Azerbaycan’dan Türkiye’ye Destek
Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Ganire Paşayeva, Ankara'da yaşanan terör saldırısının ardında hangi güçlerin olduğunu herkesin bildiğini belirterek "Artık uluslararası hukuk çökmüş, adalet bitmiştir. BM Güvenlik Konseyi beş daimi üyesinin çıkarlarını savunan bir örgüt haline gelmiştir" dedi.
Ankara'da gerçekleştirilen terör saldırısından Azerbaycan olarak büyük üzüntü duyduklarını belirten Ganire Paşayeva, İhlas Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Türkiye'nin her zaman yanında olduklarına dair sözlerini hatırlatan Paşayeva, "Türkiye'nin acısı acımız, sevinci sevincimizdir. Türkiye'deki terör örgütünün arkasında hangi güçlerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Batı dünyası artık çifte standartla değil, sözde değil sadece kınama ile değil terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olsun. Terör insanlık adına cinayettir, nerede olursa olsun" dedi.
"BU NASIL TERÖRLE MÜCADELE?"
Avrupa ülkeleri ile ABD'yi de sert sözle eleştiren Paşayeva, "Neden görmüyorsunuz? Neden seyirci bakıyorsunuz bu olaylara. Birçoğunuzun eli var o olayların içinde, o silahlar hangi ülkelerin? Hepimiz biliyoruz o terör örgütünden çıkan silahlar, para destekleri, politik destekler. Burada "Terörle bizde mücadele ediyoruz" diyorsunuz, arkada terör örgütüne para, pul, silah veriyorsunuz. Bu nasıl terörle mücadele? Dünyanın her yerindeki insanımızın acısı, sorunlar, adaletsizlikler, zulüm ve haksızlıklarla mücadelede birlik ve beraberliğe ihtiyaç vardır. Bugün artık insanımız anlamalı ki birlik ve beraberlik günüdür. Bugün "ben, sen, o" yok, "biz" var. Eğer birimize karşı haksızlık varsa hepimize karşı haksızlık yapılmış gibi algılayarak, birlik ve beraberlik içinde mücadele etmemiz gerekir" ifadelerini kullandı.
"HAKLI TARAF TÜRKİYE'DİR, RUSYA'YA İTİRAZLARIMIZI YAPIYORUZ"
Rusya'nın haksız bir tavır içinde olduğunu kaydeden Paşayeva, ülke olarak Rusya'ya karşı itirazlarını her fırsatta dile getirdiklerini belirterek şunları söyledi:
"Yaşanan son olaylarda Azerbaycan olarak kardeş Türkiye'nin yanındayız. Haklı taraf Türkiye'dir. Biz hem kardeşimizin hem haklı olanın yanındayız. Rusya'nın yaptıklarına her zaman itirazımızı bildiriyoruz. Rusya'nın bizim topraklarımızı işgal eden, katliam yapan Ermenistan'a da ciddi desteği olmuştur."
"RUSYA'YI YÖNETENLER AKILLICA DAVRANARAK…"
İster Avrupa ister Rusya kim Türkiye'ye karşı bir haksızlık yaparsa ona karşı her zaman Azerbaycan ve Türkiye olarak birlikte karşı duracaklarını ifade eden Paşayeva, Rusya'nın Türkiye ile arasındaki gerginliği sonlandırması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin Rusya'ya barış elini uzattığını söyleyen Paşayeva, "Düşünüyoruz ki Rusya'yı yönetenler de akıllıca bu davranışa yaklaşarak, durumun daha da gerginleşmesinin tüm bölge için ne kadar zor bir gelecek vaat ettiğini anlar ve daha farklı yaklaşımla yaklaşırlar" dedi.
Türkiye'nin güçlenmesinin Türk Müslüman dünyasının güçlenmesi anlamına geleceğine dikkat çeken Azeri vekil, bu yüzden dış ve iç güçlerin Türkiye'yi zayıflatma çabası içinde olduklarını söyledi.
"BM 5 DAİMİ ÜYESİNİN ÇIKARLARINI SAVUNUR HALE GELDİ"
Uluslararası iki örgütte aktif olarak görev aldığını paylaşan Paşayeva, Orta Doğu ve Türkiye'de yaşananlara sessiz kaldığı gerekçesiyle Birleşmiş Milletlere de yüklenerek, "Dünyada uluslararası hukuk çökmüştür. Örgütler sadece belli güçlerin çıkarlarını savunmaktan başka bir şey uygulamıyor, adalet bitmiştir. Adaletin bittiği dünyada kendinizi savunmanın tek yolu güçlü olmaktır. BM Güvenlik Konseyi artık 5 daimi üyesinin çıkarlarını savunan bir örgüt haline gelmiştir" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN GÜCÜ TÜRK-MÜSLÜMAN TOPLUMUNUN GÜCÜ DEMEK"
Azerbaycan olarak Türkiye'nin daha da güçlenmesini istediklerini belirten Paşayeva, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'nin gücü Azerbaycan'ın gücü demektir. Türkiye'nin gücü bütün Türk dünyasının güçlü olması demektir. Bizim yapmamız gereken daha güçlenmektir. Çünkü bu bölgede hakkımızı korumanın tek yolu güçlenmektir. Maalesef Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen dış güçler çok, bunu herkes görmelidir. Güçlü bir Türkiye, bu bölgedeki Türk Müslüman toplumunun gücünün artması demektir, onun hakkının daha iyi savunulması demektir. O yüzden bu bölgede kendi oyunlarını kurmak isteyen, bu ülkeyi kendi istedikleri gibi yönetmek isteyenlerde, "Türkiye zayıflasın ve biz istediğimiz gibi yönetelim" düşüncesi var. O terörlerin arkasındaki dış güçlere baktığımız zaman bunu görebiliriz. Aynı durum Azerbaycan için de geçerlidir. Azerbaycan'ın da bir Türk Müslüman ülke olarak güçlenmesini istememektedirler. Bu bölgenin hakkını savunmanın tek yolu güç, bir ve beraber olmamızdır. Eğer bu güç, birlik ve beraberlik olmazsa daha zor durumla karşılaşabiliriz."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.