el koyuyorlar, sen neredesin?" şeklinde ikinci kez soru sorduğunu anlatan Doğan, kendisinin de Tunç tarafından sürekli nerede olduğunun sorulması nedeniyle askerler tarafından arandığını düşünerek, Bodrum'da olmasına rağmen yarım saatlik mesafede olduğu şeklinde cevap verdiğini, sabah saatlerinde Tunç'un askerlerle iş birliği yaptığını öğrendiğini kaydetti.
AKOM'un işgali davasında müşteki olan Soner Zengin ise ifadesinde, "Askerler AKOM'dan çıkın, uzaklaşın diyerek, bize sert tepki gösterdi. Biz de odalardan çantalarımızı almak istedik, ancak askerler izin vermedi. Akabinde Mehmet Tunç gelerek askerlerle konuştu. Konuşmadan sonra yanımıza geldi. Kendisine ne yapmamız gerektiğini sorduk. Bize 'İhtilal olmuş evinize gidin' dedi." beyanında bulundu.
Tanık Mustafa Uzun da darbeci askerler gelmeden önce İBB binasında görevli olanlara askerlerin geleceği ve zorluk çıkarmamaları yönünde talimat geldiğini, talimatın nereden ve kime geldiğini hatırlamadığını söyledi.
Kendilerine Tunç'un talimat verdiği amirlerden telefon geldiğini söyleyen Uzun, "Bize 'Askerler gelecek, askerlere karşı zorluk çıkarılmayacak.' şeklinde talimat geldi. Bu nedenle silahlarımızı isteyen askerlere zorluk çıkarmadık. Albay Zeki Demir, Tunç ile birlikte başkanlık binasını gezdi. Tunç bu şahsın yanında çok rahattı." diye konuştu.
AKOM binasında Mehmet Tunç'un ceketini kaldırarak rütbeli askerlere bir şey gösterdiğini söyleyen müşteki Oğuz Uçar, "Ardından telefonundan da askerlere bir şeyler gösterdi. Rütbeli askerlerden biri Mehmet Tunç'a bir numara verdi ve arabasına binerek uzaklaştı. Mehmet Tunç kapıdan çıkarken arkadaşlarıma "Askerler darbe yaptı, sizlik bir şey yok, evinize gidin' gibi söylemlerde bulundu." dedi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 25 Mayıs 2018'de açıkladığı kararda Mehmet Tunç'un "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.
Oğlunun yargılanması devam ediyor
Darbeci Mehmet Tunç'un oğlu Ömer Tunç da 15 Temmuz'da İBB Lojistik Merkez Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Darbe girişiminin başlamasıyla mutfak amirini arayan ve acil olarak aşçıların Lojistik Destek Merkezi'ne gitmesi talimatını veren Ömer Tunç, darbeci askerler için 10 bin yemek ve 10 bin sandviç hazırlanması talimatını verdi.
"Yurtta Sulh Konseyi" isimli WhatsApp grubundan darbeci Albay Müslüm Kaya'nın "Lojistik Destek Üssü kontrol altına alındı. Yarın sabahtan itibaren Anadolu ve Avrupa Yakası'ndaki tüm birliklerimizin yemek ihtiyacı için planlama yapıyoruz. Ben genel resmi bilmediğim için, genel resmi bilen bir arkadaşın Lojistik Destek Üssü'ne gitmesi gerekiyor. Orası askerimizin üç öğün yemek ihtiyacını karşılarız diyor." şeklinde paylaşımda bulunması da Mehmet Tunç'un oğlu Ömer Tunç'un darbecilere yemek hazırlanması talimatını verdiğini ortaya çıkardı.
Ömer Tunç'un "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ile ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''ruhsatsız silah bulundurmak'', ''kamu malına zarar vermek'' ve ''konut dokunulmazlığını ihlal etme'' suçlarından 12 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesince devam ediliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.