Sağlık sektörünü geleceğe taşıyacak 10 parametre
Toplantıda, COVID-19 ile başlayan yeni süreçte sağlık alanında rekabetçi bir ortam oluşturarak ürünlerin geliştirilmesi ve uzun vadeli olunmasının önemine dikkat çekildi.
Turkishtime’ın geleneksel bir kimliğe büründürerek düzenlediği “Ortak Akıl Toplantıları” 8 Eylül Salı günü SANKO Üniversitesi iş birliğinde sağlık sektörünün temsilcilerini buluşturdu. “Sağlık Sektörünü Geleceğe Taşıyacak Online Ortak Akıl Toplantısı”nda sağlık sektörünün yeni dönemde nasıl bir yol haritası çizmesi gerektiği üzerinde duruldu.
SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı’nın moderatörlüğünde düzenlenen “Sağlık Sektörünü Geleceğe Taşıyacak Online Ortak Akıl Toplantısına’’;Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrak Çağlayan Yeğen, Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Enstitüsü Koordinatörü Prof. Dr. Cengizhan Öztürk, Savunma Sanayii Akademi Başkanı Prof. Dr. Cenk Aktaş, Siemens Healthineers Türkiye Genel Müdürü Enis Sonemel, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erdal Çelik, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı / TÜBİTAK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Feza Korkusuz, Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut, Sistem Global Yönetim Kurulu Başkanı – YMM Hüseyin Karslıoğlu, Sağlık Yöneticisi Prof. Dr. Melih Bulut, OHSAD Yönetim Kurulu Başkanı / Bahat Hastaneleri Başhekimi Gyn. Opr. Dr. Reşat Bahat ve Turkishtime Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Özkan katıldı.
TABANDAN ÖRGÜTLENME
Türkiye’nin hem aşı çalışmalarında hem ilaç çalışmalarında bilgi birikimi yüksek insan kapasitesinin bulunduğuna dikkat çekilen toplantıda, sahip olunan bu potansiyelin güzel bir planlama ile hızla akışa çevrilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Sağlık alanında üreticileri bir araya getiren kümelerin, gerek sektör tarafındangerekse de kamu nezdinde sahiplenilmesi ve desteklenmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, bu alanda hem ulusal hem de uluslararası iş birliği faaliyetlerinin artırılmasının önemi üzerinde durdu. Uzmanlar, pandemi şartlarında gerekli hazırlıkların tabandan yapılması, bu zor günler sonrası çıkış aşamasında daha kapsamlı global iş birliklerine yoğunlaşılması gerektiğine işaret etti. Daha geniş bir açıdan bakıldığındada sektörün daha kapsamlı bir şekilde tabandan başlayarak örgütlenmesini güçlendirmesi, sağlık politikalarında ve ekonomisinde yetkin aktif düşünce kuruluşları haline dönüşmeleri gerektiğinin altı çizildi.
YÜKSEK KATMA DEĞERLİ ÜRÜNE ODAKLANILMALI
Bir çok sektörde olduğu gibi, sağlıkta da yüksek katma değerli ürün Ar-Ge yetkinliklerini geliştirmeye ve bunların da üretimine geçmeye ihtiyaç duyulduğu ifade edilirken, hızla artan sağlık hizmeti ve yaşlanan nüfus baskısı ile artması beklenen harcama ve cari açığı başka türlü çözmenin mümkün olmadığı vurgulandı.
SAĞLIK SEKTÖRÜNÜ GELECEĞE TAŞIYACAK 10 HEDEF
Toplantıda, sağlık sektörünü dünyaya entegre edecek bir tablonun oluşabilmesi için sektör temsilcilerinin katılımıyla aşağıdaki 10 hedef konusunda görüş birliğine varıldı.
1- Sağlık teknolojileri odaklı kuluçka merkezlerine duyulan ihtiyaç
Sağlık alanındaki girişimcilerin en kırılgan ve zayıf oldukları ilk dönemlerde ihtiyaç duydukları destekleri sağlamak çok kritik; bu amaçla belirli temalarda uzman kuluçkaları dünyada hem devlet kurumları, hem de özel sektör kurabiliyor. Mevcut pandemi sürecinde özellikle ihtiyacı hissedilen; aşı, tanı ve teşhis gibi alanlarda girişimcilere gerekli bilgi ve kaynak desteği vermeyi hedefleyen sağlık teknolojileri odaklı kuluçka merkezlerinin sayılarını; yola çıkanların kapasite ve etkinliklerini artırmamız gerekiyor. Bu kuluçka merkezleri etrafında tüm gerekli paydaşlar bir araya geldiğinde ancak sağlık girişimcileri başarıya ulaşabilir.
2-Öngörülebilir/saydam bir sağlık sistemine dönüşmek
Sağlık sektörünün küresel gelişimine bağlı olarak ülkemizdeki yatırımların artırılması için kamu sağlık politikalarımızın, sektörün tüm temsilcilerinin ortak aklı ile oluşturulması ve geleceğe yönelik öngörülebilir, saydam ve finansal açıdan sürdürülebilir olmasına özen gösterilmeli.
