Göçük davasının 21. duruşmasından da karar çıkmadı
Afşin-Elbistan B Termik Santralinin kömür ihtiyacının karşılandığı Çöllolar Kömür İşletmesinde yaşanan ve 11 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan göçüklerle ilgili sahanın işletmecisi Park Teknik AŞ ile EÜAŞ Genel Müdürlüğü'nde görevli 23 kişi hakkında 15'er yıl hapis cezası istemi ile açılan davanın 21'inci duruşmasında da karar çıkmadı.
Çöllolar'da 5 yıl önce yaşanan göçük faciasının ardından açılan kamu davası, Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ediyor. Çöllolar Kömür İşletmesinde 2011 yılının Şubat ayında meydana gelen ve 11 işçinin ölümüyle sonuçlanan göçükle ilgili olarak 9'u özel şirket görevlisi ve 14'ü de kamu personeli toplam 23 kişi hakkında, "Bilinçli taksirle birden çok kimsenin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan kamu davası açılmıştı. 23 kişinin yargılandığı davanın 21. duruşması Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tarafların avukatları ve tutuksuz yargılanan sanıklar katıldı.
5 yıldır süren davada, göçükte hayatını kaybeden Muhsin Koşan'ın yakınlarının avukatı Emre İlhan, müvekkillerinin Park Teknik A.Ş. hakkındaki şikayetinden vazgeçerken, diğer davalarını ise sürdürme kararı aldığını açıkladı.
İlhan, "Adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Ancak, 23 Ekim 2012'den beri devam eden bir yargılama süreci ile karşı karşıyayız. Mağdur müvekkili olarak Anayasa Mahkemesinin tanıdığı makul sürede yargılama hakkının ihlal edilmesinden dolayı Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunacağız" dedi.
Savcılık, sanıkların üst hadden cezalandırılmasını talep etti
Duruşmada sanıkların ve avukatlarının dinlenmesinin ardından savcılık mütalaası açıklandı. Savcılık makamı iddiasında, sahanın işletmecisi Park Teknik A.Ş. görevlilerinin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan cezalandırılmasını istedi. Savcılık, mütalaasında, sanıkların üst hadden cezalandırılmasını talep ederken soruşturma izni verilmeyen EÜAŞ'ın üst düzey yöneticileri hakkında da yeniden suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Ayrıca, EÜAŞ görevlileri arasında yer alan ve maden mühendisi sıfatını taşımayan sanıkların da beratı istendi.
Savcılık mütalaasına göre, tutuksuz yargılanan sanıkların, "bilinçli taksirle birden çok kimsenin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. Savcılık makamı, olayın vahameti göz önünde alındığında alt hadden ceza verilmesinin uygun olmayacağı görüşünü paylaşarak, Park Teknik A.Ş. görevlisi sanıklar hakkında üst hadden ceza istedi.
Savcılık mütalaasında ocağın açılmasından işletilmesine kadar bir dizi ihmal olduğunun altı çizildi. Ocakta göçüklerden kısa bir süre önce 50 santim büyüklüğünde çatlaklar oluştuğu bilgisine yer verilen savcılık mütalaasında, susuzlaştırmanın da etkin bir şekilde yapılmadığına işaret edildi. Şev genişliklerinin, derine inildikçe arttırılması ve yatıklaştırılması gerekirken tamamen hızlı üretim anlayışıyla hareket edildiği ve bunun yapılmadığının da kaydedildiği mütalaada bu durumun kritik denge açıklıklarının yetersiz hale gelmesine neden olduğu belirtildi.
Hurman Çayı'na ilişkin izolasyonun yapılmadığına da dikkat çeken savcılık makamı, sağlıklı bir susuzlaştırma yapılmadığı için çekilen suların yeniden kaynak olarak yeraltına indiğini ifade etti. Susuzlaştırma çalışmalarının kömür kotuna kadar inmediğini de belirten savcılık makamı, tüm bu konularda ve mütalaada yer alan diğer hususlarda Park Teknik A.Ş. firmasının kusurlu olduğunu savundu.
Duruşma 20 Ocak 2017 tarihine ertelendi
Mahkeme Başkanı Ağır Ceza Hakimi Salih Pehlivanoğlu, savcılık mütalaasının ardından sanıklara ve avukatlarına söz verdi. Sanıklar ve avukatları, savcılık mütalaasına katılmadıklarını belirterek savunma için ek süre istedi. Mahkeme Başkanı Pehlivanoğlu, duruşmayı 20 Ocak 2017 tarihine erteledi.
Adliye çıkışında açıklamalarda bulunan Park Teknik A.Ş. çalışanlarının avukatı Prof. Dr. Ersan Şen, beklemedikleri bir savcılık mütalaası ile karşılaştıklarını söyledi.
Bilirkişi raporlarının müvekkillerinin lehine olduğunu savunan Şen, "Sayın savcı mütalaasını sundu. Aleyhe mütalaa verildi. Beklemediğimiz bir mütalaa oldu. Biz de savunmamızı yaptık ve süre istedik. Mahkeme de duruşmayı Ocak ayına erteledi. Ocak ayında yapılacak duruşmada tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirip bir karar verecek. Bunun ne olacağını bekleyip göreceğiz. Ben, müteahhit firmanın çalışanlarını temsil ediyorum. Bizim açımızdan beklemediğimiz, maddi hakikatle uyuşmayan bir mütalaa oldu. Çünkü müteahhit firma olarak bize ne verildiyse şartname olarak EÜAŞ'ın hazırladığı ve ihale ettiği o şartnameye ve projeye uygun hareket etmişiz. Onları yapmışız. Bunları yapıp yapmamakta bir sorun yok. Sayın savcı da bunun aksini söylemiyor. Bilirkişi raporları da bizim lehimize. 2 üniversiteden raporlar alınmış ama sayın savcı lehte olan hususları göz ardı etti, aleyhe olan hususları değerlendirdi. Kabulü mümkün olmayan bu hususların hepsinin cevabını verdik. Bir dahaki celsede kimin haklı kimin haksız olduğu ortaya çıkacak. Bizim ümidimiz berat etme yönünde tabii. Ama karar mahkemeye ait" şeklinde konuştu.
Tutuksuz yargılanan sanıklar ise, herhangi bir açıklama yapmadan adliyeden ayrıldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.