3-Global iş birlikleri için tabandan örgütlenme
Sağlık alanında mevcut üreticilerimizi bir araya getiren kümelerin, gerek sektör tarafındangerekse de kamu nezdinde sahiplenilmesi ve desteklenmesi, bu alanda hem ulusal hem de uluslararasıiş birliği faaliyetlerinin artırılması gerekiyor. Uzmanlar, pandemi şartlarında gerekli hazırlıkların tabandan yapılması, bu zor günler sonrası çıkış aşamasında daha kapsamlı global iş birliklerine yoğunlaşılması gerektiğine dikkat çekiyor. Daha geniş bir çerçeveden bakıldığındada, sektörün daha kapsamlı bir şekilde tabandan başlayarak örgütlenmesini güçlendirmesi, sağlık politikalarında ve ekonomisinde yetkin aktif düşünce kuruluşları haline dönüşmeleri gerekiyor. Kümelerin; tüm ilgili sivil toplumun bir araya geldiği bu yapılara, üreticilerin temsilcisi olarak önemli katkı sağlaması bekleniyor.
4- Altyapıları destekleyici girişimler oluşturulmalı
COVİD - 19 pandemisinde tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sağlık altyapılarının yetersizliği dikkat çekti. Bu nedenle, hücre kültürü laboratuvar çalışmaları, hayvan deneyleri vb. sağlık araştırma projelerine daha çok bütçe ayrılması ve teşviklerle destekleyici girişimlerin gerekliliği kaçınılmazdır.
5-Bölgesel mükemmeliyet merkezleri kurulmalı
Sağlık alanındaki mükemmeliyet merkezlerinin, üniversitelerdeki mevcut uygulama ve araştırma merkezleri (UYGAR) formatından farklı bir anlayışla kurulması, özel sektör dahil olmak üzere bulunduğu bölgedeki ilgili akademisyenlere, araştırmacılara açık bir yapının oluşturulması gerekiyor. Örneğin; “kanser ile ilgili teknik bir tıbbi cihaz odaklı ya da biyoteknolojiye dayalı bir çözüm arayan bir mükemmeliyet merkezi bir üniversitede kurulacaksa, bölgesindeki bütün ilgili araştırmacılara açık ve küçük girişimcilere ya da büyük firmalara destek olabilmeli” deniliyor. Böylece, merkezden alınacak verimin çok daha farklı boyuta taşınabileceğini belirten uzman isimler; kamudan/sektörden uzun vadeli olarak desteklenen ve ortak yönetilen uzman altyapıların, hem bir bölgeyi uzmanlaştırarak bir referans noktası haline getirip sektörel anlamda kalkındırırken, araştırmacılara da daha verimli hizmet vereceğini söylüyor.
6-Disiplinlerarası çalışma gerekliliği
Hiçbir bilim dalı sağlık alanında tek başına etkin bir varlık gösteremez, çözüm sunamaz. Her bilim dalı, başka bilim dallarının verilerinden, araştırmalarından sunmuş olduğu kanıtlardan beslenir ve varlığını sürdürür. Bu nedenle de uzmanlar, sağlık sektörünü çevreleyen ekosistemin etkin ve inovasyona elverişli hale getirilmesi için hedeflenen ürün ve hizmetlerde disiplinlerarası çalışılması gerektiği üzerinde duruyor. Bu ruhta hazırlanmış geniş çerçeveli ve uzun soluklu çalışmalar mutlaka teşvik edilmeli.
7-Kamudaki verinin ortak kullanıma açılması
Sağlık sektöründeki temsilciler, kamudaki mevcut sağlık verilerinin daha iyi kullanılabilmesi gerektiğini önemle vurguluyor. Temsilciler; hastaneler, ilgili sektörler ve kamunun bir araya gelerek, ülkemizde bu değerli ve eşsiz verinin potansiyelini çıkaracak ve mevcut mevzuata uygun ortak yapılar/mekanizmalar kurgulayarak, teknolojik ve inovatif gelişme için kullanmak için çözümler bulması gerektiğini belirtiyor.
8-Yüksek katma değerli ürüne duyulan ihtiyaç
Uzmanlar, bir çok sektörde olduğu gibi, sağlıkta da yüksek katma değerli ürün araştırma/geliştirme yetkinliklerimizi geliştirmeye ve bunların da üretimine geçmeye ülkemizde ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Hızla artan sağlık hizmeti ve yaşlanan nüfus baskısı ile artması beklenen harcama ve cari açığımızı başka türlü çözmenin mümkün olmadığını ifade eden uzmanlar, en yüksek katma değerli ürünün de sağlık sektöründe (hem tıbbi cihaz hem de ilaç) olduğuna dikkat çekiyor.
9-Regülasyonların yeniden düzenlenmesi
Rekabet kuralları da dikkate alarak, özellikle bazı yeni alanlarda, küçük ve yerli girişimciyi koruyacak şekilde regülasyonların sürekli olarak ve hızla düzenlenmesi gerekli olduğu vurgulanıyor. Diğer yandan sağlık alanındaki araştırmaları destekleyen kamu ve özel kuruluşların mali gücünün ve bağımsızlığının artırılması, aralarındaki koordinasyonun gelişmesi de acil ve öncelikli beklentiler arasında yer alıyor.
10-Global pazardan alınan payın artırılması
Uzmanlar, 3 milyar doları geçmesi beklenen tıbbi cihaz pazarımızın 300 milyar dolar üzerine çıkan dünya pazarındaki payının sadece yüzde bir olduğunu belirtiyor. Bu noktada kurulması gereken ulusal temel çerçevenin; “mevcut potansiyeli, insan gücünü, üniversitelerin gelişen alt yapısını, kamunun artan motivasyonunu ve desteklerini kullanarak, bu 300 milyar dolarlık pazardan daha fazla nasıl pay alabiliriz” şeklinde kurgulanması ve buna uygun olarak mevcut kamu yaklaşımlarının hızla revize edilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.